Devrimi kurtarmak
Ali Apaydın
Son Köşe Yazıları

Devrimi kurtarmak

30.05.2024 09:26
Güncellenme:
Takip Et:

Kavramlarımız ölüyor, toplumsal ve kültürel dinamiklerimizde değerli olan şeyleri koruyamıyoruz ve yeni değerler üretmekte çok zorlanıyoruz. Üç çeyrek asırdır dünyamızı tüm insanlığın yok olabileceği topyekûn bir katliamdan neyin alıkoyduğu sorusunu hiç de yanıtlamış değiliz oysa. Hal böyleyken gelecek yüzyılları bir kenara koyun, gelecek on yıllarımız hakkında bile tahminde bulunmak hiç kolay değil. Her an yok olabileceğimiz bir dünyada yaşıyoruz. 

Peki neden böyle?

Böyle, çünkü savaşların, sosyoekonomik adaletsizliğin ve yüzlerce insani krizin yıkıcı etkilerine boyun eğmeyen, onların ortaya çıkış nedenlerini araştırıp bu nedenlerin üstesinden gelme yollarını düşünen bir sol kültürden çok uzaklaştık. İnsanlık olarak dünyada olup bitenlere cesurca bakabilecek gözlerimizi kaybettik sanki ve çağımızın en büyük umut ışığı olan veganizm ve feminizm gibi yeni sol sesleri işitebilecek cesur kulaklarımızı da tıkıyoruz gün be gün. Solun unutulduğu bir dünyadayız. Solcuların seslerinin en kısık olduğu zamanlardayız.

Karl Marx’ın deyimiyle insanlık tarihinin lokomotifi olan devrimler çağımızda tam bir tehdit altında artık. Ki on yıllardır Türkiye’de de yaşadığımız bu. Devrimimiz tehdit altında, yani kurtarmamız gereken bir devrim var. Çünkü karşıdevrim hâlâ devam ediyor!

***

Bir seçim sonrasında ülkemizdeki sosyopolitik iklimin birden yumuşayıvereceğini zannedenler oldu. Evet, alınan seçim sonuçları kuşkusuz ki bir umut doğurmuştu, ancak yerel seçimlerden bugüne haftalar geçti ve görüyoruz ki ülkemizin sosyopolitik ikliminde yumuşayan hiçbir şey yok. Aksine bu iklim gün be gün daha da sertleşiyor.

Ancak, böyle bir yumuşamanın olmasını beklemek doğru muydu? Elbette hayır! Bizzat AKP tarafından var edilen bir iklimin bizzat AKP eliyle değişeceğini zannetme ahmaklığına nasıl yeniden düşebildik o halde? Toplumsal hafızamızda unutulanların internet sayesinde bu denli rahat hatırlanabildiği bir çağda bu denli ahmakça davranma hakkımız var mı sahiden?

1 Mayıs’ta yasaklanan Taksim Meydanı, tüm itirazlara rağmen geçirilen yeni öğretim programları, sokak hayvanlarının yaşam hakkını gasp eden düzenlemeler açık bir şekilde gösteriyor ki, karşıdevrim odakları karşıdevrimi gerçekleştirmekte halen çok kararlı! Çünkü devrim ve karşıdevrim mücadelesinde asla zamanaşımı diye bir şey olmaz!

Evet, oldukça tedirginler artık, zannettikleri kadar güçlü olmadıklarını gördüler, Anadolu Devriminin hiç de öyle birden yok edilebilecek bir şey olmadığını da fark ettiler. Ancak halen vazgeçmediler. Doğru, artık devrimin kurumlarına saldırmıyorlar, çünkü o kurumları çoktan ele geçirmiş haldeler zaten! Birkaç hafta içinde olup bitenlere bakın; eğitimde istediklerini yapıyorlar, hukukta istediklerini yapıyorlar, 1 Mayıs’ta gördüğümüz gibi sokakta da istediklerini yapıyorlar.

Peki karşıdevrimle nasıl mücadele edilir? Onu muhatap alarak mı? Elbette hayır, karşıdevrim genleriyle var edilen bir parti olan AKP’yi muhatap almak, devrim adına, devrimi kurtarmak adına asla kabul edilebilir bir şey değildir! Çünkü ülkemizin içinde bulunduğu sorunlar bugün birden ortaya çıkmadı, bizzat AKP ve destekçileri marifetiyle, karşıdevrim adına inşa edildi.

Umut kavramı kendini fena halde çarpıtabilen bir kavramdır. Bu noktada belirtmek gerekir ki, yerel seçimlerden sonra ifade edilen umut kavramı, anlam içeriğini sosyopolitik iklimin yumuşamasında değil karşıdevrim güçlerine karşı mücadele olanaklarının artmasında bulan bir kavramdır. Nitekim AKP bu çarpıklığı çok iyi bir şekilde kullanarak, her yapıp etmesinde kendisinin halen iktidarda olduğunu ve halen karşıdevrim için hareket ettiğini gösteriyor bizlere. Bu yüzden bizler de her yapıp etmemizde devrim için varolduğumuzu ve devrimi kurtarmakta çok kararlı olduğumuzu en açık şekliyle göstermeliyiz. Bu yüzden hem devrimi var eden hem de son seçimlerde birinci seçilen CHP’ye devrim için ve devrimi kurtarmak için hareket etmesi gerektiğini sık sık ve daha fazla hatırlatmak zorundayız.

***

Ülkemizin yeniden yasalarla yönetilen bir yere dönüşmesi için ilk önceliğimizin iktidarın değişmesi olduğu su getirmez bir gerçektir. Bunun için meşruiyetini yitirmiş mevcut iktidarı meşruymuş gibi gösterecek her hamleden kaçınmalıyız. Kurtarmamız gereken bir devrim var ve onu kurtarmak için kaynağımıza, yani annelik felsefemize başvurmak fazlasıyla yeterli olacaktır…

Yazarın Son Yazıları

‘Tutarsızlığın Tutarsızlığı’

21. yüzyıl Türkiye’sinde kendi içinde kısmen ayrışan cumhuriyet karşıtı politik çizgileri ilk kez birleşmiş bir şekilde buluyoruz karşımızda: AKP, MHP, DEM, PKK ve diğerleri…

Devamını Oku
27.11.2025
Bir metnin 'yapı'sı

İçinde 969 kez “Hatırladığım kadarıyla”, 774 kez “Bilmiyorum”, 691 kez “-mışlar, -mişler, -muşlar” gibi...

Devamını Oku
13.11.2025
Düşünme aralıkları açmak için

Politika üretimi, derinlemesine düşünülmüş temel ilkeler etrafında şekillenen bir süreçtir.

Devamını Oku
30.10.2025
‘Sahtelikler Tiyatrosu’ iflasın eşiğinde

‘Sahtelikler Tiyatrosu’ iflasın eşiğinde

Devamını Oku
16.10.2025
Dijital çatlaklar

Dijital çatlaklar

Devamını Oku
02.10.2025
İhanetler ve hainler

İhanetler ve hainler

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasi diploması

Eğitim sosyolojisi içerisinde yaygın bir tez, bir ülkenin gelişmişlik düzeyini belirlemek için basit bir kriteri dikkate alır...

Devamını Oku
04.09.2025
Eleştiri, demagoji ve zırvalama

Eleştiri, demagoji ve zırvalama

Devamını Oku
21.08.2025
Gerçeklik iğnesi

Tıpkı kökleriyle ormanı zehirleyen bir mantar gibi toprağımızı, havamızı, geleceğimizi sarmalayıp zehirleyen bir iktidarla yaşıyoruz.

Devamını Oku
07.08.2025
MEB ve ÖSYM’nin karanlığı

MEB ve ÖSYM ısrarla “adil ve bilimsel” sınavlar yaptığını iddia ediyor.

Devamını Oku
24.07.2025
Yarım önlemleri reddedin!

Çok geç kaldığımız doğru! Çok doğru. Uyanış en geç 2023’te başlamalıydı...

Devamını Oku
10.07.2025
Mücadeleyi baltalayanlarla mücadele etmek

Veganizm ve feminizm gibi çağımızın en değerli ve en etkili mücadele alanları bir tür “seküler din”e dönüşüyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Yaşayan umutlar olmayı sürdürmek

Yaşayan umutlar olmayı sürdürmek

Devamını Oku
12.06.2025
Kötülüğün sıradanlaşması

Kötülüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.05.2025
'Ben Marksist değilim'

“Ce qu'il y a de certain c'est que moi, je ne suis pas Marxiste” – “Kesin olan şu ki, ben Marksist değilim.” - Karl Marx

Devamını Oku
15.05.2025
İşçi sınıfı ve bugünümüz

İşçi sınıfı ve bugünümüz

Devamını Oku
01.05.2025
Liseliler ve öğretmenleri

Liseliler ve öğretmenleri

Devamını Oku
17.04.2025
Direnişin felsefesi

Direnişin felsefesi

Devamını Oku
03.04.2025
Mutsuz Adam

Mutsuz Adam

Devamını Oku
20.03.2025
Karanlık eğitim çalıştayı

Karanlık eğitim çalıştayı

Devamını Oku
06.03.2025
Akademisyenlerin suskunluğu

Akademisyenlerin suskunluğu

Devamını Oku
20.02.2025
Kayıp zamanın içinde

Kayıp zamanın içinde

Devamını Oku
06.02.2025
Meşruiyet meselesi ve faşizm tehlikesi

Meşruiyet meselesi ve faşizm sorunu

Devamını Oku
23.01.2025
Sol, solsuzluk ve 'solcular'

Sol, solsuzluk ve 'solcular'

Devamını Oku
09.01.2025
Ders olsun!

Ders olsun!

Devamını Oku
26.12.2024
-ım, -im, -üm’lerden kurtulmak

-ım, -im, -üm’lerden kurtulmak

Devamını Oku
12.12.2024
‘Sessizliğin Cumhuriyeti’

‘Sessizliğin Cumhuriyeti’

Devamını Oku
28.11.2024
Politika gösterisi değil politika yapmak!

Politika gösterisi değil politika yapmak!

Devamını Oku
14.11.2024
Türkiye bu değil!

Türkiye bu değil!

Devamını Oku
31.10.2024
Tarihte tatile çıkma zamanı değil!

Tarihte tatile çıkma zamanı değil!

Devamını Oku
17.10.2024
Cumhuriyet ve gençlik

Cumhuriyet ve gençlik

Devamını Oku
03.10.2024
Veli zorbalığı

Veli zorbalığı

Devamını Oku
19.09.2024
Cumhuriyet öğretmenlerinin sorumluluğu

Cumhuriyet öğretmenlerinin sorumluluğu

Devamını Oku
05.09.2024
'En zorunlu harcamaların ihmali'

'En zorunlu harcamaların ihmali'

Devamını Oku
22.08.2024
Cumhuriyet Türkiye’nin DNA’sıdır!

Cumhuriyet Türkiye’nin DNA’sıdır!

Devamını Oku
07.08.2024
Maraton, demokrasi ve eğitim

Maraton, demokrasi ve eğitim

Devamını Oku
25.07.2024
Ali Apaydın yazdı...

Kırksekiz ve Duygu

Devamını Oku
11.07.2024
Ali Apaydın yazdı...

Cehalet ve tehdit

Devamını Oku
27.06.2024
Eğitimde utanç yılı

Eğitimde utanç yılı

Devamını Oku
13.06.2024
Devrimi kurtarmak

Devrimi kurtarmak

Devamını Oku
30.05.2024