Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bir Özür Vakası!
WikiLeaks’in Amerikan ve dünya diplomasisinin ipliğini pazara çıkardığı günlerdeydi.
\nAnkara’daki Amerikalı diplomatlar da duydukları, gördükleri birçok siyasi densizliği veya gizli bilgiyi Washington’a bildirmişler.
\nBu duruma en çok canı sıkılanlardan birisi de doğal olarak Dışişleri Bakanı Davutoğlu oldu.
\nHemen Amerika’ya uçtu. Soluğu Hillary Clinton’ın yanında aldı.
\nGörüşmeden sonra gazetecilere açıklamayı tek başına Davutoğlu yaptı.
\nBayan Clinton’ın “özür dilediğini” açıkladı.
\nİngilizce Türkçe kadar olmasa da lastikli bir dil.
\n“Özür” yerine gündelik dilde daha çok “affedersiniz-pardon-üzgünüm” anlamında “sorry” sözcüğü kullanılıyor.
\n“Af ve özür dileme”nin asıl ve tam karşılığı “apologize”.
\nO günlerde bu köşede bunu yazdık ve ekledik:
\n“Eğer Bn. Clinton, gerçekten özür diliyorsa, çıkıp kendisi dilesin... Belli ki bizim bakanı teskin etmek için ‘Sorry-üzgünüm!’ deyip geçmiş!” diye yazdık.
\nEpey bir süre sonra, Sayın Davutoğlu ile İstanbul uçağında yan yana düştük.
\n“Merhaba” der demez, sözü o yazıya getirdi:
\n“Bn. Clinton, o görüşmede ‘Sorry demedi, apologize, dedi’ dedi. Ayrıca benim İngilizcemi sorgulamanız da üzücü!” diye ekledi.
\nAma nedense bu “özrü” Bn. Clinton’dan değil de, kendisinden duyduğumuzu açıklamadı.
\nÖzür başkası adına nakledilecek bir şey değil ki?
\nHele devletlerarası ilişkilerde hiç değil.
\nKaldı ki..
\nDavutoğlu’nun sözünü ettiği bu “özür”den, Clinton’ın her tür açıklamasının açıkça yer aldığı ABD Dışişleri Bakanlığı’nın sitesinde hiçbir bahis yoktu!
\nSayın Bakanımız, biraz da öfke içinde “özür” açıklamasının İngilizcesini Cumhuriyet’e göndermesi için yanındaki danışmanına talimat verdi.
\nBir yıl geçti.
\nTalimat hâlâ yerine gelecek!
\n\n
Görüşme Dersem Çık
\nDiyalog Dersem Çıkma!
\n“Görüşme var, diyalog yok!”
\nYeni şafak, Davutoğlu’nun ağzından aynen bu başlığı atmış!
\nGörüşme ne?
\nDiyalog ne?
\nSayın Bakanımız, çocukken yeterince misket oynamamış.
\nBu işi şimdi sözcüklerle, kavramlarla yapıyor!
\nDiyalog ne?
\nGörüşme ne?
\nArasında belki ince bir akademik nüans var.
\nAma millete ne?
\nElbette insanlık için diyalogdan, görüşmekten, konuşmaktan önemlisi yok.
\nAnadolu’da meşhur söz:
\n- Tezeğin adı değişmekle kokusu değişmez.
\nHadi nezih olalım.
\nTezeği atalım..
\n“Gülün adı değişmekle kokusu değişmez” diyelim.
\nAma ikisinin de kokusu çabuk çıkıyor.
\nİsrail’le oturulan masanın kokusu Oslo’dan daha çabuk çıktı.
\n“Çocuk öldürmeyi çok iyi bilirsiniz!” diye “van minit” çektiğimiz..
\nAma ardından da ..
\nMavi Marmara’nın 9 şehidine Fatiha okumakla kaldığımız..
\nİsrail için Başbakan günlerce yinelemiş durmuştu: “Özür dilemezse görüşme de, diyalog da yok!”
\nMeğer biri var biri yokmuş!.
\nArasındaki “stratejik derinliği” bir anlatsa da öğrensek.
\nDavutoğlu, keşke çocukken daha fazla saklambaç oynasaydı da.
\nHer fırsatta sözcüklerin arkasına saklanmasaydı!
\n\n
CHP ve Balkan Konferansı
\n“Balkanlarda Sosyal Demokrasi-Refah ve Kalkınma” konulu konferansın derslerini CHP adına Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu sıraladı.
\nKonuklar ülkelerine dönünce herhalde bu “dersler” üzerine çalışacaklardır.
\nBuna göre, Balkanlarda:
\n• Toplumsal bütünleşme, birlik ve bütünlüğü bozacak en büyük tehlike “kimlik siyaseti”dir.
\n• Barış ve huzurun yolu “üst” kimlikten değil, “ortak” bir kimlikten geçiyor.
\n• “Bütünleşme / entegrasyon”u gerçekleştirmek için her ülkenin ve bölgenin farklı dinamik ve kaynaklarını dikkate almak şarttır.
\n• Özel bir “etik değerler sistemi” oluşturulmalıdır.
\n• Kadınların ve gençlerin potansiyeli özel ve özenle değerlendirilmelidir.
\n• Ekonomik, kültürel ve toplumsal gelişmede sosyal demokrasinin değerlerine ihtiyaç vardır.
\n• Sosyal demokrasinin de kendini yenilemek ve güçlendirmek için Balkanlara gereksinmesi vardır.
\nÜlkemiz Balkanların bir parçası.
\nBu “dersleri” önce CHP tabanının çalışması - çalıştırması ve kardeş Balkan ülkelere örnek olması gerekiyor.
\nCHP, kimlik siyasetini ırk, din, dil, mezhep düzeyinde yapan bir iktidara rağmen eğer bunu başarırsa...
\nÜlkemiz hem kendisini kurtaracak hem de tüm Balkanlara gerçek bir “Bahar” örneği sunmuş olacaktır.
\nNasıl ki, tahtadan demir ya da ıslatmayan su olmazsa, samimi diplomasi diye de bir şey olamaz.
\nJosef Stalin
\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği