Açık savaş ilanı
Ceyda Karan
Son Köşe Yazıları

Açık savaş ilanı

27.04.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Onun acısını çekiyordum, cennete gidecekse benim gibi olmak, İslamı seçmek zorundaydı. Onu kurtarmak durumundaydım.”
Bu anekdotu bu hafta sonu Antakya’da katıldığım mezhep gerilimine barışçı çözümlerin tartışıldığı bir konferansta işittim. “Yüreğinin temizliğinden” zerre şüphe duymadığım bir tarihçimiz kendi hayat öyküsünden aktardı. Bu aslında gençliğinde çok sevdiği bir Hıristiyan arkadaşı ile ilgili aklından bir türlü çıkartamadığı, hatta takıntı haline getirdiği bir düşüncesiydi.

***

Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın “laikliği anayasadan çıkartıp dine dayalı anayasa yapma” çıkışı aklıma hemen bu anekdotu getirdi.
İlk bakışta “naif”, lakin özünde son derece “kibirli” bu bakış açısı elbette en iyi niyetli haliyle bile pek çoğumuz için kabul edilemez. Bir insan ister Müslüman, ister Hıristiyan olsun; ister “gök tengri”ye, “ışık tanrısına” yahut “jedi dinine” inansın, “cennet” hakikaten varsa, tutacağı yolu kendisini ilgilendirir. Yoksa yine kendisinin sorunudur. Birinin naifçe dile getirdiği bu bakış açısını, bir başkası “cennete gitmeyi hak etmediğinizden” hareketle sizi “cehenneme postalamak hakkı” olarak da anlayabilir. Suriye’de IŞİD’ci, Nusracı zihniyetin yaptığı gibi... Yani aradaki çizgi sanıldığı kadar kalın değil.
Dolayısıyla bizler için asıl mevzu, kişinin bu dünyada tuttuğu yol, herkesin inandığı gibi yaşayabileceği ortamın tesisi olabilir.

***

Keşke mevzu salt inançtan ibaret olsaydı. Değil. Dinler insan toplumlarını kaideleri doğrultusunda şekillendirirken büründükleri ideolojik zırhla bu ortamın tesisini zorlaştırır. “Aydınlanma” sürecinde bu zırhı yarma savaşından sekülarizm/laiklik mefhumlarının doğuşu boşuna değil. Bu, dünyadaki egemenliğin kayıtsız şartsız yüce bir varlığa ait olmasına başkaldırının sonucudur.
İslamiyetin “Aydınlanmadan” geçmediğini söylemek içinse teolog yahut filozof olmaya gerek yok. Ancak farklı Müslüman toplumlar kendi içlerinde farklı süreçlerden geçmiş, farklı akım ve pratikler geliştirmiştir. Osmanlı dönemindeki örfi hukuk zamanını taşımışken, 20. yüzyıldaki ulus devlet sürecimizde Türk Aydınlanma Devrimi hataları ve sevaplarıyla bütün bir bölgeyi etkileyecek öneme haizdir.

***

Farklı coğrafyaların farklı tarihsel koşul ve mücadeleleri çerçevesinde sekülarizm yahut laiklik, hatalı uygulamaları olsa bile bugün demokratik çoğulcu toplumda yaşamanın “yeter değil gerek şartıdır”. Aksi açık savaş demektir. Dinin tüm siyasal ve toplumsal alanı belirlediği iklimlerde demokrasi boy veremez. Müslüman çoğunluğa sahip bir tane İslami demokrasinin bulunmaması şaşırtıcı değildir, eşyanın tabiatından kaynaklanır.

***

Küresel düzenin mimarisi dönüşümden geçerken, Türkiye’de siyasal ve toplumsal alanda dinin “kullanım değeri” hiç olmadığı denli artmakta. Modern tarihte belki görülmemiş reaksiyonerlikte bir “medeniyet meydan okuması” yaratılmaya çalışılıyor. Her söylemi ve eylemiyle buna öncülük eden siyasi hareketlerden birinin idaresi altında yaşıyoruz. Karşımızda, “köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı demeyi” düstur bellemiş dünyanın en sinsi siyasal hareketlerinden birisi var. Sorunları şuursuzluk değil. İdeolojik hedefleri doğrultusunda muktedir olabilmek için yaratmakta olduğu haksız/hukuksuz düzenin gayet bilincindeler. Her şeyi “Dar-ül Harb”dayız diyerek tereyağından kıl çeker misali mubah kılabiliyorlar.

***

Böylesi bir mantıkla demokratik ilkeler çerçevesinde mücadele etmek hakikaten kolay değil. Belki de bu yüzden laiklik/sekülarizm söz konusu olduğunda mızmızlanmaya vakit yok. Elimizdekini düzeltip geliştirmek için bile önce korumamız icap ediyor. Bu yüzden belki de en çok liberal aydınlarımızın Einstein’ın “İkinci kez aynı hataya düşen ahmaktır” lafını bayrak yapmasında haddinden fazla fayda var.  

Yazarın Son Yazıları

ABD’de darbe tehdidi

ABD’de darbe tehdidi

Devamını Oku
07.09.2018
Zaharçenko darbesi

Zaharçenko darbesi

Devamını Oku
05.09.2018
İdlib’den esen fırtına bulutları

İdlib’den esen fırtına bulutları

Devamını Oku
31.08.2018
Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Devamını Oku
29.08.2018
Donbass cephesinden

Donbass, Kiev’in neo-faşist ortaklı rejimine karşı anti-faşist ve anti-emperyalist damar. Yurtsever küçük burjuva devrimiyle Rusya jeopolitiğinin önünü açan diyar...

Devamını Oku
23.08.2018
Trump’ın medya savaşı

Trump’ın medya savaşı

Devamını Oku
17.08.2018
Trump’ın ekonomik savaşı

Trump’ın ekonomik savaşı

Devamını Oku
15.08.2018
Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Devamını Oku
10.08.2018
Krizimiz

Krizimiz

Devamını Oku
08.08.2018
Şu Magnitsky

Şu Magnitsky

Devamını Oku
03.08.2018
Donbass damarı

Donbass damarı

Devamını Oku
01.08.2018
İlk dış politika sınavı

İlk dış politika sınavı

Devamını Oku
11.07.2018
Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Devamını Oku
06.07.2018
Meksika deneyi

Meksika’dan deneyi

Devamını Oku
04.07.2018
Yüzyılın anlaşması

Yüzyılın anlaşması

Devamını Oku
29.06.2018
‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

Devamını Oku
27.06.2018
‘Medeniyet mültecileri’

‘Medeniyet mültecileri’

Devamını Oku
22.06.2018
ABD ve 24 Haziran tercihi

ABD ve 24 Haziran tercihi

Devamını Oku
20.06.2018
İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

Devamını Oku
13.06.2018
Dünya Kupası ve siyaset

Dünya Kupası ve siyaset

Devamını Oku
08.06.2018
Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Devamını Oku
06.06.2018
Yalandan kim ölmüş

Yalandan kim ölmüş

Devamını Oku
01.06.2018
‘İtalya’nın krizi’

‘İtalya’nın krizi’

Devamını Oku
30.05.2018
Tom ve Jerry ile Spike

Tom ve Jerry ile Spike

Devamını Oku
25.05.2018
Irak’ın seçimi

Irak’ın seçimi

Devamını Oku
23.05.2018
Transatlantik’te İran çatlağı

Transatlantik’te İran çatlağı

Devamını Oku
18.05.2018
Filistin’e dair...

Filistin’e dair...

Devamını Oku
16.05.2018
Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Devamını Oku
11.05.2018
İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

Devamını Oku
09.05.2018
Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Devamını Oku
04.05.2018
Kore’lerin barışı

Kore’lerin barışı

Devamını Oku
02.05.2018
Bush - Blair Trump - Macron

Bush - Blair Trump - Macron

Devamını Oku
27.04.2018
Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Devamını Oku
25.04.2018
Erivan’da ‘kadife devrim’

Erivan’da ‘kadife devrim’

Devamını Oku
20.04.2018
‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

Devamını Oku
18.04.2018
Akıl yitimi çağı

Akıl yitimi çağı

Devamını Oku
13.04.2018
Guta falı: Hedef Rusya

Guta falı: Hedef Rusya

Devamını Oku
11.04.2018
Suriye’de telaşa mahal yok

Suriye’de telaşa mahal yok

Devamını Oku
06.04.2018
Amerika’nın monarkı

Amerika’nın monarkı

Devamını Oku
04.04.2018
Varna farsı

Varna farsı

Devamını Oku
30.03.2018