Ankara’dan esen rüzgârın getirdiği çamur…

16 Mart 2022 Çarşamba

Son 20 yıldır neredeyse her gün utanç verici bir olaya imza atan AKP, 14 Mart Pazartesi günü de şaşırtmadı. Bu defa Tıp Bayramı’nda Taksim’deki Cumhuriyet Anıtı’na çelenk koymak isteyen doktorları engelledi. İstanbul Tabip Odası üyelerine polis müdahale edince, 89 yaşındaki Op. Dr. Erdinç Köksal yere düştü…

Meydan, her demokratik eylem öncesinde olduğu gibi kapatılmış, bariyerlerle çevrilmişti. Her vatandaşın anayasal hakkı olan basın açıklaması yapma hakkını kullanmak isteyen bir sivil toplum örgütü, yine durduruldu. Oysa birkaç kişilik sembolik bir heyetle alana gelmişlerdi. 

Neymiş, meydanda basın açıklaması yapmak yasakmış! “Konuşamadığımız yerde, böyle bir tasarrufta bulunamayız” diyen doktorlar, polisler tarafından ite kaka alandan uzaklaştırılmaya çalışılınca, içimizi parçalayan görüntüler yaşandı.

Hepimizin canını teslim ettiği doktorlar, elleri öpülecek bilim insanları, bir arbedenin ortasında kaldı. Gözlerimi ellerimle kapatıp gerçek olmamasını istediğim anlardı. 

DÜŞÜNCENİN KARŞISINA DİKİLEN DEMİR BARİYERLER

Bir iktidar düşünün ki 102 yıldır savaş zamanında bile kutlanan bir bayramda birkaç bilim insanının açıklama yapmasını önlemeye çalışıyor. 

Bir iktidar düşünün ki neredeyse bu Cumhuriyet ile yaşıt bir doktoru, nice öğrenciler yetiştirmiş saygın bir hocayı yere düşürüyor. 

Bir iktidar düşünün ki insanların konuşarak dertlerini dile getirmesinden korkuyor.

Bir iktidar düşünün ki düşüncenin karşısına demir bariyerler koyuyor!

Bir iktidar düşünün ki doktorların lekelenmesin diye korudukları beyaz gömleğe çamur sürüyor. O çamurun hikâyesini Erdinç Köksal, Halk TV’de şöyle anlattı:

Ben beyaz gömleğimi İstanbul Tabip Odası’na armağan etmek istiyorum. Onu şu arkadaki çamuruyla beraber herhalde bugünün anısı olarak yıllarca saklarlar. Oysa biz beyaz gömleğimize bir leke dahi sürülmesini istemezdik hiçbir zaman, ama maalesef böyle oldu. Dileriz ki bundan sonraki beyaz gömleklerimiz çamurlanmaz ve bu hale gelmez. Yalnız şunu söylemek istiyorum: Bu çamur Taksim’deki yerdeki çamur değil, bu çamur Ankara’dan esen rüzgârın getirdiği çamur.

AKP, tarihe bu kirli rüzgârı estiren parti olarak geçecek!

‘AVANELERİNİ DE AL GİT!’

Bu iktidar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadınları, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda işçileri, 14 Mart Tıp Bayramı’nda doktorları yerlerde sürükleyip tartaklayan iktidardır.

Bu iktidar, salgın ortamında çok ağır koşullarda canları pahasına görev yapan, her türlü olanaksızlığa karşın hastaları iyileştirmek için çırpınan doktorlar yaşadıkları zorlukları dile getirince, “Gidiyorlarsa gitsinler!” diye karşılık verebilen bir iktidardır. 

Bu iktidar, 16 yıl önce “Çiftçinin hali ne olacak, anamız ağladı” diyerek içinde bulunduğu zor durumu anlatan çiftçi Mustafa Kemal Öncel’e “Ananı da al git!” dediği gibi, şimdi de doktorlara kapıyı gösteren bir iktidardır.

Bu iktidar, yıllardır toplumun çeşitli kesimlerine, akademisyenlere, öğrencilere, memurlara, işçilere, kadınlara, LGBTİ’lere, aydınlara ve gazetecilere uyguladığı psikolojik ve fiziksel şiddeti, artık doktorlara da uygular hale gelmiş bir iktidardır.

Toplum bu zorbalığı taşımak zorunda değildir. İşte bu nedenle AKP ilk seçimde yok olmalıdır ve tarihe doktorların beyaz önlüğüne çamur süren iktidar olarak geçmelidir.

Halk, bu iktidara “Avanelerini de al git!” diyecektir ve elbette tüm haksızlıkların hesabı yargı önünde sorulacaktır.

Herkesi çamura bulamak isteyenler kendileri balçığa saplanacaktır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları