Bir Özür Vakası!

27 Kasım 2012 Salı

WikiLeaksin Amerikan ve dünya diplomasisinin ipliğini pazara çıkardığı günlerdeydi.

\n

Ankaradaki Amerikalı diplomatlar da duydukları, gördükleri birçok siyasi densizliği veya gizli bilgiyi Washingtona bildirmişler.

\n

Bu duruma en çok canı sıkılanlardan birisi de doğal olarak Dışişleri Bakanı Davutoğlu oldu.

\n

Hemen Amerikaya uçtu. Soluğu Hillary Clintonın yanında aldı.

\n

Görüşmeden sonra gazetecilere açıklamayı tek başına Davutoğlu yaptı.

\n

Bayan Clintonın özür dilediğiniaçıkladı.

\n

İngilizce Türkçe kadar olmasa da lastikli bir dil.

\n

Özür yerine gündelik dilde daha çok affedersiniz-pardon-üzgünümanlamındasorrysözcüğü kullanılıyor.

\n

Af ve özür dilemenin asıl ve tam karşılığı apologize”.

\n

O günlerde bu köşede bunu yazdık ve ekledik:

\n

Eğer Bn. Clinton, gerçekten özür diliyorsa, çıkıp kendisi dilesin... Belli ki bizim bakanı teskin etmek için Sorry-üzgünüm! deyip geçmiş!” diye yazdık.

\n

Epey bir süre sonra, Sayın Davutoğlu ile İstanbul uçağında yan yana düştük.

\n

Merhabader demez, sözü o yazıya getirdi:

\n

Bn. Clinton, o görüşmede Sorry demedi, apologize, dedi dedi. Ayrıca benim İngilizcemi sorgulamanız da üzücü!diye ekledi.

\n

Ama nedense buözrüBn. Clintondan değil de, kendisinden duyduğumuzu açıklamadı.

\n

Özür başkası adına nakledilecek bir şey değil ki?

\n

Hele devletlerarası ilişkilerde hiç değil.

\n

Kaldı ki..

\n

Davutoğlunun sözünü ettiği bu özürden, Clintonın her tür açıklamasının açıkça yer aldığı ABD Dışişleri Bakanlığının sitesinde hiçbir bahis yoktu!

\n

Sayın Bakanımız, biraz da öfke içinde özüraçıklamasının İngilizcesini Cumhuriyete göndermesi için yanındaki danışmanına talimat verdi.

\n

Bir yıl geçti.

\n

Talimat hâlâ yerine gelecek!

\n

\n

Görüşme Dersem Çık

\n

Diyalog Dersem Çıkma!

\n

Görüşme var, diyalog yok!

\n

Yeni şafak, Davutoğlunun ağzından aynen bu başlığı atmış!

\n

Görüşme ne?

\n

Diyalog ne?

\n

Sayın Bakanımız, çocukken yeterince misket oynamamış.

\n

Bu işi şimdi sözcüklerle, kavramlarla yapıyor!

\n

Diyalog ne?

\n

Görüşme ne?

\n

Arasında belki ince bir akademik nüans var.

\n

Ama millete ne?

\n

Elbette insanlık için diyalogdan, görüşmekten, konuşmaktan önemlisi yok.

\n

Anadoluda meşhur söz:

\n

- Tezeğin adı değişmekle kokusu değişmez.

\n

Hadi nezih olalım.

\n

Tezeği atalım..

\n

Gülün adı değişmekle kokusu değişmezdiyelim.

\n

Ama ikisinin de kokusu çabuk çıkıyor.

\n

İsraille oturulan masanın kokusu Oslodan daha çabuk çıktı.

\n

Çocuk öldürmeyi çok iyi bilirsiniz!diye van minitçektiğimiz..

\n

Ama ardından da ..

\n

Mavi Marmaranın 9 şehidine Fatiha okumakla kaldığımız..

\n

İsrail için Başbakan günlerce yinelemiş durmuştu: Özür dilemezse görüşme de, diyalog da yok!

\n

Meğer biri var biri yokmuş!.

\n

Arasındaki stratejik derinliğibir anlatsa da öğrensek.

\n

Davutoğlu, keşke çocukken daha fazla saklambaç oynasaydı da.

\n

Her fırsatta sözcüklerin arkasına saklanmasaydı!

\n

\n

CHP ve Balkan Konferansı

\n

Balkanlarda Sosyal Demokrasi-Refah ve Kalkınmakonulu konferansın derslerini CHP adına Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu sıraladı.

\n

Konuklar ülkelerine dönünce herhalde bu derslerüzerine çalışacaklardır.

\n

Buna göre, Balkanlarda:

\n

Toplumsal bütünleşme, birlik ve bütünlüğü bozacak en büyük tehlike kimlik siyasetidir.

\n

Barış ve huzurun yolu üstkimlikten değil, ortakbir kimlikten geçiyor.

\n

Bütünleşme / entegrasyonu gerçekleştirmek için her ülkenin ve bölgenin farklı dinamik ve kaynaklarını dikkate almak şarttır.

\n

Özel biretik değerler sistemioluşturulmalıdır.

\n

Kadınların ve gençlerin potansiyeli özel ve özenle değerlendirilmelidir.

\n

Ekonomik, kültürel ve toplumsal gelişmede sosyal demokrasinin değerlerine ihtiyaç vardır.

\n

Sosyal demokrasinin de kendini yenilemek ve güçlendirmek için Balkanlara gereksinmesi vardır.

\n

Ülkemiz Balkanların bir parçası.

\n

Bu dersleriönce CHP tabanının çalışması - çalıştırması ve kardeş Balkan ülkelere örnek olması gerekiyor.

\n

CHP, kimlik siyasetini ırk, din, dil, mezhep düzeyinde yapan bir iktidara rağmen eğer bunu başarırsa...

\n

Ülkemiz hem kendisini kurtaracak hem de tüm Balkanlara gerçek bir Baharörneği sunmuş olacaktır.

\n

Nasıl ki, tahtadan demir ya da ıslatmayan su olmazsa, samimi diplomasi diye de bir şey olamaz.

\n

Josef Stalin

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tanrı’ya bin şükür! 15 Aralık 2024
Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları