Oturmak mı Zor Oturtmak mı?

15 Kasım 2011 Salı
\n\n\n

Sorun idare amiriUslunun kürsüdeki Gençi kürsüden uzaklaştırmaya çabalaması değildir.

\n

Sorun Meclisi yöneten AKPli Başkanvekili ile çoğunluğun Usluyu azmettirmesi de değildir.

\n

Çok daha derinlerdedir.

\n

Sorun konuşmaktankorkulmasıdır. (Bu korku sadece TBMM Genel Kurul Salonunda değil, partilerin grup salonlarında da açıkça hissedilir. Salı günleri bu salonlarda sadece liderlerin konuşması, bu korkunun en korkunç belirtisidir!)

\n

***

\n

Gençin yanına gelen Uslu ne diyor:

\n

- Git yerine otur!

\n

Mikrofonunu kesen Başkanvekili de aynı şeyi söylüyor:

\n

- Buyurun yerinize oturun!

\n

Genç ise konuşmak istiyor.

\n

Çünkü parlamento konuşulan yerdemek.

\n

İtalyanca parlareden geliyor.

\n

Ama AKPliler Mecliste ısrarlılar.

\n

Bu sözcüğün Arapça cüluskökünden, oturulan yeranlamına geldiğini biliyorlar.

\n

Ve Meclis sözcüğünün hakkını vermek istiyorlar.

\n

Konuşma otur! demeleri bundan.

\n

İki taraf da kendine göre haklı...

\n

***

\n

Acaba en doğrusu sayın milletvekillerinin kürsüde değil de oturdukları yerden konuşması mı?

\n

Böylece hem Meclisin hem de Parlamentonun sözcük olarak hakkı verilmiş olacaktır!

\n

Kaldı ki, eski TBMM Salonunu yıkanların gerekçesi, her milletvekilinin önüne bir mikrofon koymak ve onlara otururken konuşma olanağı sağlamak içindi!

\n

Olmadı.

\n

Herhalde idare amirlerinin işlevsiz kalacağından korktular.

\n

Asıl dokunulması gereken bir başka önemli hukuk daha var.

\n

TBMM Kürsüsü...

\n

Bu kürsü ceylan derili koltuk yaratma uğruna, orta yere kurulmuş bir işporta tezgâhına dönüştürülmüştür.

\n

Asıl önemlisi siyaset sözlüğümüz de iğfal edilmiştir.

\n

Artık kürsüye çıkmakdemek mümkün değildir.

\n

Kürsüye çıkmak yerine artık kürsünün yanında / arkasında ancak durulabiliyor.

\n

TBMM Kürsüsü geçmiş sağ iktidarların yap-sat-işlet anlayışının

\n

bir anıtı gibi ortadadır.

\n

Tam bir marangoz hatasıdır!

\n

Dünyada hatip konuşurken arkasından, önünden, yanından geçilebilen, geçenlerin paçalarının göründüğü tek Meclis, pardon tek parlamentodur!

\n\n\n

İtilen Genç, Kakılan Uslu

\n\n\n

Kamer Gençin kürsü olayında, yeni milletvekili - eski Hak-İş Başkanı Salim Usluya haksızlık yapılıyor.

\n

Evet, siyaseten, hukuken ve fiilen ortada koca bir ayıp var!

\n

Ama bu ayıp ve kusur önce:

\n

Usluyu Meclis İdare Amiri yapanlardadır.

\n

Ona, son anda bakanlık kalmadı, idare amirliği ile idare et!diyenlerdedir.

\n

Bu görevde dekırmızı plaka, makam aracı, makam otosu, makam odası var!diyenlerdedir.

\n

TBMM İdare Amirliği çok deneyim gerektiren bir görevdir.

\n

Bir tür siyasi ağabeylik gerektirir.

\n

Mecliste kavga ve itiş kakış önleme becerisi kazanmışlardan seçilmesi bu yüzdendir.

\n

Uslunun bu türden Meclis deneyimi sıfırdır.

\n

İdare Amirliğini bir tür karakol amirliğisanması bundandır.

\n

Onu yanıltan, TBMMyi yöneten Sadık Yakutun kendisini Gençe karşı göreveçağırmasıdır.

\n

O da görevini işgüzarlıktan biraz da kazaraGençe karşı cenk!biçiminde uygulamıştır.

\n

Oysa Genç, zaten mikrofonu kesilerek çoktan susturulmuştur!

\n

Bu da yetmezmiş gibi Konuşmasın!diye oylama yaptırılmıştır.

\n

Bu arada oturuma ara verilmiş ve TV yayını da kesilmiştir

\n

Mikrofonu kesilen ve kürsüde uslu uslu dikilen Gençe Uslunun amirlikyapması, herhalde makamını hak ettiğini göstermek içindi...

\n

Oysa AKPli Başkanvekilinin destur vermesiyle ve kahir çoğunluk zaten yapacağını yapmış...

\n

Halkın anlayacağı dilde kendine özgü ve özel bir muhalefet yapan bir milletvekilini susturmuştur!

\n

Sözün kısası, Gençi iten Uslu ise Usluyu kakan da kendi partisidir!..

\n

Başbakan olup bitene suskun kaldı.

\n

Hiç değilse üzüntülerini belirten TBMM Başkanı Cemil Çiçek yine de siyaset adına tek tesellimizdir!

\n\n\n

İştahlar Açılırken...

\n\n\n

Vanda Vali istifa!diyen depremzedeye biber gazı sıkıldı diye

\n

Pek çoğumuzun canı sıkıldı.

\n

Polis nerede, nasıl ve kime ne sıkacağını çok iyi bilir...

\n

Gözü yaşlı Vanlıya, Ercişliye Gözyaşı gazısıkması, elbette boşa israf olacaktı.

\n

Zekice davrandı.

\n

Acıyı acı keser!dedi ve..

\n

Biber gazısıkmayı tercih etti.

\n

Keşke arkasını da getirebilseydi...

\n

Biraz Adana kebap gazı, biraz da künefe gazı falan sıksaydı.

\n

Ayıp ettiler.

\n

Günlerdir yarı aç yarı susuz yaşayan gariplerin önce acı ile iştahlarını açtılar...

\n

Sonra da Yer misin yemez misin?demeden copladılar...

\n

Yeni İçişleri Bakanımızın yaratıcı bir kişiliğe sahip olduğunu milletçe izliyoruz.

\n

Sayın Bakan, kitlesel eylemler için polise \tbiber gazı alırken \tyanına biraz da \t\tdoyurucu bir şeyler düşünmelidir!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tanrı’ya bin şükür! 15 Aralık 2024
Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları