Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Başbakan'ın Sözü En Değerli Yargı Paketidir!
Anayasaya göre Genelkurmay Başkanı ile MİT Müsteşarı Başbakan’a bağlı ama Başbakan bu ikisine ne kadar bağlı, bunu anayasa yazmıyor.
Onu da Başbakan’ın hallerinden anlıyoruz.
Yargının iddiası vardı: MİT Müsteşarı, “yardımcı” iken PKK konusunda “boyundan büyük işlere” kalkmış. Yargı süreci başlamak üzereydi ki... Başbakan öne fırladı:
-“Ben müsteşarımı yedirmem!”
“Bu ne demek ya!” diyen çıkmadı.
Demek yargının “adaleti” yoktu. Canı ister ve iştahı yerindeyse demek “adam” yiyordu ama bu kez “yanlış adamı” yemeye kalkmıştı çünkü “adam” onun adamıydı! O seçmiş, o atamıştı. “Ben müsteşarımı yedirmem!” demekte haklıydı.
Yargının dizginleri
“Eniğini yiyen kedi!” Kasımpaşa’nın en ağır hakaretlerindendir. Kediden hazzetmeyen Başbakan, o türden bir kedi durumuna elbet kendini düşürmeyecekti. Verdi talimatını... Ve 24 saat içinde çıkarttırdı “Müsteşar Yedirmem Yasası”nı.
Artık, MİT yöneticilerinin eylem ve işlemleri ancak “Başbakan izin verirse” yargı denetimine tabiydi! (Bu vesileyle, “Türkiye’ye Has Başkanlık Sistemi”nin temeli atılıyordu.) O sırada komutanlar da içeriye alınıyordu. Onların tayinlerinde de Yüksek Askeri Şûra üyesi sıfatıyla Başbakan’ın da imzası vardı.
25. Genelkurmay Başkanı da içeri alındı. Onunla da uzun süre birlikte çalışmışlardı. Anayasaya göre doğrudan kendisine bağlıydı. Ama... Başbakan’ın aradığı herhalde başka türlü bir “bağ”dı ki hiç sesini çıkarmadı.
Oysa Org. Başbuğ’un iddianamesi, Sayın Başbakanımızı dünyanın en müstesna lideri yapacak nitelikteydi: İddianame doğrulanırsa Recep Tayyip Erdoğan, “Genelkurmay Başkanı Üniformasıyla Terör Örgütü Lideri Çalıştırmış Dünyanın İlk ve Tek Başbakanı!” sıfatı kazanacak!
Çalıştıranın \tsorumluluğu
Tazminat hukukunda “çalıştıranın sorumluluğu” ilkesi var.
Başbakan eğer “Bebek Katili”ne rekabet etmek üzere terör örgütü kurup yöneten emrindeki Genelkurmay Başkanı orgenerali, yine emrindeki eski astsubay MİT Müsteşarı ile takip ettirip yakalatmamışsa, resmen “görevi ihmal suçu” işlemiştir.
Seçmece bir özel yetkili bir sayın savcının Başbakan’ı ıslak imzası nedeniyle atayan kişi olarak “Terör liderine yardım ve yataklık” suçundan kendisini hapislerde çürütebilir! Allah korusun.
Aradan aylar geçtikten sonra Başbakan’ın hidayete ermiş gibi...
“Tutuksuz da yargılanabilirlerdi!” demesi boşuna değil.
Demirel’in kendisini başbakanlıktan alıp götüren darbecilere “Keser döner sap döner...” dediğini mi anımsamıştı acaba?
“Tutuklamadan da yargılama olabilir!”
Bu “hüküm” yüz tane yargı paketinden daha değerlidir! Peki ya seçime girmesine yüksek yargının onay verdiği milletvekilleri? Milyonların oyunu almış Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, Engin Alan ile BDP’li Gülser Yıldırım, Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız, Hatip Dicle, İbrahim Ayhan ve Kemal Aktaş için bir sözü yok mu? Üstelik bu milletvekillerinin “Tutuklanmasına karşı çıkan TBMM Protokolü”nde kendi izni ile partisinin imzası varken!
Aileme söz \tsöyletmem!
Bir baba için, Allah korusun, çocuğunun cenaze namazına durmaktan bir önceki dehşet deneyimi nedir?
“İstifa eden” Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner’in feryadına en çok Başbakan kulak vermelidir!..
Komutanın 14 yaşındaki kızının odasına gizli kamera ile komplo kurulması ve olayın adliyeye intikaliyle her türlü aile mahremiyetinin tutanaklara geçirilip ayaklar altına alınmasına en önce Başbakan isyan etmelidir!
Komutanların tutuklu yargılanmasından çok daha yüksek sesle isyan etmelidir.
Medyanın kendi ailesinin mahremiyetine saygısızlık ettiğinden en çok yakınan oydu. Evladı, hele de kız evladı üzerinden bir komutanın alçaklığa maruz bırakılması o komutanın değil tutukluluğu, hapiste çürütülmesinden de daha ağır bir bedeldir!.
CHP’li VEKİLE KARDEŞ KIYAĞI...
Kardeş “Bekçi Celal” hâlâ haberlerde... “İşten mi atıldı, zorunlu izne mi ayrıldı?” hâlâ belli değil! Çalıştığı şirket ise incelemede!
Maliye, “Bu inceleme rutin!” diyor.
Maliye haklı:
- Bu tür incelemeler hep “rutin” oldu!
Muhalefet olmanın bedeli var. “Emekçi Kardeş” çalıştırmanın haydi haydi var!
Bir de “vergi kaçağı” saptanırsa... İktidar medyasına kaymaklı manşet:
“Kardeş Kılıçdaroğlu’nun şirketi vergi kaçakçısı çıktı!”
Haberde kardeş şirketin sahibi değil, gece bekçisi diye yazılsa bile...
Kim okur?
Başbakan da hep söylüyor ya önemli olan manşet!
CHP’li Gürsel Tekin ise yırtınıyor:
“Bir liderin kardeşinin bekçi olması haber değeri taşımaz!”
Haklı. Sadece “Müjde” değeri taşır! Her gün “torpil” için binlerin Meclis’e akın ettiği bir ülkeyiz.
Ama...
Artık CHP milletvekillerinin eli (ve dili) rahatlar!
Kapıya dikilip de “İş!” diyeceklere karşı mazeret çok sağlam:
“Genel Başkanımızın kardeşi bile kendi işini kendi buldu. Gitti geceleri inşaatlarda bekçilik yapıyor! Dağ tepe sokak cadde her yer TOKİ inşaatı... Siz de...”
Celal Kılıçdaroğlu’nun milletvekillerine yaptığı kıyağı ağabeyi Kemal bile CHP’li vekillere yapamazdı!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza