Adnan Binyazar

Mutlu olmak varken

02 Ağustos 2019 Cuma

A. Kadir Çiçekleri Umudumuzun” başlıklı şiirinde çocuklara “Çok olun, çocuklar, çok olun,/Yüzlerce olun, binlerce olun, on binlerce. /Daha çok olun, daha çok olun,/yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun.” diye sesleniyor. Hapisler gören A. Kadir’in coşkusu, şiirin son dörtlüğünde umutsuzluğa dönüşüyor: “Mutlu olmak varken bu dünyada,/geceler geldi dayandı kapımıza,/olduk acımızla sarmaş dolaş,/bekledik düşümüzle koyun koyuna.”
Sokrates, savunmasına “Dostlarım, dünyada dost yoktur” diye başlar. Baldıran otu zehriyle öldürülmesine karar veren yargıçlara ince bir dokundurmadır bu. Sokrates’in mantığıyla düşünülürse, onun dostluk tanımı, mutlu olmaya da uyarlanabilir: “Mutluluk diye bir şey yoktur!

Mutluluk
Nice bilim insanı, sanatçı, mutluluğu tanımlama uğraşı vermiştir. Oscar Wilde’ın, içsel dünyamızda bile gerçekleşemeyen, inişli çıkışlı, devingen ruh hallerini yansıtan tanımı inandırıcı geldi bana: “Mutluluk, insanın kendini iyi hissetmesi, kendisiyle uyum içinde olmasıdır.
Mutluluk, geçici bir duygu titreşimidir; sürekli kılınması olanaksızdır. Örneğin insanın kendini iyi hissetmesi, kendisiyle uyum içinde olduğuna inanması kaç dakika, kaç saniye sürer? Euripides’in, şu sözüyle bu gerçeğe vardığı görülüyor: “Mutluluğun ömrü kısadır. Gelmesiyle gitmesi bir olur.” André Gide bunu daha kesin bir söylemle dile getiriyor: “Mutluluk anlardadır.”

Orhan Veli Kanık
Mutluluk üzerine düşünülsün de doğasıyla, insanıyla, kavram donanımıyla dünyanın varoluşuna yönelen Orhan Veli Kanık’ın “Birdenbire” şiiri anımsanmasın!
Her şey birdenbire oldu/Birdenbire vurdu gün ışığı yere;/Gökyüzü birdenbire oldu; /Mavi birdenbire./Her şey birdenbire oldu;/Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;/Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire./Yemiş birdenbire.||Birdenbire,/ Birdenbire;/Her şey birdenbire oldu./Kız birdenbire, oğlan birdenbire; /Yollar, kırlar, kediler, insanlar.../Aşk birdenbire oldu./Sevinç birdenbire.”
Doğadaki ışık değişimlerini yepyeni imgelerle duyumsayıp dile getiren Yaşar Kemal unutulmamalı:
Tüm dünya gün doğmuş
gibi aydınlık oldu.
Dağların karanlığı durdu,
gecenin karanlığı durdu.
Siz ışıktan kocaman, karanlığa
oyulmuş gibi kocaman,
dünya kadar bir ağaç
gördünüz mü?
Işıktan kocaman bir ağaç!

Mark Twain
Mark Twain, düşünen insana, kendi iç dünyasına inmenin yolunu gösteriyor:
Bir defasında hocama dedim ki:
Bir kitap okudum ama zihnimde kitaptan hiçbir şey kalmadı.
Bana bir hurma uzattı ve dedi ki:
Bunu ağzında çiğneyip ye.
Yedikten sonra sordu:
Şimdi sen büyüdün mü?
Hayır” dedim.
Bunun üzerine dedi ki:
Büyümedin ama o hurma vücuduna dağıldı; et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu... Okuduğun kitap da öyle dağılıyor: Bir kısmı kelime dağarcığını zenginleştiriyor. Bir kısmı bilgi ve irfanını artırıyor, bir kısmı ahlakını güzelleştiriyor. Bir kısmı yazı ve konuşmada üslubuna incelik katıyor. Bir kısmı hayata farklı bakmanı sağlıyor. Bir kısmı içindeki sevgiyi, merhameti artırıyor. Bir kısmı özgüvenini perçinliyor, düşünmeni, sorgulamanı tetikliyor, olaylar karşısında nasıl davranman gerektiğini öğretiyor. Her ne kadar sen bunların farkında olmasan da... Kitap okumak bir şeye yaramaz, çünkü kitap okumak çok şeye yarar! O kadar çok şeye yarar ki neye yaradığını söylemek imkânsızdır:
İyi dostlar, iyi kitaplar, bir de huzurlu bir vicdan...
İşte mutlu hayat!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ağıt toplumu 13 Aralık 2024
Anılar yumağı 6 Aralık 2024
Fotoğrafı buzlamak 29 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları