Tayyipize ettiklerimizden misiniz?

28 Şubat 2021 Pazar

“En büyük talihsizliği ‘damat’ sıfatı, başarısının önüne geçirildi” dedi.

Bu kadar izaha muhtaç bir cümle için parti lideri olmak yetmiyor, cumhurbaşkanı da şart demek ki!

- Talihsizlik damat da değil, bakan sıfatında. Bu iki sıfatı veren de kendisi. 

- Cumhuriyetin ilk ve tek bakan damadı olunca talihsizlik kaçınılmaz. Yine de ucuz atlatıldı. 

- “Astığı astık - kestiği kestik padişah” yazılarından çok şükür ki hiç etkilenmedi de “baş”ına bir iş gelmedi.

- Osmanlı tarihi, damatların taçlandırılıp sonra da tacı ile başının birlikte alınması tarihidir. 

- Baş almasa da talihsiz son kayınpeder Sultan Abdülmecid idi. Damadı olan Ferit Paşa’nın ülkeye yaptığı son kötülük Sevr’i imzalayan Osmanlı’nın son başbakanı olmasıdır. (1920)

- Reyiz’in başbakanlığı ilga etmesi boşuna değildir. 

- Reyiz, damat sıfatının öne çıkmasından rahatsız. Çok haklı bu sözcük yerli ve milli değil, Farsça. 

- Oysa Kaşgarlı Mahmud’un 1073 tarihli Divânu Lugâti’t Türk’te bile yer alan bizim gül gibi “güveyi”miz var.

- Ama halkımız “Güveyi bakan” demedi. Belki ülke maliye ve hazinesine “içgüveysinden hallice” denilmesinden korktu. 

- Berat’ın a’sını biraz yayınca anlamı zenginleşir: Aklanmak, temize çıkıp ceza ve sorumluluktan kurtulmak manası kazanır. (Yani vin vin!) 

- İsim de kaderdir. İsmiyle müsemma sözü boşnuna değildir. Berat bir icattan, bir haktan yararlanmak için devletin verdiği belge demektir. 

- “Kayıp 128 milyar $ nerede?” diye yırtınmak nafile. Reyiz’in 1994 ruhu dediği dönemin “Kayıp 1 trilyon TL”si nerede ise orada!

- Diyanet İslam Ansiklopedisi tarihe geçmiş 29 tane damat sıralıyor.. Bu sayı, Reyiz sayesinde 30’a tamamlandı. 

- Reyiz’in yakınmaya hakkı yok. Damat, kız babaları için bir kader. Hz. Muhammed bile bu kaderin çok şükür paydaşıdır. 

- Ama hiçbir damadına ilave sıfatlar vermeyi düşünmedi.

- Ancak hak emrivaki olduktan sonra damadı Hz. Osman, halife oldu. Osman ismi bütün camileri yüzlerce yıldır kayınpederi Hz. Muhammed ile birlikte süslüyor. 

*

Muhalefet akıllı oldu. 

Damadın değil, 128 milyar doların izini sürüyor.

O da burnunu bile göstermeden avukatın ağzından ses veriyor:

“İftira etmeyin: 500 bin TL verin!”

(Reyiz de Gara şehitleri için 5 soru soran Kılıçdaroğlu’ndan 500 bin TL istemişti. Aile içi rayiç, demek ki bu.)

Belki de niyetleri sadece “Muhalefet yapmanın bedeli var!” diye demokrasi dersi vermek. 

*

Namaz bile beş vakit. Reyiz ise sadece üç vakit konuşuyor. 

Tek amacı, Mao’nun, “Zihinlerde çiçek açsın fikirler yarışsın!” dileği gerçekleşsin diye.

Önceki gün 67 yaşına bastı: Her fani gibi bedeni ile birlikte ruhu da yaşlandı. 

Doğum günü heyecanıyla “1994 ruhu ile yeni baştan” diye hınca hınç dolu kongre salonunda nutuk attı.

Niye 1994 ruhu. Çünkü o tarihte kırk yaşındaydı. Ve hayat o yaşta başlıyor. Ve cumhurbaşkanı olmaya kadar gidiyor. 

Ama mesele olmak değil, orada kalmak. 

Bunun için bedeni değilse bile ruhu yenilemek şart.

Reyiz’in kararını “ruh çağırma” diye eleştirenler var. Zira İslamiyet ruh çağırmaya karşı. 

Şu gerekçeyi, kopyacı ve dalgacı Saray danışmanları, bir zahmet Reyiz’e okusunlar: 

Ruh çağırma şirke düşmeye, amel yönünden ise kâhinliğe, sihir vb. büyük günahlara zemin hazırlamaya, çıkar elde etmeye ve istismar aracı olarak kullanılmaya elverişli bir yöntemdir. Bunu caiz görmek mümkün değildir. Aksine (bu iş) sihir, kehanet ve fal gibi günah sayılan bir davranıştır. Aslı esası olmayan bir hurafe, bâtıl inanış veya hipnoz olarak değerlendirmek gerekir.” (TDV-İslam Ansiklopedisi - Ruh Çağırma)

REYİZ VE HİPNOZ!

Zurnanın tam da zırt dediği noktadır. Türkiye Psikiyatri Derneği’nin hipnoz tanımı şöyle: 

“Hipnoz, bakışla, sözle veya bazı yardımcı nesneler kullanılarak telkin ile oluşturulan özel bir bilinç halidir.”

Bakışları, sözleri ve icat ettiği “bazı yardımcı nesneler ile” (Kanal İstanbul, Ay’a gitmek, uzaya çıkmak, Karadeniz’de gaz) acaba sayın ahalimizi hipnotize ediyor olabilir mi?

Ve bu “hipnotize” yöntemini “Tababet ve Şuabatı Sanatı Yasası” çerçevesinde 83 milyonu “Tayyipize” etmek için kullanıyor olabilir mi? 

*

Bilim Kurulumuz hiç değilse bu konuda cesur olsa! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tanrı’ya bin şükür! 15 Aralık 2024
Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları