Ulusal bir kimlik dışında gibi centilmence görülen ama aslında pekâlâ ekonomik çıkarlar adına milletlerin rekabeti, Avrupa Şampiyonası’nda dikkat çekiyor. Futbol adına hep bu fanatizmden uzak kalsam da iş kendimizi temsil etmemize gelince genlerimdeki ayran hep kabarır. Daima iyi oynayan, sahada kazanan takımın sahibi olma huyum, yetkisiz olsam da içimde parlayan ateştir! Şampiyona öncesi daima bu kez Milli Takıma çok güvendim ve güçlü olduklarını ortaya koymaya çalıştım. Ağırlıklı olarak yurtdışı merkezli eğitim almış, kendini kanıtlamış genç kadromuzdan çok şey beklediğimi söylemişimdir. Ne var ki İtalya karşısında çok silik kaldık! 

Tuhafıma giden iki gerçek oldu. Kendi gücümüzü top ayağımızda iken ve en önemlisi kazama başarımız ortaya önce savunma sonra da atak anlamında oynama gerçeğinden kopup, savunma adına kale önünde kalabalık olmak yanlıştı. Yıllarca önce Bologna’daki 6-0’lık yenilgiden farkımız yoktu. Bu özgüven eksikliği ve anlamsız futbolun bir an önce terk edilip topun rakipten çok çabuk, özellikle ikinci bölgede yoğun baskı ile alınıp basit de olsa karşı atakta kullanılması şarttır. Bunun için sadece Burak yetmezdi! Ayrıca iki yıl Roma’da oynayan Cengiz’in ilk 11 de oynatılmaması yanlış olmuştur. Orta alanda Okay ve Ozan çok yavaş ve etkisiz olmuşlardır. 

KAZANMAYA MECBURUZ

Prensip olarak hiçbir teknik adama 11 yapmam. Ama kadroda daha dinamik ve inatçı futbolcularımız vardır. Ayrıca ikinci bölgenin artık gördüğüm kadarıyla öne tamamen çıktığı bir oyun tarzında çabuk kapılacak topun etkili ve yaratıcı bir şekilde daraltılan alandan kanatlara çıkışı önem taşımaktadır. Bu tür çok sayıda seçeneğimiz olup bizi destekleyecek Azerbaycan’daki maçımızı kazanma mecburiyetimiz vardır! Lobanovski döneminin D.Kiev’in etkili oyuncusu Shevchenko’nun Ukraynası ile Frank de Boer’in Hollandası turnuvadaki en kaliteli ve uyarıcı maç olmuştur! Futbolda top sizde ise etkilisiniz. Bunun için rakipten çok çabuk topu geri almak şarttır. Yenilmemek için kalesinde duvar ören takımlar kaybetmeye mahkûmdur. Bu, çok ilkel bir futbol anlayışıdır artık. 

Topu basit ama taktiksel verilerle çoğalıp oynamak ve son savunmacının dahi üçüncü bölgeye yakın blok oluşturması kadar baskı yapması dönemindeyiz. Bu, mental bir çalışma sonucu sahaya fizik güç ile taktik olarak sahaya yansır. Yapamayan gider. Futbol iyi takım oyunudur ve pasın isabeti çok öne çıkmıştır. 

İNCE HESABA GEREK YOK

Şimdilik Rusya ve biz bekleneni veremeyen, hayal kırıklığı iki takım gibi dikkat çektik. Bu uyarılar Şenol Güneş ve futbolcularımıza bir hatırlatma olur sanırım. Henüz ince hesaplara gerek yok. Önce gruptan çıkmak gerekli. Sonuç ve taktik oyun tarzı ile  özdeşleşmiş takım gücü şarttır. Umarım Galler maçı bir dönüştür. Bunu bekliyorum!..