Meksika deneyi
Ceyda Karan
Son Köşe Yazıları

Meksika deneyi

04.07.2018 02:20
Güncellenme:
Takip Et:
“Yalan söylemeyeceğiz, çalmayacağız, halka ihanet etmeyeceğiz. Çok yaşa Meksika!” Bu sözler Meksika’da geçen pazar günkü seçimlerden zaferle çıkan solcu lidere ait. Andrés Manuel López Obrador, ismi yerine kullanılan yaygın kısaltmasıyla AMLO’ya…
AMLO, 1910-20’lerdeki Meksika devriminden beri ülkenin dümeninde kalmış Kurumsal Devrimci Parti (PRI) ile 60 senelik sağcı Ulusal Eylem Partisi’ni (PAN) sandığa gömdü. AMLO’nun kendisi PRI’den Jose Meada ile PAN’dan Ricardo Anaya’ya 30-40 puan fark attı. Yüzde 63’lük katılım oranına ulaşılan seçimde yüzde 53.8 ile başkan oldu. Yetmedi henüz dört sene önce 43 öğrencinin ‘buhar olduğu’ Ayotzinapa kriziyle PRI’den koparak şekillenmiş Ulusal Yenilenme Hareketi’nin (MORENA) başını çektiği ‘Birlikte Tarih Yapacağız’ (Juntos haremos historia) sol ittifakıyla Kongre’nin iki kanadının yanı sıra eyalet valiliklerinin yarısı ve başkent belediye başkanlığında ipi göğüsledi.
AMLO ve MORENA’nın zaferleri Meksika için bir ilk. Dolayısıyla kurumsal nizama atılan ‘solcu’ çalımı neoliberal dünyanın dikkatine mazhar oldu. AMLO’nun iddialarının altını dolduracak duruşu olup olmadığı bir yana kaşlar havalandı. ‘Popülizm ve otoriterlik’ söylemleri ‘Chavez ve Latin solu’ benzetmeleri zuhur etti.
 
Türkiye ile kıyas…
 
ABD’nin güney komşusunu son dönemde Trump’ın sınıra çekeceği duvar, eski lideri PRI’dan Enrique Pena Nieto’yu aşağılamaları ile biliyoruz. Tabii Türkiye’deki başkanlık seçiminin oransal sonucu ve pek moda ‘popülizm’ etiketinden hareketle iki ülkeyi aynı safa koyan aklıevveller çıkıyor. Hiçbirisi değil. Meksika, belki tam tersinden Obrador’un girişteki vaatlerine yansıyacak denli bize yakın. Ve ille bir kıyas yapılacaksa CHP deneyimi ile olabilir.
 
Amerika’nın kapısı ve kurumsal nizam
 
Meksika; Aztek imparatorluğuna uzanan, MezoAmerika ve Hispanik kültürle harmanlanmış 130 milyonluk bir nüfusu barındırıyor. Petrol üreticisi önemli bir ekonomi. ABD’nin Orta Amerika’ya açılan kapısı. 20’nci yüzyılda Pancho Villa ve Zapata’da sembolleşen köylü isyanlarıyla sömürgecilerin püskürtüldüğü çalkantılı tarihiyle kuzey komşusundan ayrı bakılamayacak bir ülke. Dün de öyleydi, bugün de… 1920’den itibaren sönümlenmiş Meksika devriminin taşıyıcısı olmaktan çıkmış, sözde ‘ortanın solu’ diye anılan PRI ve son dönemlerde iktidarı al-ver ettiği sağcı-liberal PAN kurumsal nizamın siyasi hareketleri. Dolayısıyla Meksika’nın bütün sorunları da onlarla bağlantı.
 
Üç kilit sebep
 
AMLO/MORENA’nın ‘umuda’ dönüşmesinin birbiriyle bağlantılı üç kilit sebebi var: Yolsuzluk, yoksulluk, uyuşturucuyla savaş/şiddet.
PRI yönetimleri çeyrek asırdan fazladır neoliberal/küreselleşmeci kalkınma modelinin icabını yaptı. Sonuç bir yanda büyük zenginlikbir yanda derin yoksulluk, katlanan eşitsizlikler. Bugün nüfusun yarısı yoksul, yoksulluk sınırının altında yaşayan 9 milyondan fazla insan var. Meksika Orta Amerika’dan ABD’ye ekonomik göçün odağı. Üçüncü meselede, yani uyuşturucuyla savaşta ABD modeli uygulandı. Uyuşturucu kartelleriyle ordu öncülüğünde savaş, ABD’den alınan 3 milyarlık eğitim ve teçhizat yardımları. Sonuç facia. Ülkede sadece geçen yıl 26 bin insan organize suç çetelerinin savaşında öldü, 35 binden fazlası kayıp. Seçim sürecinde de 120’den fazla aday ve yerel parti çalışanı öldürüldü.
 
AMLU’nun üçüncü denemesi
 
AMLO’nun yükselişi üçlü denklemin tezahürü. Kendisi 1980’lerde siyasete PRI’den atılıp yolsuzluk ve kötü yönetimden soğuyarak ayrılmış, bu süreçte Demokratik Devrim Partisi’ne dönüşecek hareketten (PRD) 2000’de Meksiko City’nin belediye başkanlığına seçilmişti. Başkanlık hedefine üçüncü denemede ulaştı. 2006’da kıl payı farkla yenildiğinde hile iddialarıyla başlattığı protesto hareketi işe yaramadı. 2012’de PRI adayı Nieto’ya daha büyük farkla yenildi.
 
‘Mafya iktidarına’ karşı vaatler ve gerçekler
 
Bu kez kurumsal yapıyı ‘mafya iktidarı’ diye nitelendirmekten kaçınmadığı seçimde MORENA eşliğinde sandıktan çok güçlü çıktı. “Yolsuzluk Meksika’nın kültürel markası değil, siyasi karar meselesi. İdeallerim ve ilkelerimin arkasındayım” diyor. Ücretleri artırma, gençler için burslar, yaşlılar için sosyal refah projeleri, enerji ve gıda fiyatlarını sabitleme, tarımda sübvansiyonlar vaat ediyor. Tüm Meksikalıların başkanı olacağını söylerken, “göçmenler, inananlar inanmayanlar, her felsefeden ve cinsel tercihten olanlar…” diye eklemesi liberal âlem tarafından artı hanesine yazılıyor.
Ancak iş bu hedefler için hangi ekonomik/siyasi modeli tutturacağında düğümleniyor. Geçmiş sözlerinin aksine kamulaştırma yapmamaktan, vergileri artırmamaktan söz ediyor. Merkez Bankası’nın özerkliğine saygı duyacağını belirtiyor. Devlete ait petrol şirketi Pemex’in yabancı şirketlerle kontratlarını tek tek gözden geçireceğini söyleyince kaşlar kalkıyor. İktidar arzulaması ve kitleleri harekete geçiren tutkulu liderliği adet olduğu üzere ‘popülist’ yakıştırmalarına yetiyor. Anayasa gereği bir dönem olan görev süresini uzatmayacağını söylese de hemen ‘Chavez’ akla düşüyor.
 
ABD ile derin meseleler
 
Uyuşturucu kartelleriyle ordu kanalıyla savaş yerine eğitime ve ekonomik fırsatlara vurgu yapması, alt ve orta çete üyelerini aflarla kazandırmak, güney sınırını askersizleştirmekten ve göçmenlerle ilgilenmekten söz etmesi ABD’ye meydan okumak anlamına geliyor. Trump ile zaferi sonrası olumlu mesajlaşmaları oldu. Ancak evdeki hesabın çarşıya uymayacağı ayan beyan ortada. ABD Başkanı’nın yeniden müzakereye yöneldiği NAFTA da diğer başlık. ABD’nin tarımda korumacı tedbirleri Meksika tarımını bitirmekteyken AMLO ülkesinin çıkarını nasıl savunabilecek?
 
Latin soluna benzemesin de…
 
AMLO Brezilya’nın Lula’sı, Britanya’nın Corbyn’ine benzetiliyor. WSJ için o ‘öngörülemez lider’, FT ‘popülist solculuğa yöneleceğinden’ kaygı ifade ediyor. NY Times ‘atipik solcu, ılımlı yolu tutturursa…’ notu düşüyor. İşin garibi hepsi Meksikalıların sorunları ve değişim arzusunu anlıyorlar. Fakat insanlığı yapısal krizler, yoksulluk, işsizlik, milliyetçilik, nefret eşliğinde faşizme taşıyanların biteviye akıl hocalığı ve en ufak ‘sol’ kıpırdanmaya surat ekşitmekten vazgeçmiyorlar. Günahları eğip bükülen kavramlara yüklerken burundan kıl aldırmamak daha kolay.
Kıssadan hisse… ABD neoliberal nizamının son yıllarda Latin solunu pusuya düşürmesi düşünüldüğünde AMLO’nun seçilmesi önemli. Ancak AMLO, muhtemelen sözünü ettiği “köklü ve hatta radikal ama düzenli barışçı dönüşümün” bir hayalden ibaret olduğunu yaşayarak görecek. Meksika ile ulu piyasa tanrısının vahiyleri arasında sıkışıp kalacak. Türkiye benzetmelerine gelince… Meksika’dan Türkiye’de bunlarla hiç derdi olmayan iktidara değil ancak muhalefete dersler çıkar.
 
 

Yazarın Son Yazıları

ABD’de darbe tehdidi

ABD’de darbe tehdidi

Devamını Oku
07.09.2018
Zaharçenko darbesi

Zaharçenko darbesi

Devamını Oku
05.09.2018
İdlib’den esen fırtına bulutları

İdlib’den esen fırtına bulutları

Devamını Oku
31.08.2018
Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Devamını Oku
29.08.2018
Donbass cephesinden

Donbass, Kiev’in neo-faşist ortaklı rejimine karşı anti-faşist ve anti-emperyalist damar. Yurtsever küçük burjuva devrimiyle Rusya jeopolitiğinin önünü açan diyar...

Devamını Oku
23.08.2018
Trump’ın medya savaşı

Trump’ın medya savaşı

Devamını Oku
17.08.2018
Trump’ın ekonomik savaşı

Trump’ın ekonomik savaşı

Devamını Oku
15.08.2018
Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Devamını Oku
10.08.2018
Krizimiz

Krizimiz

Devamını Oku
08.08.2018
Şu Magnitsky

Şu Magnitsky

Devamını Oku
03.08.2018
Donbass damarı

Donbass damarı

Devamını Oku
01.08.2018
İlk dış politika sınavı

İlk dış politika sınavı

Devamını Oku
11.07.2018
Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Devamını Oku
06.07.2018
Meksika deneyi

Meksika’dan deneyi

Devamını Oku
04.07.2018
Yüzyılın anlaşması

Yüzyılın anlaşması

Devamını Oku
29.06.2018
‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

Devamını Oku
27.06.2018
‘Medeniyet mültecileri’

‘Medeniyet mültecileri’

Devamını Oku
22.06.2018
ABD ve 24 Haziran tercihi

ABD ve 24 Haziran tercihi

Devamını Oku
20.06.2018
İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

Devamını Oku
13.06.2018
Dünya Kupası ve siyaset

Dünya Kupası ve siyaset

Devamını Oku
08.06.2018
Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Devamını Oku
06.06.2018
Yalandan kim ölmüş

Yalandan kim ölmüş

Devamını Oku
01.06.2018
‘İtalya’nın krizi’

‘İtalya’nın krizi’

Devamını Oku
30.05.2018
Tom ve Jerry ile Spike

Tom ve Jerry ile Spike

Devamını Oku
25.05.2018
Irak’ın seçimi

Irak’ın seçimi

Devamını Oku
23.05.2018
Transatlantik’te İran çatlağı

Transatlantik’te İran çatlağı

Devamını Oku
18.05.2018
Filistin’e dair...

Filistin’e dair...

Devamını Oku
16.05.2018
Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Devamını Oku
11.05.2018
İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

Devamını Oku
09.05.2018
Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Devamını Oku
04.05.2018
Kore’lerin barışı

Kore’lerin barışı

Devamını Oku
02.05.2018
Bush - Blair Trump - Macron

Bush - Blair Trump - Macron

Devamını Oku
27.04.2018
Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Devamını Oku
25.04.2018
Erivan’da ‘kadife devrim’

Erivan’da ‘kadife devrim’

Devamını Oku
20.04.2018
‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

Devamını Oku
18.04.2018
Akıl yitimi çağı

Akıl yitimi çağı

Devamını Oku
13.04.2018
Guta falı: Hedef Rusya

Guta falı: Hedef Rusya

Devamını Oku
11.04.2018
Suriye’de telaşa mahal yok

Suriye’de telaşa mahal yok

Devamını Oku
06.04.2018
Amerika’nın monarkı

Amerika’nın monarkı

Devamını Oku
04.04.2018
Varna farsı

Varna farsı

Devamını Oku
30.03.2018