Abdülhamid’in Ruhu Eyleme Geçti...

01 Temmuz 2017 Cumartesi

Ulu Hakan Abdülhamid Han’ın (!) uyguladığı yöntemler 20 Temmuz’dan bu yana Türkiye Cumhuriyeti’nde de geçerli olmaya başladı.
Milletvekili Meclisi’ni (Meclis-i Mebusan) süresiz tatile sokan ilk üst yönetici Abdülhamid’di. (Doğrusu 2. Abdülhamid ama, kimin anıldığını artık herkes biliyor.)
Dolaylı mutlakiyete dönülmesinin ardından geçici yasa (kanun-u muvakkat) uygulamasını da o başlatmıştı. İstediği yasayı, “Milletvekili Meclisi açıldığında onayına sunmak koşuluyla” yayımlayıp yürürlüğe sokuyordu.
Pimpirikliliği ve tahttan indirilme korkusu öylesine büyüktü ki hafiye ordusu kurmuş, en yakınlarındakilerden bile kuşkulanır olmuştu.
Dönemin kimi gazetecilerini satın almış, otosansür henüz bilinmediğinden, birilerinin ihanetine uğramamak için sansürcüler görevlendirmişti.
Yaklaşık 150 kadar sözcük kullanımdan çıkarılmıştı.
Burnu biraz büyükçe olduğundan “burun”, tahttan indirilen önceki padişahı anımsattığı için “murad” sözcüğü kullanılması yasak sözcükler arasındaydı.
Tahttan indirilirse yerine geçecek olan şehzade Reşat’ı akla getireceği için “Reşat” adı verilmiş çocuk ve gençlerin adları “Neşet” yapılmıştı.

***

20 Temmuz’da ilan edilen olağanüstü hal ortamında yapılan anayasa değişikliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yasa yapma tekelini başkanla paylaştırdı.
Hoş yürürlükteki anayasa da olağanüstü hal sürecinde kararnameler için aynı yöntemi öngörüyordu ama hiç olmazsa ve yok sayılsa da bir koşulu vardı:
“Hemen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayına sunulur.”

***

Abdülhamid’in saltanatı anayasayı askıya aldığı 13 Şubat 1978 ile yeniden ilan ettiği 23 Temmuz 1908 arasında kara bir mutlakiyet olarak sürdü.
Astığı astık, kestiği kestikti. Anayasa bugün de yürürlükte ama pek çok maddesi olağanüstü hal nedeniyle askıya alınmış durumda.
Pek çok sözcük ya çıkar kaybı endişesinden ya korkudan ya da yağcılıktan kullanılmıyor.
Son günlerin yasak sözcüklerinden biri de “zam” sözcüğü.
Yerini, “fiyatları yeniden ayarlandı”, “ücretleri değişti”, “fiyatları güncellendi” gibi ibareler almaya başladı.
Ama bu uygulama yalnızca AKP yönetiminin yaptığı zamlar için geçerli. Muhalefet partilerinin kazandığı yerel yönetimler için hem de abartılarak kullanılması sürüyor.

***

İktidarı kızdırmanın faturası ağır. Ama gazetecilik; ilkelerine uyanlar için böyle bir meslek.
Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi diyor ki: “Gazeteci, devleti yönetenlerin belirlediği ulusal ve uluslararası politika konularında önyargılara değil, halkın haber alma hakkına dayanır. Onu mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirir.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları