Başkanlık ve muasır medeniyet
Ceyda Karan
Son Köşe Yazıları

Başkanlık ve muasır medeniyet

11.01.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk 1923’te şöyle demiş: “Şimdiye kadar milletimizin başına gelen bütün felaketler kendi talih ve geleceklerini başka birisinin eline terk etmesinden kaynaklanmıştır. Bu kadar acı tecrübeler geçiren milletin bundan sonra egemenliğini bir kişiye vermesi kesinlikle mümkün olmayacaktır.”

93 sene sonra Türkiye, halkın vekilleri aracılığıyla her türlü denetimini olanaksız kılacak bir ‘irade teslimine’ zorlanıyor.

***

Memleketin taa Osmanlı döneminden beri parlamenter geleneğe dayanan sistemi hep kusurlar barındırdı, sancılı dönemlerden geçti. Ancak vatandaşlarının demokrasi mücadelesini imkanlı kılarken, bugün bu elimizden alınmaya çalışılıyor.

Kriterimiz hakikaten Başbakan Yıldırım’ın sözünü ettiği ‘muasır medeniyet’ ise yönetim şeklinde kıyasımız Batılı gelişmiş demokrasiler olacak elbette. Bunların çoğundaki parlamenter sistem her türlü denge-denetleme mekanizmasını içerir, demokratik mücadeleye açık zemin yaratır. Yürütmenin gücünün daha fazla gibi göründüğü başkanlık sistemlerinde de net kuvvetler ayrılığı, sıkı denge-denetleme mekanizmaları vardır. Ezici çoğunluğu federal zeminde yükselir, her yerde kök salamayan bu zemin de ayrı bir siyaset kültürü gerektirir.

Demokrasi için en başta uzlaşma kültürü şart, çoğunluğun diktasından ancak otoriter, totaliter rejim çıkacağı aşikar. Türkiye de buna zorlanıyor. Zira rüzgarını siyasal İslam ideolojisiyle şişerenler, Cumhuriyet’i ‘geriye sarmak’ istiyorlar.

***

Dünyada parlamenter sistemden başkanlığa geçmiş örnekleri şöyle bir taradım. Batı’da yok. BBC geçenlerde 20. yüzyılın ikinci yarısında Sahraaltı Afrikası’ndan üç örnek bulmuş. Kendi koşullarında üçü de derin hüsran. Gana, Zimbabve ve Malavi.

***

Gana Atlantik kıyısındaki eski Britanya sömürgesi. 1957’de bağımsızlığını kazanmış ilk Sahraaltı ülke. Kabile geleneğini gömmeye çalışan, Pan-Afrikacılığın mucidi Batı eğitimli antropolog başbakan Kwame Nkrumah, 1964'ta referandumla ülkesini başkanlık sistemine geçirdi, kendisini ömür boyu başkan kıldı. Güçlü bir idarenin ekonomik/sosyal gelişmeyi hızla sağlayacağı iddiasıdaydı. Muhalefeti toptan yasakladı. 1966’da rivayet o ki Gana’yı Doğu Bloku’ndan kopartmak isteyen CIA’nın da parmağı olan darbe ile devrildi. 1972’de ölüp giderken, askeri ve sivil hükümetlerle onyıllarca kendine gelemeyen bir ülke bıraktı. Gana, 1992’de çok partili sisteme geçti.

***

Zimbabve’yi Robert Mugabe ile tanıyoruz. Eski Britanya sömürgesi Rhodesia’da 1960’lardaki milliyetçi siyah hareket üzerinde yükseldi. 1980’deki bağımsızlıktan sonra Maoculuk esinli partisi ZANU ile seçimleri kazandı, 1987’ye dek başbakan oldu. Kanında ‘reislik’ vardı, ülkeyi başkanlık sistemine geçirtti. Soğuk Savaş’ta anti-emperyalist retorikle muhalifleri kıyımdan geçirdi. Toprak reformu ‘beyaz sömürgeciler’ olarak gördüğü çiftçileri demir parmaklıklar ardına tıkıp intikam almaktan öte siyah Afrikalıya yaramadı. 1997’de nüfusun çeyreği HIV’den mustaripti. Başpiskopos Desmond Tutu’nun deyişiyle o klasik bir ‘Afrika diktatörü arketipi’. Uzun mücadelelerle 2013’te yetkileri tırpanlandı. Ülke hala yaptırım altında, temmuzdan beri protestolarla sarsılıyor. 93 yaşındaki Mugabe hala başkan.

***

Malavi Güneydoğu Afrika ülkesi. 1960’ların başında Britanya mandasından kurtuldu. 1963’te Malavi Kongre Partisi ile seçimi kazanan Hastings Banda, üç sene sonra başkanlığa geçti, 1971’de kendisini ömür boyu başkan ilan etti. Ülkeyi kararnamelerle yönetirken, kendince ‘ilericiydi’, kadın hakları ve eğitime önem verdi. Vekilleri kendi belirledi, muhalefete hacet yoktu. 30 sene hükmetmesinde Batı bloğunda kalmasının payı eksik değil. 1993’te protestoların ardından çok partili sisteme geçmek zorunda kaldı, 1994’te ilk seçimde gönderildi. Üç sene sonra öldü. Malavi bugün dünyanın en az gelişmiş ülkelerinden birisi. 

***

Batı medeniyeti de geçmişte ‘tek halk, tek devlet, tek lider’, ‘tanrı bizimle’, ‘inan, itaat et, savaş’ gibi demagojik sloganlarla kitle tabanı, yığınların gerici önyargıları ve finans kapital destekli faşist otoriter dikta rejimleri üretti. Demokrasi kültürünün olmadığı azgelişmiş diyarlar da insanların iradelerini tek adamların iki dudağı arasından çıkacaklara hapsetti. Hiçbirisinin sonu hayırlı olmadı. 

Yazarın Son Yazıları

ABD’de darbe tehdidi

ABD’de darbe tehdidi

Devamını Oku
07.09.2018
Zaharçenko darbesi

Zaharçenko darbesi

Devamını Oku
05.09.2018
İdlib’den esen fırtına bulutları

İdlib’den esen fırtına bulutları

Devamını Oku
31.08.2018
Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Devamını Oku
29.08.2018
Donbass cephesinden

Donbass, Kiev’in neo-faşist ortaklı rejimine karşı anti-faşist ve anti-emperyalist damar. Yurtsever küçük burjuva devrimiyle Rusya jeopolitiğinin önünü açan diyar...

Devamını Oku
23.08.2018
Trump’ın medya savaşı

Trump’ın medya savaşı

Devamını Oku
17.08.2018
Trump’ın ekonomik savaşı

Trump’ın ekonomik savaşı

Devamını Oku
15.08.2018
Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Devamını Oku
10.08.2018
Krizimiz

Krizimiz

Devamını Oku
08.08.2018
Şu Magnitsky

Şu Magnitsky

Devamını Oku
03.08.2018
Donbass damarı

Donbass damarı

Devamını Oku
01.08.2018
İlk dış politika sınavı

İlk dış politika sınavı

Devamını Oku
11.07.2018
Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Devamını Oku
06.07.2018
Meksika deneyi

Meksika’dan deneyi

Devamını Oku
04.07.2018
Yüzyılın anlaşması

Yüzyılın anlaşması

Devamını Oku
29.06.2018
‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

Devamını Oku
27.06.2018
‘Medeniyet mültecileri’

‘Medeniyet mültecileri’

Devamını Oku
22.06.2018
ABD ve 24 Haziran tercihi

ABD ve 24 Haziran tercihi

Devamını Oku
20.06.2018
İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

Devamını Oku
13.06.2018
Dünya Kupası ve siyaset

Dünya Kupası ve siyaset

Devamını Oku
08.06.2018
Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Devamını Oku
06.06.2018
Yalandan kim ölmüş

Yalandan kim ölmüş

Devamını Oku
01.06.2018
‘İtalya’nın krizi’

‘İtalya’nın krizi’

Devamını Oku
30.05.2018
Tom ve Jerry ile Spike

Tom ve Jerry ile Spike

Devamını Oku
25.05.2018
Irak’ın seçimi

Irak’ın seçimi

Devamını Oku
23.05.2018
Transatlantik’te İran çatlağı

Transatlantik’te İran çatlağı

Devamını Oku
18.05.2018
Filistin’e dair...

Filistin’e dair...

Devamını Oku
16.05.2018
Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Devamını Oku
11.05.2018
İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

Devamını Oku
09.05.2018
Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Devamını Oku
04.05.2018
Kore’lerin barışı

Kore’lerin barışı

Devamını Oku
02.05.2018
Bush - Blair Trump - Macron

Bush - Blair Trump - Macron

Devamını Oku
27.04.2018
Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Devamını Oku
25.04.2018
Erivan’da ‘kadife devrim’

Erivan’da ‘kadife devrim’

Devamını Oku
20.04.2018
‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

Devamını Oku
18.04.2018
Akıl yitimi çağı

Akıl yitimi çağı

Devamını Oku
13.04.2018
Guta falı: Hedef Rusya

Guta falı: Hedef Rusya

Devamını Oku
11.04.2018
Suriye’de telaşa mahal yok

Suriye’de telaşa mahal yok

Devamını Oku
06.04.2018
Amerika’nın monarkı

Amerika’nın monarkı

Devamını Oku
04.04.2018
Varna farsı

Varna farsı

Devamını Oku
30.03.2018