Ülkede İktidar, Deplasmanda Muhalefet

12 Ekim 2012 Cuma

Gidişat, İslam âleminin özgürlük, hak ve demokrasi mareşali olmaya...

Bereket versin, Çinin Uygur Bölgesine şimdilik el atmadı.

Libyadan başladı.

Mısır üzerinden Suriyeye gelip dayandı.

Suriye muhalefetinin demokrasi mücadelesini beğenmedi.

Özgür Suriye Ordusunun bu işi yüzüne gözüne bulaştıracağına hükmedince...

Devreye bizzat kendisi girdi.

Meclisteki Bu akılla gidersen askere... Belki alırsın tezkere!..feryadına kulak vermedi.

Tezkereyi çıkarttı.

Tezkere demek...

Kuvvetler Ayrılığına son demek.

Yasama, Yürütme, Yargıdan sonra...

Kara, Deniz, Hava Kuvvetlerini de emri altına almak demek.

Tezkere, elinde çekiç alan adamın her şeyi çivi olarak görmesi demek.

Nitekim öyle oldu.

Özgür Suriye Ordusunu sollayıp...

Beşşar Esad ile bizzat hesaplaşmaya yöneldi.

Türk Silahlı Kuvvetlerini sınıra göndermesi bundan.

Moskovadan Şama giden uçakta kutulardaki tehlikeyi sezdi.

Kutuların içini Amerikan istihbaratı görmüş ve kendisini uyarmış.

Sınırlarımızı tabur tabur geçerek karakollarımızı bombalayan teröristleri göremeyen stratejik ortak, her nasılsa havadaki uçağın içinin röntgenini çekip sonucu ona bildiriyor.

Bunun üzerine Suriye destekçisi Rusyayı başarılı bir biçimde aktive etmeyibaşarıyor.

Barzani ile enseye tokat muhabbet aşkına Irakla çoktan papaz olduk.

İranla şeker rengiyiz.

Rusya ise Ankaraya Putinin programlı gezisini iptal ediyor.

Dünya artık Özgür Suriye Ordusunu unuttu.

Türk ordusunu ve tezkereli sivil mareşalikonuşuyor.

Top da Yuvarlak Gurur da...

Kontrolsüz mağrurluk her yerde.

İnsanlık ve erdemadına çoğu zaman kantarın topuzunu kaçırıveriyorlar:

- “Ölen teröriste ağlamayan insan değildir!

Bu insaniama ziyadesiyle de mağrurbir cümle.

Bu tek cümle, iki mağdurbirden yaratıyor!

Mağdur, gaddarlığa maruz kalan....

Mağrur ise fazlasıyla gururlu anlamında malum.

Ülkemizde mağrurdan da mağdurdan da geçilmiyor.

Çünkü, biri ötekini doğuruyor.

Bir haftada iki örnek yaşadık:

Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven.

Acaba, adının Recep olmasına mı güvenerek böyle bir laf ediyor...

Ama sonuçta kendini de Bülent Arınçı da perişan ediyor.

***

Benzer durum Brezilyalı futbolcu Alexin başına geliyor.

O da ülkenin en büyük öteki mağruru FB Başkanı Aziz Yıldırımı hesaba katmıyor.

Ya heyecandan ya cehaletten milyonların hayran olduğu ayaklarına güvenerek karşısında bacak bacak üstüne atıyor.

Yetmiyor, üstüne bir de cep telefonundan bir-iki twitatıyor.

Aziz Bey de bunu gururuna yediremiyor, yıldırım olup çarpıyor.

Başbakan Erdoğan, yine de Aziz Yıldırımdan insaflı çıkıyor.

Diyarbakır Emniyet Müdürüne de ve ona demeciyle destek çıkan Bülent Arınça da dokunmuyor.

İki nedeni olabilir:

Recep Güveni halefi Gaffar Okanın başına gelen kahpe olayı anımsayarak affetmiş olabilir.

Çünkü, Gaffar”, “bağışlayan, affedenanlamına geliyor.

Teröristler insan değil, affetmedi. Ama ben ederim!demek istiyor.

Arınça gelince..

Onun da şu olabilir:

Arınç, kabinedeki sözü özüne en yakın kişi. İlaç için de olsa AKPde böyle bir insanın varlığı önemli!

Nitekim Bülent Arınç, daha önce benzer duruma düşen kimi bakanlar gibi sözünü eğip bükmüyor.

Bir soru üzerine şöyle diyor:

Ben gönlümden geçeni söyleyen bir insanım. Bu, zaman zaman insanın başına iş açar.

Ama gönlüm ne derse, dilimden o çıkar. Bana ne getirirse getirsin, önemli olan vicdanımın, gönlümün sözünü söylemek ve dinlemektir.

***

AKP, 10 yıldır iktidarda.

Ama bu sözleri söyleyebilecek ikinci bir kişi çıkaramadı!

Kuran El Değiştirdi!

AKPliler iktidara geldiğinde ellerinde Kuran vardı.

Milletin elinde ise araziler, ormanlar, fabrikalar...

Bize güvenin ve gözlerinizi kapatın!dediler..

Millet güvendi... Gözlerini kapadı.

10 yıl geçti...

Milletin yarısı gözünü açmaya başladı.

Baktı ki...

Kendi elinde Kuran...

Onların elinde ise araziler, şirketler...

Suriyeye demokrasi getirme ve Beşşar Esadı götürme mücadelesi sürüyor.

Suriye muhalefeti bu işi başaramadı.

Özgür Suriye Ordusu da yüzüne gözüne bulaştırdı.

Meseleye Türk Silahlı Kuvvetleri el koyacak gibi...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tanrı’ya bin şükür! 15 Aralık 2024
Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları