Adnan Binyazar

Gençlerin sorunları

26 Haziran 2020 Cuma

Sosyal Demokrasi Vakfı’nın amacı “çoğulcu ve özgürlükçü demokrasinin bütün kavram, kural ve kurumları ile yerleştirilmesine katkı yapmak; emeğe, insana ve doğaya saygı anlayışını yaygınlaştırmak; özgürlük, eşitlik, dayanışma, adalet, barış ve dürüstlük gibi değerlerin tüm insanların ortak anlayışı olarak benimsenmesine yardımcı olmak”tır.

SODEV, Türkiye’nin 12 ilinden 600 gençle telefon destekli bilgisayar üzerinden gerçekleştirdiği “Türkiye’nin Gençlik Araştırması Raporu”nu, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı gününde açıkladı.

Gençlik

Gençliğin sorunları gündeme geldiğinde, çağdaşlık bağlamında Atatürk’ün “Umudum gençlerdedir” sözünün, bir kez daha yerini bulduğunu düşünürüm. Ardından da, ilkeleri evrenselleşen o erdemli insanın, “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, sonsuza değin korumak ve savunmaktır” seslenişindeki coşkuyu yaşarım benliğimde.

Atatürk, gençliği Cumhuriyetin korunmasından sorumlu tutarken o gücün kaynağını da gösteriyor:

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Okul yıllarında, yalnız aklımı değil, sorumluluk duygumu da depreştiren Atatürk’ün sözünün derin anlamını kavramaya çalışırken Victor Hugo’nun, yaşlılık yıllarının ürünü “Boaz Uykuda” başlıklı uzun şiirinin şu dizelerini okuyunca genç olmanın anlamını da kavradım:

İnsan genç olunca, yeniden başlayan her gün zaferle doludur.

Özgürlük-adalet-yetkinlik

SODEV’in gerçekleştirdiği bu araştırma, gençlerin özgürlük-adalet-liyakat (yetkinlik) özlemini neden gerçekleştiremediğini de nesnel verilerle ortaya koyuyor:

Gençler, araya adam koyarak her alanda kayırmacılığın geçerli olduğu bir ortamda eğitimin işe yaramadığı, üniversitelerin de üretici düzeyde insan yetiştiremediği kanısında. İyi bir eğitimden geçirilmiş olmalarına karşın, iş bulamayıp kendi alanlarının dışındaki işlerde çalıştırılınca, çabaların boşa gittiğinin de bilincindeler. Düşüncelerini özgürce dile getirmek isteyip, bunu gerçekleştirecek ortam bulamamaktan da yakınıyorlar.

Yüzdesi en yüksek gerçeklerden biri de şu: Çoğunluk, olanak bulursa yurtdışına gidip orada yaşamak istiyor.

TÜİK (2020) verilerine göre gençler nüfusun yüzde 5.6’sını oluşturuyor. 13-14 milyonu bulan gencin yüzde 25.4’ü işsiz. İşgücüne katılım oranı yüzde 44, yüzde 70’i ekonomik anlamda ailelerinden bağımsız değil. Çoğu, ailelerinin desteği olmadan kendilerini geçindirecek ekonomik olanaklardan yoksun.

Bu sonuçların, gençlerin kötümserlik içinde bocalamalarına yol açtığı bir gerçek. Cumhurbaşkanı’ndan, parti ayrımı yapılmadan TBMM üyelerine, ilkokuldan üniversiteye, sorumlular görevlerini yerine getirirken bu sonuçları, çözümün temel konusu saymalıdırlar.

Gözlemler

Kültürel değerler yerinde saplanıp kalırsa, o toplumda gelişme beklenemez. Çağımızda bu tür toplumların sorunları yalnız kendilerini değil, dünyanın da dengesini sarsıyor. Oysa bir toplumda gelişme, gençlere bilinenleri dayatmakla olmuyor. Genç zekâların ortaya çıkması, erdemli yol göstericilerin onları yönlendirmesine bağlıdır. Yol göstericisi erdem yoksunu toplumlar, birçok olayda yaşandığı gibi, çözümü hep başkasından bekler.

Her kuşak kendi değerini yaratır. Gençlerin en küçük kıpırdanışlarının önü kesilirse toplumun üretici gücünde eksilmeler olur. Bunun somut örneği Gezi olaylarıdır. Gençler, altında özgürce soluk alacakları ağaçlarına sahip çıkma eylemine girerken çocuk yaşlarında canlarından oldular.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ağıt toplumu 13 Aralık 2024
Anılar yumağı 6 Aralık 2024
Fotoğrafı buzlamak 29 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları