‘Mağrur Fransızlar’, bize B takımını çıkaran Fransızlar, dün gece kenetlenmiş ve futbol adına kendilerine adeta unuttuklarını hatırlatan takımımız karşısında sahadan boynu bükük ayrıldı. Oysa maç öncesi herkes çok farklı mağlup olacağımızı düşünüyordu. Pozitif futbol oynamak ve sahada en önemli unsurun top olduğunu hatırlamak özgüveni içerisinde, taktik uygulamayı yapmak galibiyeti getiriyor. 4-5-1 dizilişiyle orta alanda Fransa’ya oynama şansı vermeyen birinci bölgemizi çok kontrollü biçimde ayakta tutan Merih, Kaan ve önlerinde oynayan Mahmut ile adeta rakibi kilitledik. Dorukhan’ın çalışkanlığı, Cengiz’in etkili ve yıpratıcı koşuları ile duran top becerimiz ‘Horozları’ yenmemize yetti. Açıkçası yeni oluşan kadromuzla gurur duyduk. 65. dakikaya kadar kalemizde tehlike dahi yaratamayan Fransa, Mbappe, Griezmann ve Giroud ile çok etkisizdiler. Pogba takımın ‘misafir sanatçısı’ gibi oynarken defans blokunda göbekten çok hata yapan rakibimiz karşısında daha da farklı kazanabilirdik. Kaçırdığımız goller izleyenleri heyecanlandırdı ve Konya’daki tribünlerin coşkusu hepimizi bütünleştiren bu galibiyetle futbol ihtiyacımızı serinletti.
Maçın özeti tek kelimeyle; Şenol Güneş yönetiminde daha önce hazırlığı yapılan ‘gençleşen’ Milli Takım’ın gelecekte de bizlere çok güzel günler yaşatacağının müjdesiydi. Taktiksel yönden bugüne kadar oynanan milli karşılaşmaların en başarılısını Fransa karşısında gösterdik ve yapabileceğimizi tüm dünyaya kanıtladık.
Sonuç olarak oynadık hakkımızla kazandık. Avrupa’da kendilerini ‘dev aynasında’ gören Fransızları yenerek grupta liderlik yoluda önemli bir avantaj yakaladık. Teşekkürler Milli Takım.