Keşke Şeriat Gelse... Orantısız Zevzeklik Cezasız Kalmasa

14 Haziran 2013 Cuma

İki yüze yakın üniversitemiz oldu.
Binlerce sosyal veya siyasal bilimcimiz, araştırmacımız var.
Ama halkın onun peşine neden düştüğünü, ona neden alkış tuttuğunu açıklayan ciddi bir araştırma hâlâ yok.
NTV’de gösterilen İngiliz BBC imzalı üç bölümlük belgeselin adı
“Öldüren Karizma...”
Programın tanıtımı şöyle:
“Adı her söylendiğinde pek çok kişinin tüyleri diken diken olabiliyor. Ama o sevenlerine (ve çevresine) göre, yine de dünyanın en karizmatik yöneticisi.”
Tövbe. Bizimkiyle alakası yok!
Her ülkenin, her karizmatık liderin çevresi kendine!
Ama yine de NTV’ninki büyük cesaret.
Rakip haber kanalı, penguenlerin hayatını anlatırken..
Onun
“Öldüren Karizma” gibi serbest çağrışımlara çanak tutması alkışı gerçekten hak ediyor:
Hitler dizisinin yanıt aradığı soru şu:
“Karizma ve çevre etkisi ve desteğiyle bir insan ülkesini ve milyonları nasıl uçuruma sürükler?”
Karizma denilen şey höt - zöt aslında.
Çevre etkisine gelince...
Bunun en kestirme açıklaması malum atasözümüzde:
“Şeyh uçmaz, müritleri uçurur!”
Bir ABD ziyareti sırasında
Bülent Arınç’ın ve bendenizin de dahil olduğu TBMM heyetine Amerikan tarafı adına resmi tercümanlık yapan bir sayın bakanımız, Gezi olayları konusunda önceki gün aynen şöyle dedi:
-
“Dünya lideri Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğana karşı yeni ve kirli bir plan devreye sokuldu. Onun gibi bir lideri bize bahşettiği için Rabbimize hamdolsun. Recep Tayyip Erdoğan bu ülkeye, bu millete ve insanlığa Rabbimizin bahşettiği bir müjdedir.”
Bu açıklama ile hükümet - parlamento grubu bütünlüğü sağlanmış oluyor..
“Sayın Başbakanıma dokunmak benim için bir ibadettir!” diyen sayın milletvekilinin uhrevi hissiyatı hükümet üyeleriyle bütünleşiyor.
Sayın Erdoğan da kendisini
Menderes’e benzetip durduğuna...
10 yaşındaki oğlunu elinde bıçak, Menderes’in ayakları dibinde kurban etmeye hazır bir geleneğimiz de olduğuna göre..
Sıra vatandaşa geliyor...

\n

***

\n

Bendenizin konuyla ilgili samimi hissiyatı ve fikriyatı şudur:
Keşke ülkemizde bu tür sulandırılmış dini yönetim yerine ciddi bir şeriat düzeni kurulsa, kurulabilse...
Ve iktidarın emirlerine değil de...
Kuran hükümlerine göre hareket eden dirayetli şeriat savcıları işbaşına gelse...
Hz. Muhammed için bile kullanılması “şirk” sayılacak “Ona dokunmak ibadettir!” gibi ölçüsüz zevzeklikler ile sadece peygamberler için söylenebilen “Rabbimizin insanlığa bahşettiği müjdedir!” türü orantısız gerzeklikler cezasız kalmasa.

\n

Özet mi?

\n

Ortaçağ krallarından yakın çağ padişahlarına...
Her liderin moral desteğe ve gülmeye, eğlendirilmeye ihtiyacı vardı.
Krallar bu ihtiyaçlarını
“soytarılar” ile...
Padişahlar ise
“dalkavuklar” marifetiyle gideriyorlardı.
Günümüzde ise bu görevi bazı bakanlar üstlenmiş görünüyor.
Ve ne yazık ki, sergilenen endazesiz hokkabazlıklar halkın kesesinden ve sözde demokrasi adına icra ediliyor.

\n

Öldüren karizma - sırları

\n

(Kendi ağzından)
* Yaşamak isteyen kişi dövüşmelidir.
* Generallerim zincire bağlı “Bulldog” köpeği gibi olmalıdırlar.
* Onca kahramanlık bir kişinin omurgasız davranışıyla silinemez.
* Yabancıların yardımına asla inanmayın!
(NTV Hitler dizisinden notlar: Nefret dolu biriydi. Etkilemek için konuştuğu kişiye alışılmışın

\n

ötesinde çok uzun süre susarak bakardı. İlahi Takdir’in ona birçok meziyeti birlikte
verdiğine inanılıyordu. Ama yine de hem mide bulandırıyor hem de büyülüyordu. Deniz İnceoğlu - Hürriyet)

\n

Parayla değil!

\n

Onun gözünde/dilinde artistler de artistlik de makbul değildir.
Buna 11 Şubat 2006 günü Mersin’de tanık olduk.
Ertesi gün Cumhuriyet’in manşetindeydi:
“Artistlik yapma lan!”
Yani..

\n

Artistlik iyi bir şey değil.

\n

Ama nedense, sıkıştıkça artistlere sarılıyor!
Ülkemizin en kanlı sorununu çözmek için akil heyeti kuruyor, başköşeye artistleri buyur ediyor.
65 yıllık demokrasimizde ilk kez çoluk çocuk milleti sokağa döken protesto eylemlerine çareyi artistlerden soruyor.
Acaba artistlik sırası şimdi ona mı geldi?

\n

Tanrı da aslında bir sanatçı.
Zürafayı, fili, karıncayı o icat etti.
Belli ki bir stili yok. Sürekli değişik şeyler deniyor.

\n

Pablo Picasso

\n

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tanrı’ya bin şükür! 15 Aralık 2024
Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları