Trump’ın Kudüs’ü

08 Aralık 2017 Cuma

ABD Başkanı Trump teslim etmeli ki, Amerikan diplomasisi açısından ‘çok cesur’ bir karara imza attı. Aslında ABD Kongresi’nin 1995’te aldığı, kampanya vaatlerinde kullansalar bile hiçbir başkanın uygulamaya cesaret edemediği bir karara imza attı. Dünya çapında üç dinin takipçileri için de kutsallık içeren Kudüs’ü (Yaruşalayim/Jerusalem) resmen İsrail’in başkenti olarak tanıdıklarını ve elçiliklerini taşıyacaklarını duyurdu.
Bu karar dünyanın en etkili devletinin; insanlığa büyük yıkım getirmiş iki dünya savaşının ardından şekillenmiş ve Ortadoğu’da sömürgecilik döneminden çıkıştan kalma en çetrefilli mesele olan İsrail-Filistin anlaşmazlığında açıkça İsrail’den yana tavır alması demek.

***

Kararı açıklarken, “Çocuklarımız sevgimizi miras almalı, çatışmalarımızı değil” gibi dokunaklı cümleler kuran Trump, bu hamlesinden bir ‘barış süreci’ çıkması umudunu da dile getirdi. Bugünden yarına buna İngilizcedeki ‘wishful thinking’ (hüsnükuruntu) denilebilir. Yolsuzluk ithamlarından bunalmış İsrail Başbakanı Netanyahu’ya ‘ilaç gibi’ gelecek bu karar, ortada zaten barış süreci de yokken, ABD ve İsrail cephesinin hep savunageldiği ‘iki devletli çözüm’ formülüne sıkılmış bir kurşun. Öyleyse asıl soru niye sıkıldığı ve niye şimdi sıkıldığı?

***

İsrail; BM taksimini Arapların reddetmesi eşliğinde 1948’de kurulması sonrasında salt Batı Kudüs’ü elinde tutuyordu. Ortadoğu’nun Süveyş krizi ile sarsıldığı yılların ardından 1967 savaşıyla o vakitler Ürdün’ün kontrolündeki Doğu Kudüs’ü de ele geçirdiler. İsrail’in Kudüs’ün bir bütün olarak başkent ilanı 1980’deki ilhakla geldi. Uluslararası toplum bu ilhakı tanımadı. Filistinliler Doğu Kudüs’ü gelecekteki devletlerinin başkenti görse de İsrail’in yerleşim birimleriyle genişleme politikalarına mani olamadılar. Yine de Kudüs’ün statüsü 1993’teki Oslo sürecinden beri müzakere masasının unsuru olageldi. Bugün Kudüs’te 850 bin kişi yaşıyor. Nüfusun yüzde 37’sini Araplar, yüzde 61’ini de Yahudiler oluşturuyor.

***

ABD’nin kararı kısa vadede neyi değiştirebilir? AB ülkelerinin çoğunun statü netleşmeden ‘başkent’ kararı alması zor ama ara formül hemen devreye girdi. Çekya ‘Batı Kudüs’ vurgusuyla İsrail’e arka çıktı. Filipinler hükümeti elçiliğini taşımayı gündeme aldı. Ortadoğu’da ağırlığını artırmış Rusya’nın zaten ‘Batı Kudüs’ü İsrail’in başkenti gören kararı var. Çin hükümet belgelerinde ise Kudüs ‘İsrail’in başkenti’ diye geçiyor. Öncelikle kutsal mekânların bulunduğu Doğu Kudüs hattında kalan ‘Eski Kent’ olmadan bu ara formül yayılabilir.

***

Filistinlilerin yeni ‘intifada’ başlatması hem askeri kapasiteleri hem de siyasi uzlaşmazlıkları düşünüldüğünde çok zor. Hal böyleyken Hamas yine ‘cehennemin kapılarının açılacağı’ söylemini tutturdu, tüm Arap ve İslam ülkelerine ABD ile ilişkilerini kesip elçilerini yollama çağrısı yaptı. Kınamanın ötesine geçemeyen bu ülkelerin ABD’yi engellemek içni yapabilecekleri bir şey yok. Bölgede Suriye, Irak ve Yemen’i enkaza çeviren, Lübnan’ı istikrarsızlaştıran ABD politikalarına tek direnen İran’ı düşman, Hamas’ı ve Hizbullah’ı ‘terörist’ ilan eden onlar. Ortadoğu politikaları çökmüş Türkiye’nin düzenleyeceği zirveden de sonuç beklemek beyhude.

***

Peki Trump niçin şimdi böyle bir adım attı? Obama yönetimi Ortadoğu’ya ‘İhvan’ üzerinden dizayn vermeye çalışıp başarısızlığa uğradı. Trump ise Vahhabi/ Selefi Suudi Arabistan’da genç kral üzerinden modernleşme hamlesiyle yürümek istiyor. Amerikan müesses nizamı tarafından sıkıştırılması bir yana, Suud odaklı bu siyasetin sonuç vermesi zor. Şimdiden Lübnan ile Yemen’deki duvara tosladılar. Trump şimdilik İsrail ile barışma resmi veren ve Filistinliler için arabuluculuğa soyunmuş Riyad’ın elini zayıflattı.

***

Yine de bence niyet ‘Yahudileri denize dökmek’ değilse eğer, her koşulda Filistinlilerin gündemine ve mücadelelerine ‘eşit vatandaşı’ olabilecekleri ‘tek devletli bir çözüm’ ufku girmesi hayırlı. Sola ise boş sloganlar değil, en başta ‘Filistinli Araplar ve Yahudilerin nasıl barışacağı ve yaşayacağıyla’ alakadar olması düşer.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları