Evrensel temel gelir... Ütopya mı?
Özlem Yüzak
Son Köşe Yazıları

Evrensel temel gelir... Ütopya mı?

08.07.2016 01:07
Güncellenme:
Takip Et:

Herkese maaş... Üstelik bunu hak etmek için çalışmak zorunda da değilsiniz. Tabii öyle her istediğinizi alacağınız, yan gelip yatarak keyif süreceğiniz anlamına da gelmesin. Asgari koşullarda yaşamınızı sürdürebilmenize yetecek kadar. Tamam bana bu kadarı yeter diyorsanız siz bilirsiniz. Adı ‘evrensel temel gelir’ (universal basic income). Şu sıralar sıkça dillendirilmeye başlandı. Hatta sınırlı şekilde deneysel olarak uygulamaya başlayacak ülkeler bile var. Finlandiya ve Hollanda 750 ile 1000 Avro arasında bir rakamı kendi vatandaşlarına vermeyi tartışıyor. İsviçre’de ise herkese maaş önerisi geçen ay yapılan bir referandumla reddedildi. Önceki gün de ABD’de Beyaz Saray’da bir panelde gündeme geldi. Otomasyon ve robotların iş yapış şekillerini hızla değiştirdiği, bugün olmasa bile yakın gelecekte ‘evrensel temel ücret’in zorunlu bir ihtiyaç olacağı vurgulandı. Yani anlayacağınız bir ütopyadan bahsetmiyoruz. Liberal söylemin en güçlü sesi The Economist dergisi bile son sayısında konuya geniş bir perspektifle yaklaştı. Kapitalizmin geldiği noktada, neoliberal politikaların toplumlar ve gelir eşitsizliği üzerindeki yıkıcı etkisi karşısında yeni bir yama olarak da değerlendirebilirsiniz, zorunlu bir çıkış yolu olarak da... ‘Eğer şu...’ diye başlayan söylemler, koşullar, testler olmadan, ırk, cinsiyet gözetmeden ‘herkese minimum gelir’. Kulağa hoş gelse de konu hayli zorlu.
Çalışmanın ve emeğin değerini hızla kaybettiği bir dönemdeyiz. Haftada 50 saatin üzerinde çalışıp ay sonunu bile getiremeyecekleri ücretler kazanıyor büyük çoğunluk. ABD’de işçilerinin yüzde 25’i (ki bu oranın da yüzde 40’ı hizmet sektöründen) aldıkları ücretlerin yanı sıra yaşamlarını sürdürebilmek için devletten de çeşitli yardımlar almak zorundalar. Yine ABD’de 1996-2011 yılları arasında mutlak yoksulluk sınırında yaşayan kişi sayısı 636 binden 1.5 milyona çıktı. Aynı şeyler Türkiye de dahil birçok ülke için geçerli. Üstelik işler daha da güçleşecek. Otomasyon ve robotların devri artık çünkü. Önümüzdeki 20 yıl içinde iş alanlarının yüzde 47’si robotlar tarafından yürütülecek.
İşin ilginci ‘evrensel temel gelir’i hem sol hem de liberal kesimden destekleyenlerin olması. Bu sistemin yoksulluk ve eşitsizlikle mücadelede etkili olacağı ama aynı zamanda da sosyal yardımları almak için yapılan bürokratik giderleri azaltacağı iddia ediliyor. Bunun yanı sıra kadın ile erkek arasındaki gelir adaletsizliğini azaltıcı etkileri olacağı da vurgulanıyor.
Yine sistemin bireyleri istedikleri işi seçmekte daha özgür hale getireceği, girişimciliği artıracağı da iddialar arasında.
Şüphesiz kolay değil bu sistemin finansmanı. Ancak en liberal kesimler tarafından da bir şekilde dillendiriliyor olması ilginç. The Economist ülkelerin kamu harcamalarını ve vergi sistemlerini tartışmaya açmış örneğin. Dolaylı vergiler, petrol gelirleri vs. hepsi masada.
Aslında ortalığa saçılan Panama Belgeleri’ni şöyle de okumak mümkün: Eğer milyonerler vergi borçlarını ödeseydi, hükümetlerin kamusal hizmetlere ayırabileceği çok daha fazla parası olurdu.
Panama belgeleri milyonerlerin ilk etapta servetlerini kazanmak için kullandıkları insanlara haklarını vermemek için özenle hazırladıkları metotların açığa çıktığı belgelerdi. Vergi Adaleti Ağı’na göre küresel elitin 21-32 trilyon dolar vergilendirilmemiş mal varlıklarının olduğu tahmin ediliyor.
Dünya düzeninin bugün geldiği noktanın, bu haliyle sürdürülemeyeceği aşikâr. Brexit’ten tutun Fransa’daki grev dalgalarına, mülteci akınlarına, teröre, işsizliğe, küresel iklim değişikliğine kadar. Bu yüzden ‘evrensel temel geliri’ tartışmaya açmayı da ütopya olarak düşünmeyelim... Konuyu sürdüreceğiz...  

Yazarın Son Yazıları

Demokrasinin 12 kırmızı alarmı... ABD... Türkiye...

ABD’nin saygın gazetelerinden New York Times’ın editör kurulu önceki gün ülkelerinin otokratik bir rejime savrulduğunu söyleyerek “demokratik erozyonun 12 kırmızı alarmını” yayımladı.

Devamını Oku
12.12.2025
Bir bilim insanının uzun yolculuğu: Ufuk Akçiğit

Koç Üniversitesi’nin onuncu kez verdiği Rahmi M. Koç Bilim Madalyası bu yıl Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’e verildi.

Devamını Oku
28.11.2025
COP30... 46 yıl sonra hâlâ bir arpa boyu yol

Brezilya’nın tropik sıcaklığı altında toplanan COP30, dünya siyasetinin iklim krizine nasıl baktığını -daha doğrusu bakmadığını- tek karede özetleyen bir zirve oldu.

Devamını Oku
21.11.2025
Distopik dönemler...

“Az sayıda insanın yaşadığı küçücük bir ada...

Devamını Oku
14.11.2025
Mamdani, İmamoğlu... Küresel solun yeni sınavı

New York’un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani, yalnızca Amerika’daki Demokratlar için değil, tüm dünya için bir mesaj verdi: “Değişim hâlâ mümkün.”

Devamını Oku
07.11.2025
103. yıl...

Buruk, öfkeli ama öte yandan coşkulu..

Devamını Oku
31.10.2025
Savaş uçakları yetmez: Türkiye’nin teknoloji egemenliği sınavı

Türkiye ara çözümlere sıkışırken dünya “neoprime” savunma çağına giriyor.

Devamını Oku
24.10.2025
Dünyanın yeni satranç tahtası: Nadir elementler

Nadir elementler konusu Türkiye’de kamuoyunun gündemine CHP tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump görüşmesinden hemen önce “Pazarlık konusu yapılacak” diye getirildi.

Devamını Oku
17.10.2025
Gazze... Küresel vicdanların da savaş

“Eğer ateşkes kalıcı bir barışa evrilemezse, bu savaş yalnızca Gazze’yi değil, Batı ittifakının meşruiyetini ve küresel düzeni de sarsmaya devam edecek...”

Devamını Oku
10.10.2025
Çare: Alışmamayı öğrenmek…

Şu son bir yıl içinde yaşadıklarımızı diyelim beş yıl önce yaşasaydık herhalde “Olağanüstü günlerden geçiyoruz” derdik.

Devamını Oku
03.10.2025
Kullanışlı piyon mu olacağız? Stratejik ortak mı? Beylikova...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın New York’ta yaptığı görüşme, sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, küresel dengeler açısından da kritik.

Devamını Oku
26.09.2025
Sıfır noktası...

Bir süredir gözüm Nepal’deki gelişmelerde...

Devamını Oku
19.09.2025
Kaç Türkiye? Kimin gündemi?

Moda Caddesi’nden Kadıköy Rıhtım’a doğru yürüyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasiler neden çöküyor (2)

Erdoğan AKP’si; karşısındaki tek önemli muhalefeti yani CHP’yi işlevsizleştirmek için elindeki tüm yetki ve yargı güçlerini kullanıyor.

Devamını Oku
05.09.2025
Demokrasiler nasıl çökertiliyor (1)

Önce şunu görmeliyiz...

Devamını Oku
29.08.2025
CHP’nin yükü, hepimizin yükü

"CHP’nin üzerindeki yük öyle ağır ki özgür; laik, demokratik bir ülke olma mücadelesini tek başına omuzladı."

Devamını Oku
22.08.2025
24 yıl...

Neredeyse çeyrek asır...

Devamını Oku
15.08.2025
Çürüme... Çözülme... Sahteliğin anatomisi

Sahte diplomalar, sahte ehliyetler, sahte sağlık raporları...

Devamını Oku
08.08.2025
Gazze... Açlık, sessizlik ve ahlaki felç

Seyrediyoruz. Kimi insanlığın geldiği noktadan utanarak, kimi umarsızca sanki bir film seyreder gibi...

Devamını Oku
01.08.2025
Yangın... Kuraklık... Rant: Türkiye’nin iklimle sınavı

Tam bitti derken yeniden başlıyor. Rüzgârın hızına göre şiddetleniyor; ortalığı yakıp kavuruyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Şu zeytin ile derdiniz ne?

Şaşırdık mı? Hayır...

Devamını Oku
18.07.2025
TRT’den CHP duruşmaları mı?

CHP’li belediyelere yapılan operasyonların sonu gelmiyor. Belli ki yaz böyle geçecek.

Devamını Oku
11.07.2025
Toplumu germek, muhalefeti susturmak: AKP’nin elindeki yegâne kozu

Çünkü çözüm üretemiyor. Çünkü halkın sorunlarına yanıt veremiyor.

Devamını Oku
04.07.2025
Zeytin... Bir talanın jeopolitiği

“At izinin it izine karıştığı” günlerden geçiyoruz yine.

Devamını Oku
27.06.2025
İran’a saldırı hazırlığı mı? Neden?

Daha sular durulmadan Ortadoğu yeniden karıştırılmaya çalışılıyor...

Devamını Oku
13.06.2025
Bu bayram...

“Bizim bayram görecek halimiz yok arkadaşlar” dedi ve ekledi CHP lideri Özgür Özel...

Devamını Oku
06.06.2025
Nasıl bir eğitim?

Sadece anayasal hakkı olan barışçıl protesto hakkını kullandıkları için hapiste tutulan üniversite öğrencileri olan bir ülke...

Devamını Oku
30.05.2025
Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da... Dünya solu ne yapmalı?

O kadar fazla sistematik saldırı altındayız ki... Kimi zaman büyük resmi görebilmek için yaşananları alt alta sıralamak önemli...

Devamını Oku
23.05.2025
‘Çözüm süreci’ ve sonrası

Barışı uzak bir hayal olmaktan çıkarmak hiç kolay değildir, en azından bizim coğrafyada.

Devamını Oku
16.05.2025
Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Devamını Oku
09.05.2025
Siz gidene kadar...

Siz gidene kadar...

Devamını Oku
02.05.2025
Deprem ensemizde: 40 milyar dolarlık sessizlik

Deprem ensemizde: 40 milyar A dolarlık sessizlik

Devamını Oku
25.04.2025
Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Devamını Oku
18.04.2025
Tarife savaşının şifreleri

Tarife savaşının şifreleri

Devamını Oku
11.04.2025
Uyanış...

Uyanış...

Devamını Oku
04.04.2025
Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Devamını Oku
28.03.2025
AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

Devamını Oku
21.03.2025
Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Devamını Oku
14.03.2025
Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Devamını Oku
07.03.2025
Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Devamını Oku
28.02.2025