Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Işığı sönmeyenler
1 Eylül, eğitime, dile, düşünceye yönelik onlarca kitabın yazarı Emin Özdemir’in altı yıl önce ışığı sönmeyenler arasına katıldığı gündür.
“Seçenek” sözcüğünde olduğu gibi, kendi bulduğu onlarca yeni sözcüğü kullanarak deneme anlatımına ayrı bir yalınlık katmıştır Özdemir. Dil Kurumu adına yazdıklarında ise bilimsel yanı ağır basan eleştirileriyle, öz Türkçenin savunucusu olarak dilin gelişimini köstekleyen bağnazların görüşlerini çağdışı kılmıştır.
ERDEMİN BAŞI DİL
Özdemir ayrıca çağdaş dil anlayışıyla ders kitapları, onlarca deneme, dilsel değeri yüksek araştırmalar da bıraktı ardında.
Bu yönüyle, 11’inci yüzyılda Türkçenin, Farsçayla Arapçanın etkisi altında kaldığını anlayınca ülkenin dört bir yanını dolaşıp halkın kullandığı sözcükleri, deyimleri, atasözlerini toplayarak Türkçenin ilk sözlüğü Divânu Lugâti’t-Türk’ü yazan Kaşgarlı Mahmut soyundandır.
Genç yaşlarında yazdığı Türkçemizle ilgili ilk kitabının adını Kaşgarlı’nın sözlüğünden almıştır: Erdemin Başı Dil (Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1968).
Öbür kitaplarını da o “erdemli dil”le yazdı, yüzlerce öğrenci yetiştirdi.
Gazetemizin iki yazarı, Işık Kansu ile Öner Yağcı onun seçkin öğrencilerindendir.
GÖĞÜNE SIĞMAYAN BULUT
Emin Özdemir en verimli yaşında ışığı sönmeyenler arasına karıştı. Direncinden de bir şey yitirmedi. Hastalığının belirtileri ortaya çıktığında bile, eski öğrencilerinden Hatice Aydoğdu’nun sorularını Göğüne Sığmayan Bulut (Akılçelen Yayınları, Ankara 2017) adlı kitabında yanıtladı.
Yazmaya yönelimli gençler, kitaptan aktarılan şu alıntıyı okuyunca sanırım daha verimli yapıtlarla gireceklerdir yazın dünyasına...
“Bendeyse bir yazma, yaratma tutkusu var. Bazı arkadaşlar, yazmaya yeni başlayanlar bana telefon ediyor. ‘Hocam ne yapıyorsun? Falan kitabı okuyorum’ diyorum. ‘Hocam, bunca yıl okudunuz, yetmiyor mu, yine mi okuyorsunuz?’ diyorlar. Oysa okumak bir yerde başlayıp bir yerde bitecek bir şey değil, insanın bütün yaşamını kuşatan bir süreç. Okuma bittiği anda tükendiğinizi bilirsiniz, yani okumadan kesilirseniz, yazmadan kesilirseniz tükenirsiniz.”
DÜŞÜNSEL KAYNAŞMA
Emin Özdemir’le, o asistan, ben öğrenci olarak ilk 1956 yılının sonbaharında bir araya geldik. Bir bakıma ben de onun öğrencisi oldum.
1968 yılından başlamak üzere ailece de yazınsal alanda da birbirimizden ayrılmadık.
Aramızda öyle bir kaynaşma doğmuştu ki yaşamının son günlerinde eğitim fakültesinde Prof. Dr. Sedat Sever’in düzenlediği oturumda yaptığı konuşmasında kullandığı “Adnan’la ben bir kâğıdın iki yüzü gibiyiz, bir yüzünde o, öbür yüzünde ben varım” tümcesi, benim onur belgemdir.
En başta ailesi, yakınları, dostları, okurları, öğrencileri, yazma heveslileri her yıl 1 Eylül’de onun sönmeyen ışığıyla aydınlanıyor...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama