Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Anayasa ile aldatmak-II
Anayasanın hükümlerini hiçe sayan, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını, anayasanın hükümlerini çiğneyerek tanımazlıktan gelen AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “yeni bir anayasayı tartışma zamanının geldiği”ni belirten açıklamaları, anayasa kurum ve kavramını yeniden gündeme getirdi. Her ne kadar Türkiye gibi gündemin sürekli değiştiği, kamuoyunun bellek sığlıgı ve algı çarpıklığıyla malul olduğu bir ülkede, herhangi bir tartışma konusunun ömrünün iki günden daha uzun olması beklenemez ise de anayasa dendiğinde akan sular durduğundan ve son zamanlarda Yaşar Nuri Öztürk’ün belirttiği üzere sık sık Allah ile aldatılan Türk kamuoyu hem de üst üste iki kez de anayasa ile aldatılmış olduğundan, anayasa kavramı üzerinde bir süre daha durmak kaçınılmaz oluyor.
Ülkemizde Anayasa Mahkemesi emekli yargıçlarından Prof.Dr. Fazıl Sağlam’ın deyimiyle “Anayasa fetişizmi”ne varan bir anayasa saplantısı vardır. Bu sütunda biz de aynı deyimi anayasa kavramına, gerçekte sahip olduğundan fazla işlev yükleyerek, her şeyin nedeninin anayasa olduğunu sanmak anlamında kullandık şimdiye dek.
***
Gerçekten de Türkiye gibi bir ülkede, demokrasinin tüm aksaklıkları salt anayasanın bozukluğu olgusuna bağlanmış, rejimdeki bozuklukların aksaklıkların nedeni anayasadır sanılmış, işler her sarpa sardığında da sorunların, yeni anayasal düzenlemeler yaparak üstesinden gelinmeye çalışılmıştır.
Oysa olaya biraz daha yakından bakınca, anayasaların neden olmaktan çok sonuç oldukları görülür. Yani toplumlar anayasaları “iyi” oldukları için toplumlar daha demokrat olmuyorlar ama toplumlar daha demokrat olduklarından daha gelişmiş anayasalar üzerinde uzlaşabiliyorlar.
Yani toplumsal uzlaşma ürünü olan anayasalar toplumun uzlaşma kültürünün nedeni olmaktan çok sonucudurlar.
Olaya bu açıdan yaklaşınca arabayı atların önüne koyma yanlışından kurtuluruz. Tersini yaptığımız zaman gelişmemiş bir toplumun, gelişmiş bir anayasayı kabul etmesiyle birden gelişebileceği yanlışına düşebiliriz. Unutmayalım ki birçok ülkede kâğıt üstünde mükemmel olan anayasaları, oralarda diktaların sultasını engelleyememiştir. Çünkü demokrasi kültürünün ve pratiğinin olabilmesi, gelişebilmesi anayasalar dışında başka denge ve denetleme kurumlarının olmasına bağlıdır. Anayasanın işlevi o denge ve denetleme kurumlarını tescildir.
Tabii burada karşılıklı etki tepki ilişkisini de gözden uzak tutmamak gerek.
***
Demek ki toplumsal birikimlerin belirli bir düzeye ulaşmasını sağlayacak gelişmelerin sonunda, demokratik uzlaşmanın ürünü olan anayasalar oluşuyor ve onlar da kendilerini oluşturan koşulları etkileyerek geliştiriyorlar.
Anayasaların neden olmaktan çok, sonuç olmaları, onların uygulandıkları toplumların koşullarına bağlı olarak aynı içerikli metnin ayrı yerlerdeki uygulamalarında değişik sonuçlar vermelerine de yol açıyor.
Gerçekten de aynı anayasa metnini ayrı ülkelerde uygulayın, değişik sonuçlar alırsınız.
Kaldı ki bir uygulamanın şu ya da bu şekilde gerçekleşmesi, illa anayasada, onunla ilgili bir hükmün içeriğinden de kaynaklanmamaktadır.
Örneğin Türkiye’de Anayasa Mahkemesi kararlarının hükümran tarafından dinlenmemesinin nedeni “Yüksek Yargının kararları hükümranın keyfine uymuyorlarsa uygulanmayabilirler” diyen bir anayasa hükmü olması değildir.
Tam tersine anayasanın “Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar” diyen 153. maddesi var.
Demek ki demokrasiye uygun olmayan bu durumun nedeni anayasa değildir.
Neden anayasa olmayınca da sonucun ortadan kaldırılması için değişmesi gereken anayasa değil, esas neden neyse o oluyor.
Bu durumda ülkemizde demokrasinin işlemesi için ilk değişmesi gereken anayasa değil, AKP zihniyeti ve iktidarıdır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'