Bir gün bu satırları yazacağım hayalimden geçmezdi. Ama son yıllarda futbolun nerelere geldiğini görmek adına yanlışların tavan yaptığını anlamak için böyle bir uyarı gelmeliydi! Ülkemizin en büyük kulüplerinden Fenerbahçe tarihinin en zor sürecini yaşıyor. 17 puanla sıralamada 15. olan Sarı-Lacivertliler futbol dünyasında olmayanları dahi şaşırtıyor. Sokakta siyaset ötesi ilk konuşulan futbol dünyamızın konusu Fenerbahçe.
Şunu belirtmeliyim; saha içi ve oynanan oyunun yorumu benim için daha önemli. Yine de en zor şartlardan kurtulup Fenerbahçe’nin ligde kalacağını düşünsem de çok zor günler yaşaması; Bursa beraberliğinden sonra futbolda en önemli konudur benim için.
Ersun Yanal’ı ilaç diye düşünenlerin karşısında birkaç söylem ve yazımda belirttiğim gibi asıl olan kadronun eksikliği ve yetersizliğidir! Sezon başı büyük transfer yanlışlığını yapanların tuzağına düşenlerin saha içinin önemini ve kadro kurmanın zorluğunu anlamaları gerekli. Bir başka takımın iyi oyuncusu veya kariyerli teknik adamı kulübe ve sahaya uymayabilir.
Fenerbahçe oyunu, skoru değiştirecek ve tribünleri coşturacak yıldız futbolcu sıkıntısı yaşıyor. Kötü gününde olsa da skoru etkileyecek futbolcusu yok gibi. Bir sistem takımı olma baskısı izleyenlere ters geldi ve beğenilmeyen bir futbol oynuyor. Sonuca gidecek yaratıcı oyuncu olmayınca sadece topu çabuk kullanma ve basit oynama zorluğu rakiplerinin işini kolaylaştırıyor. Israrlı uyarımdır. Kadro yetersiz olup Fenerbahçe’nin en az bir dripling ve çalımla oyunu etkileyen skora katkı sunacak futbolcuya, orta alanda oyun kuran isme ihtiyacı var. Bu kadronun lideri de olmadığından umutsuzluğa düşen ve üzgün kalan taraftarın toparlanması için mutlu olacağı bir ortamı beklemek zorlaşır. Şu anda takımın en az 2 oyuncuya ihtiyacı var. Sorun teknik adam değil; bu kadroyu kurandan kaynaklanan yanlışlıktır.
Fenerbahçe’nin top ileri uca taşındığında meşin yuvarlağı burada tutan adamı yok. Orta alanda biraz da estetik bir tarzla oynayan yıldızı da olmayınca kazanmak için çabalayan ama enerjisi tükenen, moral yıkımına giren kadroda kulübe yetersizliği de işin bir başka sorunu. Bu duruma el koyacak olan teknik adamın görüşü, riski ve ısrarıdır. Yönetimsel hata yoktur güvenilen dağlara kar yağmıştır! Fenerbahçe hayal gemisi değildir. Bu durumu kabul edilir olamaz. Kimse futbolun kötü oynandığı ülkemizde Fenerbahçe’nin de nasibini aldığını savunmasın. Aslolan transfere harcanan emek ve paranın kalite ile klastan yoksun kalışının sonucu buralarda bulunma çaresini aşmasıdır. Türk futbolunun temel gerçeği Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’tır. Her biri bizi futbola ve hayata bağlayan en sosyolojik, sportif bağlarımızdır. Bize şunu kalın çizgilerle yaşatma şansına sahiptirler. Zeki, çevik ve ahlaklı örneklerin forma giydiği gençlerin sahada gösterecekleri performans, başarı, centilmenlik örneği şu aralar ihtiyacımız olan en önemli motivasyon kaynağımız. Bizleri daha fazla üzmeyen kaliteli başarılar bekliyoruz. Yoksa futbolda da yokuz!