Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Milli Duygun Yok ki Milli İçkin Olsun!..
Tayyip Bey Yeşilay kongresinde konuşurken buyurdu:
\n- Milli içkimiz bira değil ayrandır.
\nDaha sonra da alkol tüketimine karşı savaş açılması gerektiğini söyledi.
\nAçıklama her ne kadar gündem değiştirmeye yönelikse de aynı zamanda yaşam biçimini dayatma saplantısının göstergesi olduğu için yine de tartışılmalı.
\nTayyip Bey’e baştan şu yanıtı vererek başlayalım:
\n- Üstadım “milli”liğiniz yok ki, milli içkiniz olsun.
\nŞimdi de “milli içki”yi “milli”sinden başlayarak tartışmaya koyulalım.
\nKuvayı Milliyeciler, milli devletlerini kurdukları zaman, Osmanlı döneminde, gelirleri, imparatorluğun alacaklılarının paralarını tahsil için kurdukları Düyunu Umumiye İdaresi’nin tasarrufu altında bulunan tütün ve alkollü içkilerle ilgili olan Reji’yi millileştirdiler; T.C. boyunca kamunun çok önemli gelir kaynaklarından ve tütün üreticisinin en büyük destekçilerinden biri olan Tekel’i “ayrancılar” iktidara gelince özelleştirmeye karar verdiler.
\n***
\nTekel’in özelleştirilmesinin ibret dolu öyküsü için Av. Tülay Özerman’ın Mülkiye Dergisi’nin 262. sayısında yayımlanmış olan “Tekel’in Özelleştirilmesinin Sonuçları” adlı makalesini internetten okumanızı salık veririm.
\nNeyse fazla ayrıntıya girmeden konuyu özetleyeyim.
\nAyrancılar özelleştirmeye karar verdikleri Tekel’i ÖİB tarafından Alkollü İçkiler Sanayii ve Pazarlama, Tütün Mamulleri Sanayii ve Pazarlama olmak üzere ikiye böldüler.
\nAlkollü içkiler bölümünü 2003’te, 17 fabrikası, depolarında 100 milyon dolarlık hammaddesi ve 35 milyon dolarlık stokuyla birlikte 292 milyon dolara sattılar. Bu satış yapılırken, firmanın istihdam etmekte olduğu 3 bin 631 mavi yakalının tüm kıdem ve ihbar tazminatlarının Tekel’e ait olduğu da karara bağlandı.
\nAlkollü İçkiler Sanayii Pazarlama ve Dağıtım’ı satın alan firma, bunu altı ay sonra 920 milyon dolara bir Amerikan firmasına, o da kısa bir süre sonra 2 milyar 100 milyon dolara bir İngiliz firmasına sattı.
\nBöylece Cumhuriyetin kamuya mal ettiği milli kuruluş olan alkollü içkiler (şarap hariç) üretim pazarlama ve denetimini elinde tutan milli bir kurum kamudan alınarak, özelleştirilme adına yabancılaştırılmış oldu.
\nKamunun bir gelir kaynağını yabancıya peşkeş çekenlerin milli değerlerinin olmadığını söylerken bunu kastediyorduk.
\nMilli değerler kamunun zenginliklerini yabancıya peşkeş çekmemek demek.
\nİş vatan millet Sakarya edebiyatı olsa, onu peşkeşçiler yapıyorlar zaten...
\n***
\nİşin toplum sağlığı ile ilgili yönüne gelince: Önce belirteyim ki, içki tüketimi medeniyet ve modernite demek değildir illa.
\nBütün alkol karşıtları gerici olmadığı gibi, bütün sosyal içiciler de ilerici değillerdir.
\nToplumun sağlığı için alkol bağımlığı ile mücadele devlete düşen bir görevdir. Nitekim sekiz aylık başbakanlığında (1954-1955) yaptıklarıyla, ülkesinin tarihine geçen ilerici Pierre Mendes France (1907-1982) iktidarı sırasında alkol bağımlığına karşı açtığı savaş ile de bilinir ve toplum sağlığı ile toplumsal esriklikle mücadele konusunda çıkardığı kanun ve yönetmelikler ülkesinde hâlâ geçerlidir. Tarihimizde de savaş döneminde yürürlükte olmuş olan (ama hiçbir zaman tam anlamıyla uygulanamadı) Men-i Müskirat Kanunu, Gazi olarak anılan 1. TBMM’nin eseridir.
\nAncak bunlar, alkol tüketiminin toplumsal bir sorun haline geldiği ülkeler ve dönemler ile sınırlı, eğitici, caydırıcı, düzenleyici önlemlerdir.
\nKişi başına alkol tüketiminde 1.4 litre ile 193 ülke arasında 143’üncü sırada olan Türkiye’de ise toplumsal tehlike söz konusu değildir.
\nDilerseniz şöyle rastgele seçilmiş bir liste içinde bazı ülkelerdeki alkol tüketim miktarlarına bakalım.
\nTürkiye 1.4 litre. Özbekistan 1.5, Finlandiya 9.3, Yunanistan 9, Avusturya 11.4, Bosna Hersek 9.1. İtalya 8.0, İspanya 11.7, İngiltere 11.8, ABD 8.6, Afganistan 0.
\nGörülüyor ki, Türkiye’de toplumsal bir tehlike olmadığı için ülkenin gerçek gündeminde alkol bağımlılığıyla mücadele gibi bir sorun da yok.
\nÜlkenin sorunu alkol bağımlılığı değil, ayran budalası gibi, kendi yaşam tarzını karşısındakine dayatma tutkusudur.
\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza