Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

En çok dinlenen şarkı ve kültürel yozlaşma

08 Aralık 2024 Pazar

Türkiye’de AKP iktidarındaki yozlaşmanın etkilemediği alan kalmadı. Siyaset, yargı, eğitim, akademi başta olmak üzere toplumsal çöküşün izleri her yerde. Son olarak bunun müzikteki yansımalarından biri ortaya çıktı.

Dünya çapında kullanılan müzik platformu Spotify’ın verilerine göre 2024’te Türkiye’de en çok dinlenilen şarkı Era7capone, Batuflex ve Narco’dan “Cıstak” olmuş. Açıkçası böyle bir şarkı olduğunu da bilmiyordum. İnternette bulup dinleyeyim dedim ama 2 dakika 16 saniye tahammül edip tümünü dinleyemedim. Aynı ritim ve vuruşların üzerine konuşma tarzındaki sözlerin eklendiği, tüm dünyada çok yaygınlaşan türdeki şarkılardan biri.

Yanlış anlaşılmasın; hip-hop kültürünün bir parçası olan rap şarkıların çok başarılı ve güzel bulduğum örnekleri var. Fakat kötü olanları da çok; “Cıstak” da bunlardan biri. Müziğin herhangi bir yaratıcılık içermemesine ek olarak özellikle sözlerinin içeriği berbat. Ne demek istediğimi anlatmak için bir kısmını alıntılıyorum:

“Aldım marka, bakmıyo’m faturasına

Adı Katarina, verdim tam arasına

Dedi, ‘Lütfen tekrar gel ara sıra’

Güzel mi güzel, onun arabası var 

Batu sıradan biri, hani semtçi falan 

Melis Niş-taşı University kasa 

Müziğimi cinsiyetçi bulmuş, hoş bakmamış

Bana hoş bakarsın, söyle, kaç paraya?

Tanıştım Bebek’te, adı Natasha

Dedim, ‘Uzatma bebek, yat aşa’

Batuflex’le piyasayı baş aşa

İnan bana, inanmam ben aşka”

İnsanların “Hadi, cıstak, cıstak, cıstak? Manitalar ıslak, ıslak, ıslak” diye nakaratına eşlik ettiği, cinsiyetçilik, köşe dönmecilik, marka ve bir şeyler tüttürme bağımlılığını yansıtan şarkı, tam olarak yozlaşan kültürün ürünü. 

KAPİTALİST KÜLTÜRÜN DAYATMALARI

Bu konuyu düşünürken yıllar önce Amerika’da yaşanan bir tartışmayı anımsadım. Rapçi Eminem, 2000 yılında Marshall Mathers LP’yi yayımlayınca müzik dünyasında ödüllere boğulmuştu. Burada yazamayacağım kadına şiddeti özendiren, kadınları ve LGBT üyelerini aşağılayan şarkı sözleri ve videolarına karşın bir fenomene dönüştürülmüştü. Toplum adeta bir histeri halindeyken az da olsa Eminem’e eleştiri yöneltenler de vardı ve onun hayranlarının hakaretlerine maruz kalıyorlardı.

O sırada müzik yazıları da yazdığım için merak edip Eminem’in konserine giderek durumu gözlemlemek istedim. Daha sonra iki festivalde daha sahnede izledim. Hatta 2012’de Teksas’taki festivalde sahneye çıktığında, ergenlik çağındaki gençlerin delirmiş gibi anormal hareketlerle tezahüratta bulunduğuna tanık oldum; üzerinde durduğumuz balkonda tepişmeden dolayı çökme tehlikesi yaşanmıştı. 

Karşılaştığım manzaranın trajik olduğunu düşünmüştüm. Çünkü her üç konserde de 15-16 yaşındaki gençler, şiddeti teşvik eden, cinsiyet ayrımcılığı ve nefret aşılayan şarkı sözlerine avaz avaz bağırarak eşlik ediyordu.

ZEHİRLEYEN GIDALAR...

Eminem’in yadsınamaz yeteneklerine karşın madde bağımlılığının yol açtığı bir çürüme söz konusuydu ama bunların hiçbiri o sözleri ve videoları haklı çıkarmaz. Ne var ki bu duruma dikkat çekenlerin, müziğin de sanatın diğer türleri gibi zevk meselesi olduğu belirtilerek “ahlakçılıkla” suçlanması ya da “müdahalecilikle” suçlanması söz konusu.

Kuşkusuz her dönemde kötü şarkılar ve müzikler vardı ama burada işaret edilen sorun başka diyerek yazımı sanatçı, vokalist ve şarkı yazarı Aydilge’nin sözleriyle bitireyim:

“Bu şarkıların alıcısı ne kadar çok olsa da biz de bunun ataerkil ayrımcılığın, maddeye tapınma dürtüsünün bir yansıması ve pekiştiricisi olduğunu anlatmaya ve eleştirme hakkımızı kullanmaya devam edeceğiz. Elbette ki bir gün dinleyiciler, ben gerçekten ne dinliyorum ve bu şekilde neye alet oluyorum diye düşünecekler. Müzik ruhun gıdasıdır. Ama bazen gıda zehirlenmesi de olur.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kırmızı kart 19 Ocak 2025

Günün Köşe Yazıları