100 Yılın Rövanşı..

24 Ağustos 2012 Cuma
\n\n\n

Stratejik Derinliğin \tLaboratuvar Sonuçları...

\n

Erdoğan, Neo-Osmanlı bir edayla Suriye bizim iç işimiz!demişti.

\n

Gaziantep bombası bu iç işimizin son kanlı faturasıdır.

\n

Bundan sonra çıkacak faturalar ise ne yazık ki, önce Türkiye Cumhuriyetinin, sonra da AKPnin hesabına yazılacaktır.

\n

İran Meclisinden Nakavi Suriyeyi bırak, kendi iç işine bak!diyor.

\n

Esed ise söyleyeceğini, ülkemize sürdüğü on binlerce sığınmacı arasına soktuğu eli kanlı yüzlerce Suriyeli militanıyla söyleyecek..

\n

Erdoğan, Davutoğlunun aklıyla Ortadoğuda peynir gemisi yüzdürme hevesinden artık vazgeçmelidir.

\n

Ortadoğuya insani nedenlerle yelken açarken Mavi Marmarada ağzımızın payını almamız yetmedi.

\n

Buna bir de insaninedenlerle Suriyeyi ekledik.

\n

Suriyeyi iç işi saymakdemek, Ortadoğunun mezhep coğrafyasına, Arap milliyetçiliği kovanına çomak sokmak demekti.

\n

Van Minits Projesi

\n

Bu işin tehlikesini en aza indirmek için ustaca bir hazırlık yapıldı. Mesela, TV programında konuşması 5 dakika önce kesildi diye, programı sunana değil, İsraile, Van minitsdiye meydan okundu.

\n

Böylece neredeyse Arap dünyasının kalbi kazanıldı.

\n

Suriyeyi iç işi saymaya Araplardan gelecek tepkinin en aza indirilmiş olacağı varsayıldı.

\n

Ama İran ile Rusya hiç hesaba katılmadı.

\n

Dost Suriyebu iki ülkenin Akdenize açılan tek kapısı..

\n

Enerji kapısı...

\n

Suriye iç işimiz demek..

\n

Ortadoğuda barış Mısırsız, savaş Suriyesiz olmaz!gerçeğine meydan okumak demekti.

\n

Ortadoğu ise binlerce yılın entrikası, ırk, mezhep ve din kavgası demekti.

\n

Hadisler binlerce peygamberden, Kuranıkerim 28 peygamberden söz ediyor.

\n

Ama bir tane bile Norveçli, Lüksemburglu, Monakolu peygamber gelmemiş.

\n

Tüm peygamberin Ortadoğudan çıkması boşuna değil.

\n

Ortadoğunun batak olması, petrolünün ötesinde ve evvelindedir.

\n

ABD denetiminde gelişen geliştirilen Arap Baharı göz boyacılığı yüzünden, Ortadoğu artık kendi halklarının bile elinden çıkmıştır!

\n

Ertuğrul Özkökün de dediği gibi, Burası artık kendisine şu veya bu ismi vermiş dava adamlarının, misyon kabadayılarının, kuytu entrikacıların karanlık coğrafyasıdır!

\n

Ki Amerikan devleti demek olan CIAnın resmi ve aleni sınıflamasında Türkiye ne yazık ki, bir Ortadoğu ülkesidir.

\n

Elbette BOP Eşbaşkanlığının bir faturası olacak!

\n

Cihan Devleti \tReçetesi

\n

Stratejik derinlik diye, Türkiye için cihan devletireçetesi yazan Dışişleri Bakanımız, laboratuvar deneyi sonuçlarını da elbette kaleme almalıdır.

\n

Ve kitabının yeni baskısını DüşişleriBakanı diye imzalamalıdır.

\n

Kendisinin, M. Kemal Atatürkten değilse bile onun sözlerinden etkilendiği anlaşılıyor..

\n

Özellikle de, Hayatta en hakiki mürşit (yol gösterici) ilimdir, fendir!sözünden.

\n

Diplomasi ise ne ilimdir ne de fendir.

\n

Uluslararası dengeleri, ilişkileri iyi değerlendirme ve dengeleme sanatıdır.

\n

Ama Davutoğlu, kendisini belli ki fenci sayıyor.

\n

Türkiyeyi de hasbelkader başına geçtiği bir fizik kimya laboratuvarıyerine koyuyor ve koydu.

\n

Masa başında uydurduğu sıfır sorundenklemini teste tabi tuttu.

\n

Stratejik derinlikelde etmek üzere yaptığı tüm deneylerin sonu trajikomik sığlıkile sonuçlandı.

\n

Sıfır sorunhayalperestliği ile Enver Paşayı anımsatır oldu.

\n

Trajik ve Karışık Miras

\n

Yeni Osmanlıcılıktaki esin kaynağı belli ki Amerikalıların Neoconcular!

\n

Neo-Osmanlılıktan uzak durmak için, Osmanlının çökerken bıraktığı mirası anımsamak yetecektir.

\n

O miras fazlasıyla trajik ve karışıktır.

\n

Stratejik veya taktik hiçbir derinlikten çağdaş Türkiye Cumhuriyetine hiçbir uygarlık ve demokrasi hissesi çıkarılamaz.

\n

Karşımıza ve önümüze ise hep eski hesaplar çıkar ve çıkartılır.

\n

Eski hesaplar ise öde öde bitmez!

\n

Örneğin önümüzdeki ekim ayı 1912 Balkan Savaşının 100. yıldönümü..

\n

Davutoğlu bakalım, Rumelideki soykırımda öldürülen 600 bin Türk ve Müslüman ile topraklarından sürülen 900 bin kişiyi, Yeni Osmanlıcı olarak nasıl yorumlayacak!

\n

Gazeteci Kerem Çalışkanın yeni çıkan 100 Yılın Rövanşı adlı kitabı (Caretta Yayınları) Avrupa tarihçilerinin es geçtiğiBalkanlardaki bu gizli soykırımı anlatıyor.

\n

Cumhuriyette uzun yıllar görev yapan Çalışkan, kitabında Balkanlarda Türklere uygulanan soykırımın, 1915 Ermeni tehcirini nasıl tetiklediğini belgelere olaylara dayanarak sergiliyor.

\n

1915’te Osmanlı Türklerinin, Rus-Ermeni ittifakı ile tıpkı Rumelinde olduğu gibi Anadoludan da kovulması harekâtı başlayınca tehcirgündeme geliyor.

\n

Bu stratejik hamlenin akıl hocası Almanlar, tatbikçisi Enver ve Talat paşalar.

\n

O dönemden bu yana asır geçti.

\n

Dünya Değişti, \t\tTürkiye Değişti

\n

Ama büyük devletgölgesinde büyük adamolma sevdası değişmedi.

\n

Ortadoğudaki stratejik hamlenin arkasında hem kör hem sağır sultanların da malumu ki ABD var.

\n

Ülkemizde de demokrasi var.

\n

Çok şükür Meclisimiz, Bakanlar Kurulumuz, Mili Güvenlik Kurulumuz, Genelkurmayımız var.

\n

Ama hepsinin üstünde Tayyip Erdoğan.

\n

Onun da arkasında Davutoğlu diye bir profesörümüz var.

\n

Erdoğan padişahlara benzetiliyor.

\n

Keşke...

\n

Vahdettin hariç hiçbir padişahın yabancılara müdanaası ve kendisini yanıltanlara merhameti olmadı.

\n

Davutoğlunun Erdoğanla birlikte hem ülkeyi yanıltmıştır.

\n

Elbette kellesini değil kendisini alması yetecek de artacak.

\n

Böylece Erdoğanın padişahlığı ilk kez ülkenin hayrına işlemiş olacak!

\n

Sıfır sorunaşkına ülkemizin dış siyaset dengeleri berbat oldu.

\n

Stratejik Derinlikin yazarı belli ki bu derinliğin bir de iç cephesi olduğunu unuttu.

\n

Stratejik Derinlik, Yemene ya da Myanmara uzanırken, Foçadan Gaziantepe terör hattı döşenmesine maruz kalmaktır.

\n

Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak..gibi atasözlerimizi laboratuvar testine tabi tutmaktır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tanrı’ya bin şükür! 15 Aralık 2024
Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları