Yazgülü Aldoğan

İmamoğlu yine yeniden umut olacak

23 Mayıs 2019 Perşembe

İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, CHP’nin tüm yönetim kademesi, tüm belediye başkanları, tüm il ve ilçe başkanları ve İstanbul Gönüllüleri ile yaptığı toplantıya nasıl bir isim vermeli? Kampanya lansmanı desen değil, o yapıldı bitti. Hatta seçim de yapıldı bitti ve İmamoğlu kazandı! Peki bu ne şimdi? Uzun kişisel tarihimde İstanbul belediye seçiminin iptal edilip yeniden yapıldığını hatırlamıyorum. Üstelik hangi gerekçeyle? YSK hâlâ gerekçeyi hazırlayamadığına göre onlar da bilmiyor. Seçim sonucunu beğenmedik, bizimki seçilmedi, iptal edin dediler, iptal ettirdiler. İmamoğlu topladığı bu insanlara ne diyor? “En karanlık saatler şafaktan hemen öncedir. O emaneti geri almaya geliyoruz!” Ne için? “İstanbul’un israf düzeni değişecek!” Nasıl? “İstanbul’un gençlerinde umut görüyorum. İstanbul’un arka mahallelerinde dolaşırken insanların gözlerinde parlayan milyonlarca yıldız görüyorum. Yıldızlar karanlıkta daha çok parlar. Umut çok çalışmaktır. Onların abisi, kardeşi, evladı olacağım. Biz İstanbul ittifakıyız. Bizler AKP-MHPHDP- Saadet-DP-BBP-CHP-İYİ Parti seçmeniyiz. İBB bir avuç insanın malı mülkü değil. Biz İBB’yi 16 milyon İstanbullunun hizmetkârı yapacağız!”

Kaybettiğimiz zamana acıyorum!
Söke söke kazandığı mazbatası haksız yere 18 günde geri alınmış başkanın heyecanı içine sığmıyor, dışına, bütün salona, bütün İstanbul’a taşıyor. “İşe gitmek, bir an önce çalışmak istiyorum. Kaybettiğimiz zamana acıyorum” diyor. Vallahi ben de acıyorum. Başta ekonomi, her şey yeniden seçime kilitlendi. Herkes projesini, işini, alışverişini, tatilini, düğününü, seyahatini seçim sonrasına erteledi. Tek ayak üzerinde bekliyoruz seçimi, buruk bir tat ağzımızda. Bir dejavu durumu. Biz bunu çok değil, bir iki ay önce yaşadık. Kazandık! Sağdan saydılar olmadı. Soldan saydılar olmadı. O mazbatayı veremediler bir türlü. Bir şeyler olmuş, ne olmuş, bilemiyoruz deyip topu YSK’ye attılar. YSK de bilemedi ne kıvıracağını da topu sandık kuruluna attı. Sandık kurulundaki insanların devlet memuru olmadığına. Ya müşahitler? AKP’li, MHP’li müşahitler yok muymuş o sandık kurullarında? Hem de üçer beşer var. Niye itiraz etmemişler, niye dememişler, “Başkan başkan, o türbanlı bacım AKP’li diye zarfın içine belediye başkanı pusulasını koymadığını görmedik sanma!” Yani olur da mızrağın bu kadarı olmaz, sığmıyor çuvala. Yok soyadına bakmışlar da vermemişler. Bu mantıkla İmamoğlu’nu da Saadet Partili sanmış olabilirler.
İmamoğlu, partisize oynuyor, iyi ediyor. Çünkü haksızlığa isyan eden tüm İstanbullular, onun mazbatasının haksız yere elinden alındığını görüyor, ayrıca ayyuka çıkan “israf” oyunlarına da bozuluyor. Kendisi pazarda soğanı sayıyla alırken belediye özel kaleme bağlı yüzlerce lüks makam aracı olmasını, bir WEB sitesine 80 milyon, hayata geçirilmeyen projelere 226 milyon ödenmiş olmasını içine sindiremiyor. İşsiz bir genç, AKP belediyesinin önünde, üzerine benzin döküp kendini yaktı, içim yanıyor, aklıma geldikçe, utanmıyor musunuz, onun hakkını aranızda bölüşmeye? O sandıklardan bu kez HESAP PUSULASI çıkacak! 18 gün başkanlık yapmış adama “Ne yaptın ki” diye hesap soranlardan 16 milyon İstanbullu “25 yılda ne yaptınız, ne yediniz” diye hesap soracak. Ve onlar bu seçimi tekrar ettirdiklerine pişman olacak!

Binali Yıldırım ne yapıyor?
Bunu yazarken biraz utanıyorum ama Binali kopya çekiyor. Sevgili eşi bin yıllık öğretmen, belki o izin vermez, ekibi yapıyordur, ama yine de ayıp oluyor. CHP’nin etrafında ilk kez gençler var, çocuklar var! Binali’nin de etrafına çocuk getiriliyor, “Ben AKP’liyim, oyumu AKP’ye vereceğim” dedirtiyorlar 10 yaşındaki çocuğa. Ayıp oluyor. Önceki akşam, sahurda otobüsçülere konuşmuş. Ekrem Imamoğlu, “Benim şubatta onlara yaptığım konuşmanın aynısıydı, ama kopya çekeni anlarlar” diyor. Yer sofraları muhabbeti sıktı mesela. Kimse oturmasın artık yer sofrasına! Burası köy değil büyükşehir. Binali Yıldırım itiraf da ediyor sıkça. “Bizim oylar biraz eksik kalmıştı, şimdi verecekler” deyiveriyor. Inançlı insanlara ramazan ayında yalan söylemek yakışmadığı için olsa gerek. Ama ayıp oluyor!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları