Yazgülü Aldoğan

Baktı olmuyor, yine sahaya indi, hakarete başladı

20 Haziran 2019 Perşembe

“Hiç kimseyi dışlamadık, ötekileştirmedik” diyen AKP Genel Başkanı, ikinci cümlesinde bize “Azgın azınlık” dedi. Nasıl azınlıksak, yüzde 50’yi buluyoruz üstelik? Diploması yok dediysek, askerde kantin işletmişliği var, demek ki hesap yapmayı biliyor. Niye asabileşti? Çünkü son kozu televizyon programından da istediği sonucu alamadı. Alamazdı da, bir programla kimse fikrini değiştirmez. Herkes durduğu yerde kalır. Bu, ABD seçimi değil, İstanbul seçimi; adaylar bütün gün sokakta, ekranda, sosyal medyada. Herkes kararını çoktan verdi. Yine de “İsmail, program öncesi İmamoğlu’na soruları verdi” iftirasını attılar ortaya. Sanırsın adam TUS sınavına girecek, ne sorusu? Üstelik gizli bir iş yapacak olsalar, İmamoğlu’nun basın toplantısı yaptığı yerde mi buluşurlar? Yılların kurdu Uğur Dündar, bunları gördüğü için kaçtı. Ama en güzeli salı gecesi TRT Haber’de oldu: İmamoğlu’nu orada sıkıştırmaya heveslenenlere Ekrem Bey bu kez ekran dersi verdi. “Beni TRT’ye niye hiç çağırmadınız, burası benim, Yıldırım’ı kaç kez çağırdığınızın sayısını unuttum, beni ilk kez çağırıyorsunuz, neden?” sorusuna Fatih Er’in yanıtı tarihe geçecektir: “Biz normal şartlarda kimseyi çağırmıyoruz, başvurup kendileri geliyorlar!Şebnem Bursalı’nın terörist ayrımı da harikaydı, Demirtaş’ın destek mesajıyla sıkıştıramayan Bursalı, Kandil’deki PKK’lilerden bahsederken “gerçek terörist” tanımlamasını yapınca bir gerçek daha ortaya çıktı: Demirtaş terörist değil, siyasi tutukludur. İmamoğlu’nun Bursalı’ya yaptığı zarif FETÖ göndermesi de tarihe geçecektir: “FETÖ terör örgütü sizi övse, ne olur, ben tanımam, belki siz tanırsınız?” Bursalı’nın Gülen’in yanındaki el pençe divan fotosu anında ortalara saçıldı tabii.
Biz “Azgın azınlık” 23’ünde Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul’a yeniden başkan yapacağız. Binali Yıldırım da bu kabir azabından kurtulacak, zaten boşaltmadığı Çankaya Köşkü’ne geri dönecek. Giderayak gazetecilere de “Seçimden sonra beni unutmayın” demez mi?

Valiyi İstanbul’a atar
Tayyip Erdoğan, istediği kadar “Valiye hakaret etti, özür dilesin” diye tehdit etsin, yapabileceği en büyük kılçıklık, valiyi İstanbul’a atamaktır ki, yandaş hanımlardan biri bunun haberini çoktan verdi. İmamoğlu belediye başkanı olur olmaz, Ordu valisi de İstanbul valisi olacak!
Peki, İmamoğlu İBB Başkanı olacak mı? Hiç şüpheniz olmasın. Ancak Cumhur İttifakı tarafından iki taktik yürütülüyor, birincisi “İmamoğlu açık ara önde, seçimi alacak” iddiası. Bunun amacı yazlıkçı seçmeni rehavete sürüklemek. Nasıl olsa kazanıyor, biz gitmesek de olur dedirtmek. Sanıldığı gibi arada çok büyük fark yok. Onun için herkes sandığa gitsin, oyunu versin, gitmeyeni uyarsın. Bu artık bir İstanbul seçimi değil. Bu artık Türkiye’nin bundan sonra ne olacağı seçimi. İkinci taktik, İmamoğlu’nu kötülemek; yalancı, öfkeli imajını yaymak. Bunun yanında bol rüşvet dağıtılıyor; İBB kart sahiplerinin hesaplarına 100 değil, 400 TL yattı. Kapı kapı dolaşan İBB personeli, her türlü vaatte bulunuyor.

31’inde kullanmadıysa oy kullanamaz
Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da kimin oy vereceği. Bu yeni bir seçim değil, tekrarlanan bir seçim. Dolayısıyla yeni seçmen yok. Bir önceki seçimde listede kimin ismi varsa onlar oy kullanacak. Yani muhtarlık seçimlerinde oy kullanmak için “memlekete” giden 300 bin kişi, kayıtlarını aldırmış oldukları için geri getirseler bile bu seçimde oy kullanamaz. Geriye İstanbul’da olduğu halde oy kullanmamış 2 milyona yakın seçmen kalıyor ki bunların bir kısmı küskün AKP’liler, muhtemelen KHK’liler, FETÖ zanlıları. Bir kısmı da Beyoğlu, Beşiktaş gibi ilçelerin dalgacı entelleri. Ama şimdi onların bir kısmı İmamoğlu Gönüllüsü bile yazıldı! Neden mi? “Valiye it dedi, ne ayıp” diyen adam bize 17 senedir küfür ediyor, ne anamızı alıp gitmemiz gerektiği, ne illet, ne zillet olduğumuz kaldı, en son “azgın azınlık” olduk! Azınlık değiliz, ama azgınlık gerekiyorsa onu da çok iyi yaparız!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları