Hedef anayasanın A’sı mı?

01 Mayıs 2016 Pazar

Saraylısı ve gecekondulusuyla nevi şahsına münhasır, kendine özgü sosyolojik bir örneğiz.
Bu türden varlıklara biyolojide de rastlanıyormuş. Bilim bu örneklere “Sui generis” diyor.
Bu “sui”nin “hüsnüniyet”le ilgisi yok.
Aksine kötülükle, küfürle, melanet ile var.

***

Cenneti ayaklarının altına serecek kadar, anaları kutsarız.
“Analar ağlamasın!” diye barış masaları kurarız.
Ama küfür edeceksek önce “ana”dan - “avrat”tan başlarız. Hatta daha edepsizlerimiz, tek başına uzuvları bile hedefe koyarlar.
Neden? Belki de “alfabetik” yani “adaletli” olmak için. Örneğin, “Kayınvalide”den başlamak iyice edepsizlik olurdu.

***

Çarşı pazar ve sokaktaki lafzi şiddeti geçtik, bu kez devlet katında ilk kurban “anayasa”dır.
Önceki gün “19 Mayıs ile başlayan tarihi reddediyorum!” dedi.
18 yıl süren o tarihin başrolünde hep Atatürk vardır. “Ana”dan, “anayasa”dan sonra, “Ata”ya yönelmesinden doğal ne olabilir.
Vatandaşın dediği gibi, parayla değil, sırayla!

***

Anayasa Hukuku Profesörü Erdoğan Teziç 590 sayfalık Anayasa Hukuku kitabını sayfa sayfa gözden geçirip düzelterek yeniden yayımladı. 1961 Anayasası’nı hazırlayan akademik kadrodaydı.
AKP iktidarının ilk dört yılında da (2003-2007) YÖK Başkanlığı yapmıştı.
İstanbul ve Galatasaray hukuk fakültelerinde uzun yıllar anayasa hukuku öğretmişti.
Tayyip Bey’in diplomasını kimsenin görmediği o yüksek okulda acaba anayasa okutulmuş muydu. (Daha önce 2 kez yaptığı gibi yine savcılığa celp edilmemi sağlarsa, bu sorumda bir kötü niyet olmadığını da ifademe eklerim. Bendeniz 1 yıl hukuk okuyup bıraktım. Türk hukukuna en büyük hizmeti, tıpkı kendisi gibi hukukçu olmayarak yaptım.)
İyi de yaptım. Hukukçu vekillerden hiç haz etmiyor. AKP’nin hukukçu vekil sayısı 7 Haziran’da 72 iken sonra 61’e düşürüldü.
Kabinedeki hukukçu sayısı ise sadece 4!
Dedik ya, AYM kararlarını tanımayan ve kaymakamlara “Mevzuatı takmayın!” diyen Cumhurbaşkanımız çok tutarlı. Fazla hukukçu kaynak israfı ve dahası hukuka saygısızlık!

***

Prof. Teziç, yeni anayasayı sille tokat hazırlamaya hazırlanan TBMM Anayasa Komisyonu’nda bir ara verildiğinde okuyanlar çıkar diye siyah harflerle kitabında şunları yazmış:
“Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu, (...) ‘mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı’ ilkelerine göre düzenlenebilmeli ve Adalet Bakanı kurulun başkanı” olmamalıdır!
Partideki yetkileri, siyaseten sünnet edilen A. Davutoğlu’nun lider olarak bu ilkeyi hayata geçirmesi mümkün değil.
Çünkü Saray için, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ kabinenin vazgeçilmezi ve bir tür Burhan Kuzu’sudur. Bozdağ, AKP Grup Başkanvekili iken, bendenize bile uyguladığı “torba cambazlıklar” sayesinde her tür oylamanın bir yasa akrobatıdır.
Anayasanın yazımı ve oylaması sırasında Saray onun marifetlerine çok muhtaçtır.

***

Prof. Teziç’e göre, anayasa sözcüğü içerik ve kapsadığı alan bakımından yeterli bir kavram değil. Haklı. Kendisinin daha önceki yıllar ve bendenizin de 1968’de Deniz Gezmiş’ler ile birlikte bu dersi İstanbul Hukuk Fakültesi’nde “Esas Teşkilat Hukuku” olarak okumuştuk.
Anayasa, “yasaların anası” türünden bir tanım gereksinmesinden doğmuş görünüyor.
Ama bu yüzden biraz anlam kaymasına uğramış durumda.
“Devlet Esas Teşkilat Yasası” denilmiş olsaydı, AKP’nin tek hedefinin “devletin temel teşkilatını esastan ele geçirmek” olduğu da “Yetmez ama evet!” diyenlerin işlediği günahlar da daha net çıkardı!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tanrı’ya bin şükür! 15 Aralık 2024
Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları