Terörle Mücadele Aldatmacası...

21 Kasım 2015 Cumartesi

Terörle mücadele, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ülkeyi istediği gibi yönetmekte kullandığı bir aldatmacaya dönüştü.
1991 yılında, Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde çıkarılan Terörle Mücadele Yasası, izleyen süreçteki kimi iyileştirmelere karşın Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında öylesine hesaplı bir yaklaşımla kurgulandı ki Mussolini’nin Ceza Yasası’na rahmet okutan bir duruma getirildi.
Sonucu kapı yoldaşım Ayşe Yıldırım, 19 Kasım’daki yazısının başlığında özetlemişti: “Bir gün herkes terörist olacak!”

***

Aslında yapılan terörle mücadele değil teröristle mücadele...
Ülkeyi yönetenler, teröristleri etkisiz duruma(!) getirerek terörü önleyeceklerini sanma yanlışını sürdürmekte direniyorlar.
Terör örgütü PKK’nin harcadığı milyarların, halk deyişiyle değirmenin suyunun nereden geldiğini araştırma zahmetini bir yana atıvermiş durumdalar.
Uygulama, terörü ortadan kaldırmaktan çok milliyetçi oyları AKP’de yoğunlaştırma amacını yaşama geçirme niyetiyle sürdürülüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörün kaynağının “fakirlik” olduğunu söylüyor.
Ama AKP iktidarı, fakirliği gidermenin yolunun yatırımdan ve iş alanları açmaktan değil, bir kazan-kazan uygulamasına dönüşen kuru gıda dağıtımından ve Fak- Fuk-Fon’dan ödenen paralardan geçtiğini düşünüyor.
Doğu ve Güneydoğu kentlerinde yapılan öncelikli yatırım TOKİ siteleri.
Ama o da parası olanlar için...
Milletvekillerinin bile övünerek dile getirdiği ikinci yatırım ise yeni cezaevi inşaatları!
Eğitim ise medreselere emanet...
“Rabbena, hep bana” yaklaşımıyla terörün önlenemeyeceğini Mısır’daki sağır sultan bile duydu ama, bizimkiler dünyadan habersizmiş gibi durmayı yeğliyorlar.

***

Yandaş medyaya bakarsanız G20’de dünyayı terör konusunda dize getirdik. Herkes yöneticilerimizin uzmanlığı ve büyüklüğü karşısında şapka çıkardı.
Ama anlaşılıyor ki, Suriye hududumuzdaki 98 kilometrelik bölümü kevgir olmaktan tek başımıza çıkaramıyoruz ya da daha kötüsü çıkarmıyoruz.
Öyle senaryolar uyduruluyor ki bunlardan biri de anılan bölümde ABD ile ortak operasyonlar uygulanacağı. Sanırsınız ki, bizimkiler de dahil askerler Suriye’ye karadan girecek ve IŞİD’i yok edecek.
Oysa gerçek, IŞİD’e Türkiye’den hem teröristlerin, hem de kullanacakları silah ve mühimmatın geçişlerini engellemek.
IŞİD’in temizlenmesinden sonra oralarda kimlerin kalacağı da bizimkilerin değil, Obama, Putin ve Esad’ın tercihlerine bağlı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları