Ahmet Kurt
Ahmet Kurt ahmetkurt@turkbasket.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çiftlik!

27 Aralık 2008 Cumartesi

Yıllar önce Kahyaoğlu ailesi için çokça yazı yazmıştım. O tarihte baba Ali Kahyaoğlu Darüşşafaka Kulübünün Başkanı idi. İki oğlu da takımın kadrosunda yer alıyordu... Ah! Yer almak denmezdi o çocukların durumuna. Takım onlara göre kuruluyor, transferler çocuklar iyi oynasın diye ayarlanıyordu. Kısaca.. Ali Babanın Çiftliğine dönmüştü koskoca Darüşşafaka Kulübü...

Yapma dedik, Etme dedik eski dostumuz Ali Kahyaoğluna ama dinletemedik. Babalık duyguları aklının önüne geçmişti adamcağızın. Ve.. İşin kötüsü, kaş yapayım derken göz çıkartıyordu Ali Baba: Her ikisi de çok iyi oyuncular olan çocuklarına zarar veriyordu. Düşse çocuklarının yakasından, belki her ikisi de yıldız oyuncular olabilirdi ama (ne yazık ki) şimdi ortalıkta yok bu gençler. Biri ikinci ligde oynuyormuş, diğeri de Oyaksporun kadrosunda yer alıyor ama (galiba) artık düşüşte...

Neyse! Konumuz Kahyaoğulları değil. Biz, çocuğuna forma giydirmek için hak yiyen yeni birine mesaj ilettik. Kızımıza söyledik, gelinimiz anlasın istiyoruz. Adı önemli değil bu yöneticinin. Oğlu da zaten sıradan bir oyuncu. Kadroda yer alıyor, maaşını alıyor ama bir saniye bile sahaya girip oynamıyor. Hani.. Vardır ya.. Çocukların kırmızı balık dedikleri türden oyuncular. İşte onlardan biri bizim delikanlı... Ben onun yerinde olsam babamın burnunu sokmayacağı bir kulübe gider kendimi kanıtlardım ama bu onun bileceği bir şey. Belki o kendini bizim onu gördüğümüz gibi görmüyordur...

Gelelim babaya! Eğer bu baba, oğlunun hak etmeden aldığı parayı, cebinden kulüp kasasına koymuyorsa, utanç duymalıdır. Bilirsiniz kulüp işleri zor işlerdir. Yöneticiler, kulüp paralarını basiretli tüccarlar gibi harcamak zorundadırlar. Yani.. Eğer o çocuk başka bir kulüpte o parayı alamayacaksa, başkan bile olsan ona, o parayı veremezsin. Parayı sen bile kulüp kasasına koysan durum değişmez. Bir gün hesap sorabilirler sana...

Yılın son yazısında bu konuyu daha fazla uzatmak niyetinde değilim. Hatta.. Belki de hiç yazılmamalıydı bu baba yüreği hikâyesi ama Kahyaoğluna defalarca yazıp, başkalarını görmezden gelmek vicdanımı sızlattı. Yazıverdim istemeden... Ayrıca.. Şunu unutmamak gerekir: Basketbol sahası er meydanıdır. Torpil işlemez orada. Bileğinin hakkıyla forma giyer, bileğinin hakkıyla çıkar oynarsın. Yoksa.. Çiftlik babanın bile olsa, parayı baban bile verse, kırmızı balık olmaktan öteye geçemezsin...

Sevgili basketbolseverler! Bizim çiftlikte de Turgay Demirelli bir yılı daha devirdik. Eğer büyük bir aksilik olmazsa dört yıl daha basketbol apartmanımızın yöneticisi Turgay olacak... Biz, 16 yıldır alışamadığımız gibi, yine önümüzdeki yıl da alışamayacağız alaturgay yönetime. Yazacağız, eleştireceğiz... Oysa siz, (olmayan) kulüpler birliği üyeleri! Sizin yakınmaya hakkınız olmayacak. Çünkü.. Siz seçtiniz onu. Önümüzdeki yıl da hak ettiğiniz gibi yönetileceksiniz. Sırtınıza bindirip taşıyacaksınız onu... Giiit.. Duuur! Ve.. İyi yıllar!

e-posta: info6basketdergisi.com



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Dik duruş! 21 Eylül 2024
Sorumluluk! 11 Mayıs 2020
Mücbir sebep! 24 Mart 2020

Günün Köşe Yazıları