Akşener'in kürsüyü bıraktığı ev kadını Acar: Korona yok, geçim sıkıntısı var

Abone Ol google-news

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Meclis'te yaptığı grup konuşmasında "Mutfağın yangınını en iyi bilenler onlar" diyerek kürsüyü ev kadını Münevver Acar'a bıraktı. Acar, hayat pahalılığını "Ben eskiden pazara giderdim. Ulus’a hale giderdim. Alışkanlık, dolaşırım. Ama şimdi gittiğimde balık pazarının oraya gidiyorum. Soruyorum fiyatını dünya para, geri dönüp evime geliyorum. Ne tavuk ne et ne balık, kasaptan bunları alamıyoruz. Peki biz bunları yiyemeyince alamayınca, bir arabanın deposu dolarsa gidecek yol yapacak, ama bizim depolar bunları yiyemeyince dolmuyor" sözleriyle anlattı.

17 Şubat 2021 Çarşamba, 12:51

Akşener, TBMM grup konuşmasında her hafta olduğu gibi bugün de kürsüyü "Millet'e" bıraktı. Akşener bu haftaki grup toplantısında kürsüyü ev kadını Acar'a bıraktı. 42 yaşında dul kaldığını ve dul maaşı ile 5 kız çocuğunu büyüttüğünü söyleyen Acar, "Ben geçen ay doğalgaza 490 lira ödemiştim. Ama aynı doğalgazı yakıyorum, hatta odamın birini de kısmış vaziyetteyim. 790 lira bana doğalgaz geldi. Neden geldi, niçin geliyor, sorarım. Bir vatandaşım, sormak istiyorum, ama bu kadar da olmaz ki. Korona kayboldu. Korona yok, geçim sıkıntısı var" sözleriyle hayat pahalılığından yakındı.

“Tencereyi kaynatan kişiler bizleriz” diyen Acar, pahalılıktan şikayet ederek "Artık bizler bu zorluğa dayanamıyoruz" dedi. Acar, sözlerini şöyle sürdürdü:

ARTIK DAYANAMIYORUZ: O kadar zamlar var ki. Marketlere gittiğimizde bakıyoruz o zamların üzerine etiketlere, bir zam konmuş ertesi gün ikinci bir zam gelmiş. Pazara gitsek ne alacağız, meyve pahalı, sebze pahalı. Akşamüzeri genelde hanımlar gidiyor, kalan çürük çarık şeyleri toparlıyorlar, yemek yapmaya çalışıyorlar. Genelde gözlemliyorum pazar arabasına bir kilo pırasa yarım kilo meyve koymuş kadın götürüyor. Soruyorum hanımefendi neden böyle? Diyor ‘çok pahalı.’ Ama bir Türk insanı, Türk kadını, Türk annesi bunları hiç hak etmiyor. O zorluklarla büyüttüğüm çocuklarımı ben, bunun için mi büyüttüm, bunun için mi okuttum, eziyetleri çektim. Artık bizler bu zorluğa dayanamıyoruz.

KORONA YOK, GEÇİM SIKINTISI VAR: Ben eskiden pazara giderdim. Ulus’a hale giderdim. Alışkanlık, dolaşırım. Ama şimdi gittiğimde balık pazarının oraya gidiyorum. Soruyorum fiyatını Dünya para, geri dönüp evime geliyorum. Ne tavuk ne et ne balık, kasaptan bunları alamıyoruz. Peki biz bunları yiyemeyince alamayınca, bir arabanın deposu dolarsa gidecek yol yapacak, ama bizim depolar bunları yiyemeyince dolmuyor. Ondan sonra da hasta oluyoruz. Ben geçen ay doğalgaza 490 lira ödemiştim, ama aynı doğalgazı yakıyorum, hatta odamın birini de kısmış vaziyetteyim. 790 lira bana doğalgaz geldi neden geldi, niçin geliyor, sorarım. Bir vatandaşım, sormak istiyorum ama bu kadar da olmaz ki. Bunları istemiyoruz. Sokaklarda insanlar sadece geçim sıkıntısını konuşuyor. Korona öte gitti. Korona kayboldu. Korona yok, geçim sıkıntısı var.