\n

Mükemmel tribünleriyle karnaval havasında başlayan mücadelenin, pozisyonun ve temponun yoğun olduğu keyifli bir maçtı. Aslında her Beşiktaş-Fenerbahçe maçı böyle olmuştur ama bu stadın son derbisi olması geceye ayrı bir hava kattı. Amaç kazanmak ise Beşiktaş bunu başardı dün gece. Yani kısaca Fenerbahçe oynadı, Beşiktaş bir Fernandes ile direndi ve kazandı. Kazandıysa da bunu tamamen Fernandes’e bağlamak lazım. ‘Yalnız adam’ Fernandes herkesi oynattı, koşturdu ve attırdı. Fernandes’i alın Meireles ile yer değiştirin Fenerbahçe 4-5 yapardı dün gece ve her gece. Adamı izlemek büyük keyif veriyor. ‘Manuel’ değil ‘otomatik’ Fernandes demek lazım ona... Emre dışında yabancılardan kurulu Fenerbahçe orta sahasına tek başına direndi. Biraz da Toraman ve Sivok. Sonradan ona destek veren Oğuzhan. Gerisi savunma ağırlıklı işler yapmaya çalıştılar. Maç boyunca sahada görünmeyen ve Gökhan Gönül’e teslim olan Olcay, Niang abisi sayesinde tarihi derbinin tarihe geçen golünü attı. Niang demişken o da sanırım dün geceki performansıyla Beşiktaşlıların gözünde aldığı parayı hak etmiştir. Tüm yabancı haklarını orta saha ve ileri uç için kullanan Aykut Hoca bunun karşılığını ilk yarıda fazlasıyla aldı. Fenerbahçe ilk yarıda bir gömlek üstün oynadı. Attığı, kaçırdığı yanında verilmeyen golü kısaca her şeyiyle ilk 45 dakikada Fenerbahçe vardı sahada.

İkinci yarıda da aynı görüntü vardı. Fenerbahçe oynuyor ve pozisyonlar buluyor, Beşiktaş çizgiden çıkarıyordu. Aslında Meireles ve Cristian biraz daha etkili olabilseler maç çoktan kopardı. Sadece sigorta görevi üstlendiler.

Aykut Hoca 2-2’den sonra taktik değişimler denedi. Meireles ve Cristian yerine Caner - Topal değişimiyle 4-4-2 denedi. Sow - Webo yakın oynayıp gol aradılar. Samet Hoca da Fernandes’e destek Oğuzhan’ı sürdü sahaya... Ama dedim ya, tek başına Fernandes şartları lehine çevirmek için Oğuzhan’ı da yanına alıp takımını oynattı. Bu sonuç akılları çok karıştırmasın aslında... Fenerbahçe daha iyi işler yapıp ve pozisyonu daha çok buldu ama kazanan Beşiktaş oldu demek yanlış olmaz. Bu tarihi stadın son derbisine çıkıp ilk derbisini yöneten Mete Kalkavan ve yardımcıları için de ayrı bir önem vardı ortada. Ama 19. dakikada Webo’nun golünde yanlış kararları ve 40. dakikada Meireles’in vücuda yapışık eline çarpan topa (ben öyle gördüm) çaldığı düdükten sonra gelen Beşiktaş’ın golü talihsizlikti onlar için.

\n