Operasyonun Çok Yönlü Anlamı Üzerine
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

Operasyonun Çok Yönlü Anlamı Üzerine

15.12.2014 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Dün başlayan Gülen Cemaatine (bazı gazetecilere, Emniyetçilere..) yönelik operasyonun çok yönü var. Meseleyi salt “basın özgürlüğü” olarak görmek yanlış. Dün Gülen/RTE ittifakının, topluma, subaylara, muhalefete, gazetecilere yaptığı hukuksuz, delilsiz defter dürme ve çökertme operasyonlarının yanında saf tutan, çatlama olunca Cemaatin safında kalanlar için mesele sadece “basın özgürlüğü”..
Şüphesiz, operasyonun basın özgürlüğü yönü güçlü olarak var: Cemaat medyası, RTE iktidarına karşı güçlü muhalefet yapıyor. Cemaatin büyük bir medya gücü ile yaptığı yayınların -gazeteler, TV’ler, radyolar, dergiler, internet siteleri-, RTE ve iktidarını son derece sinirlendirdiği açık..
İktidar, Cemaat medyasına, merkez medyaya yaptığını yapamıyor. Adamlarını oralara yerleştiremiyor. Merkez medya, birkaç tane de iktidarın adamı olsun, üzerimizdeki baskıya böyle göğüs gerelim, demek zorunda kalıyor. İktidarın adamları merkez medyayı türlü çeşitli tehditlerle sindirebiliyor, patronlarının işlerini askıya alabiliyor veya hukuksuz engeller çıkarabiliyor.. Bu bir dize getirme politikası.. İktidarın Medya Üzerindeki 17 Baskı Yöntemi başlıklı makaleme bakın..
Cemaat medyasını dize getiremiyor ama ona yakın önde gelen şirketleri çökertmek için çalışıyor..
Bu açıdan, dünkü operasyonun, Cemaatin muhalif yayınını ve bu çerçevede basını susturma politikasının bir parçası olduğu kesin. RTE iktidarının basın özgürlüğünün zerresinden hoşlanmadığı kanıtlanmış bir gerçek. Dijital medyadan on binlerce haber, yorum, dosya, iktidarın adamları tarafından engelleniyor, temizleniyor. Medya - internet özgürlüklerinde durmadan diplerde yüzen bir iktidar.. Bu bir.

***

İkinci yönü, intikam operasyonu olması. 17-25 Aralık 2013 Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonları ile iktidarın iç organlarının ortalığa serilmesi, RTE iktidarının asla affedebileceği bir olay değil.
Çatışmanın Anatomisi” kitabını, 7 yıllık ittifak ve çatışmalarını anlamanın anahtarı olarak yazdım. RTE, kendisine yönelik ilk büyük saldırı olan Şike Operasyonu’nda, doğrudan Cemaate önlem almadı. Savuşturmakla yetindi. Hatta 7 Şubat 2012 MİT’e yönelik operasyonunu bile “Bana yönelikti” demesine rağmen, geçiştirdi. Cemaatin özel yetkili mahkemelerini dağıtmakla ve kendi mahkemelerini kurmakla yetindi... Dershanelerin kapatılmasına karşı kendisine karşı sürdürülen büyük muhalefeti de, bildiğini okuyarak atlattı.
Ama ne zaman ki olay Cemaatin Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu ile RTE iktidarının midesine/ kalbine bıçağı sapladı, kıyamet koptu ve RTE, Cemaatin defterini dürmek için elindeki bütün silahları kullanmaya başladı. Dünkü operasyon, bu karşı intikam operasyonunun bir parçasıdır. Kendisini çok yakından izleyen “düşman”la hesaplaşma..

***

Üç: Operasyon, aralarındaki iktidar çatışmasının bir parçası. Cemaat iktidardan aşağı itildi. Bu açıdan, ikidarın parçası olduğu zaman yaptıklarının zerresini kimseye yapamaz. Basın özgürlüğü diye sesleniyorlar, tamam, basın özgürlüğü.. Buna kimse sessiz kalamaz. Ama bu destek, bugün “basın özgürlüğü” diyenlerin, dün basına yaptıkları zulmü unutmamızı gerektirmiyor...

***

Dördüncü yönü: Bu operasyon, Balyoz, Ergenekon, Odatv gibi, Cemaat uzantılarının, bizzat iktidar ile işbirliği ve desteğiyle birlikte yaptığı haksız hukuksuz operasyonların ve zulmün hesabını sorma amaçlı değil. Bakıyorum, Silivri mağdurları seviniyor. Bu sevincin bir insani yönü olduğunu kabul ederim, ama yanlış bir sevinç.. Bir “intikam” duygusu..
Sevincin şüphesiz siyasal yönü de var. Bir “rakibin/düşmanın”, defteri dürülsün de nasıl olursa olsun... Bilemiyorum, epey tartışılacak yönü var.
Bu operasyonla Silivri davalarının gündeme geleceğini, hatta oradaki hukuksuzların sorgula-nacağını düşünmeyin. İktidar, doğrudan kendisinin de yargılanmasını gündeme getirecek böyle bir duruma yol açmaz!

***

Beş: Bir arkadaşım dikkatimi çekti.. Operasyonun zamanlaması manidar! 17-25 Aralık 2013 Rüşvet Operasyonu’ndan bir yıl sonra! Ve toplumda yükselen “17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Haftası” kampanyasına da denk geliyor. Neyi konuşacağız?!

***

Altıncı yön: Operasyon, yargıda AKP lehine çeşitli yasal düzenlemelerin yapılmasından sonra geldi. Sulh Ceza Hâkimlikleri/Mahkemeleri kuruldu. Buraları, şimdiye kadar ki uygulamaları net gösteriyor ki, iktidarın mahkemeleri. Aldıkları kararlar, iktidarın istediği yönde. Tıpkı özel yetkili mahkemeler gibi! İtiraz ediyorsun, yan odaya gidiyor ve oradan da ret alıyor. Bir “üst mahkeme” yok. Medyada “hırsızlık” ile ilgili tüm dosyaların silinmesi kararlarından tutun, doğru haberleri ipe sapa gelmez yalanlamalara - tekziplere kadar..
Özel yetkili mahkemelerin yerini iktidarın mah-kemeleri aldı.
Bu nedenle de, Cemaatin egemen olduğu özel yetkili savcıların-mahkemelerin kararlarına güven haklı olarak nasıl sıfırsa, bu mahkemelerin verecekleri kararlara da “önyargılı” yaklaşmanın bin bir ön gerekçesi var.

***

Operasyona bakışım böyle.. Hukuk ve adalet dün de öncelikli talebimizdi... Bugün de öncelikli talebimiz...
Ama Türkiye’nin komikliğini, dün bir tweet çok net anlatıyordu. Cemaatin on binlerce mensubunun, RTE ve adamlarına karşı aynı anda, muazzam bir bedduaya çıkacakları; bu bedduanın etkisini sıfırlamak için de RTE ve yandaşlarının da yine aynı anda bir “dua kalkanı” oluşturacakları yazılıyordu.
Türkiye fantastik film ülkesi oldu!
Son not: Bu operasyonun RTE otoriterliğini ve diktatörlüğünü güçlendirmeye yönelik olduğu tartışılmaz.. Kesin olan bu..

Yazarın Son Yazıları

13 yıl öncenin büyük öngörüsü gerçekleşiyor mu?

Kaybettiğimiz Doğan Kuban Hoca’nın seçme yazılarına her hafta Herkese Bilim Teknoloji dergisinde yer veriyoruz.

Devamını Oku
18.12.2025
Ankara’nın F-35 rüyası bitti veya çok bedel ödemesi gerekir

Hayır, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Barrack’ın F-35 konusunda verdiği yanıta dayanarak Ankara bu uçakların rüyasını bile göremez demiyorum.

Devamını Oku
16.12.2025
Bu anlaşmayı kim ‘Feshet’ dediyse suçlu o! Suriye tek mi olacak çok mu?

Bütün mesele bu. Derinden bir savaş veriliyor, bir varlık ve yokluk savaşı bu, olmak mı olmamak mı...

Devamını Oku
15.12.2025
Bu övgünün ardında ne var?

Şam hükümetini ve Suriye’yi kimler zayıf bırakarak dış güçlerin sürekli müdahalesine açık bir ülke konumunda tutmak istiyor sorusu çok önemli ama bugün Trump’ın Erdoğan’a olan büyük sevgisinin arka planında ne var sorusuyla başlayacağım.

Devamını Oku
14.12.2025
Tarihe geçecek diploma iptali davası Dreyfus’u gölgede bırakır

Bir ülke, bir iktidar, bir hukuk, bir yargı düşünün ki topluca hareketle bir kimsenin 31 yıl önce aldığı üniversite bitirme diplomasını geçersiz saysın ve iptal etsin.

Devamını Oku
11.12.2025
‘Bana uy, seni tekrar büyük yapacağım, yoksa yok olacaksın’

Trump yönetiminin hazırladığı Milli Güvenlik Stratejisi (Belgesi) büyük tartışma yarattı, özellikle Avrupa’ya ilişkin bölümleri. Trump karşıtı Amerikan medyası ve entelektüel yazarlar, Trump Avrupa’yı adeta düşman olarak görüyor yorumunu yaptılar.

Devamını Oku
09.12.2025
Ümmet mi millet mi? Av kim, avcı kim?

Bakın ne buldum.

Devamını Oku
07.12.2025
Şu 29 maddeye noldu ey komisyon? Yanıt: DEM istemedi!

CHP, “Öcalan’a serbestlik, anayasa değişikliğine DEM desteği, PKK’ye ülkede siyaset yapma özgürlüğü” komisyonuna katılırken demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyerek 29 maddede bir paket sunmuştu, hatırlatmak istedim özetle de olsa...

Devamını Oku
04.12.2025
Ümmet: Parçalanmış bir Türkiye

Dünkü yazımın sonu “Peki niye şimdi ümmet” sorusuyla bitiyordu. Yer darlığından yanıtı yoktu.

Devamını Oku
02.12.2025
İmralı ve PKK’nin ‘ümmetçi Türkiye’ söyleminin anlamı ne?

Bugüne kadar seküler parti havası basan Kürt milliyetçi siyasal hareketini bir süredir “ümmet” heyecanı bastı.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP’yi kurultay sonrası çok zor bir dönem bekliyor

CHP programını yeniledi, parti meclisini 80 kişiye çıkararak kapsayıcılığını ve halk nezdinde temsiliyetini artırdı, büyük bir inançla Özgür Özel iktidara geleceklerini söyledi.

Devamını Oku
30.11.2025
Adeta yargısız infaz kararı

Evet Fatih Altaylı’ya verilen 4.2 yıllık mahkûmiyet kararı, sözlerinde açık bir tehdit asla olmayan ve doğrudan cumhurbaşkanını hedef almayan, ana fikri Türk halkının seçimlerde oy kullanmayı artık çok sevdiği ve bundan asla vazgeçmeyeceği idi.

Devamını Oku
27.11.2025
DEM’in kaçırdığı, CHP’nin yapması gereken

CHP’nin “çözüm” komisyonuna katılırken verdiği sözü tutması iktidar kanadını ve bu kanada eklemlenenleri rahatsız etti.

Devamını Oku
25.11.2025
Yeni seçim ittifaklar olasılığına bir bakış ve sırat köprüsünde yürüyenler

Dünkü yazımın sonunda şu cümleler vardı: Süreç zaten yeni ittifaklar yaratacak ortama itildi.

Devamını Oku
24.11.2025
Neden İmralı dayatması? Çünkü sürecin lideri!

Evet, apar topar ve medyaya kapalı bir toplantı ile milletvekillerinden oluşan ve 5 kişi olacağı söylenen bir heyet, İmralı Adası’na gidecek.

Devamını Oku
23.11.2025
İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var:

Devamını Oku
17.11.2025
Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti.

Devamını Oku
16.11.2025
Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025
Ülkeyi, ekonomiyi altın alanlar mı batırdı... Belirsizlikler dorukta

İktidarın gözü milletin altınlarında...

Devamını Oku
07.10.2025
Bir fotoğrafın düşündürdükleri: Kimse yanılsamaya kapılmasın

Meclis’in açılış resepsiyonunda cumhurbaşkanının iyi bir halkla ilişkiler girişimi ile siyasi parti liderlerini davet ederek verdiği gülücüklerle dolu toplu fotoğraf en önemli tartışma konusu oldu.

Devamını Oku
05.10.2025
Nobel Barış Ödülü merakı ile boşa koşan adam

Netahyahu-Trump’ın baş başa hazırladığı plan kime yarar...

Devamını Oku
02.10.2025