Yönetemediklerini gördüklerinde

Yönetemediklerini gördüklerinde

11.05.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Türkiye atipik, yani kendine özgü bir ülkedir. Eski Başbakan ve Sağlık Bakanı Refik Saydam, kimseye benzemeyip kendine özgü oluşumuzu şöyle ifade etmişti:

“Biz bize benzeriz.” 

Öyle tutmuştu ki bu saptama adeta darbı mesel haline gelmişti.

Gerçekte, pek kendine özgü kurumlarımızdan, tavırlarımızdan, değer ölçülerimizden, ölçütlerimizden hoşnuttuk. Başkalarının görüp uygulamayı akıl edemediklerini sandığımız, kendine özgü buluşlarımızı kurnazlıkla karıştırdığımız kendine özgü pratik zekâmızın ürünü olarak kabul eder ve bununla övünürdük. Kentlerde ulaşım sorununu dolmuşla, konut sorununu gecekonduyla çözmek ne derecede akılcıysa, eninde sonunda hep maliyeti yüksek olan, kurnazlığı akılla karıştırmanın da o kadar akıldışı olduğunu uzun süre göremedik ve çok kendine özgü toplumsal yapımızı oluşturmasının farkında olamadık.

Neyse uzun lafın kısası, sonunda bugünkü eşsiz, çağdaş dünyada serbest olan her şeyin yasak, çağdaş dünyada yasak olan her şeyin serbest olduğu garip ülke çıktı ortaya.

***

Tabii biz bize benzeyince, kriz durumlarında aranan çözümler de kendine özgü oluyor.

Türkiye’nin her alanda, Cumhuriyet tarihinin en zor koşulları içinde debelendiği şu anda da öyle bir durumdayız, çözüm üretmekte de zorlanıyoruz. En geçerli umar, muhalefetin mümkün olan en geniş kesiminin el ele seçimle AKP’yi iktidardan uzaklaştırıp yeniden demokrasiyi oluşturması gibi görünüyor. Burada üç öğe öne çıkıyor: Seçim, AKP’nin uzaklaştırılması ve demokrasiye dönüş. 

Seçim faslında tek tartışılan, bunun zamanında mı, yoksa bir erken seçim mi olması gerektiği.

Seçimin, bir erken seçim olması yönündeki görüşler ağır basıyor artık. Yalnız muhalefet değil, halkın çoğunluğu da erken seçim ister oldu. Bu konuda tek tereddüt, ittifakı da çatırdamaya başlayan iktidar blokunda. Onların erken seçime pek sıcak bakmadıkları biliniyor. Benim de aralarında bulunduğum, iktidarın erken seçimden de öteye hiç seçim istemediğinden kuşkulananlar ise devletin bütün erklerini eline geçirmiş olup adil ve özgür bir seçimin koşullarını ortadan kaldırmış olan AKP’nin, seçimle gitmemek konusunda direneceğini, kalmak için dayatacağını düşünüyor.

Kendisi de erken seçim isteyen ana muhalefet CHP’nin “Yönetemeyeceklerini gördüklerinde erken seçime gideceklerdir” diyen sözcüsünün ne kadar haklı olduğunu bilemiyorum. Çünkü her alanda dizginleri elden kaçırmış darmadağınık AKP’nin içinde, artık ülkeyi yönetemeyeceklerini görebilecek sağlıklı bir yönetim kadrosunun kalmadığı anlaşılıyor.

Yandaşların bile dağınıklıktan, kaostan şikâyetlerini fısıldayarak da olsa dile getirdiklerini biliyoruz.

***

Kimsenin de gerçekleri liderin yüzüne söyleyemediği herkesin malumu.

Siyasetin sağduyululara en fazla ihtiyaç duyduğu anlarda ise ne yazık ki genellikle tersi olur ve köktenci sertlik yanlılarının borularının daha fazla öttüğü görülür. 

AKP’nin herkesi hayretler içinde bırakan saçmalıkları birbiri üzerine yinelemesi, artık şiddet yanlısı radikallerin parti içinde de egemen olduklarının kanıtıdır.

Partinin tavanı gibi tabanı da tam bir dağılma içindedir.

AKP’den mutlaka kurtulmanın zorunlu olduğunu düşünenlerin hoşuna gidecek olan bu durum, seçime tümden karşı olanların güçlenerek çok ciddi bir tehdit oluşturmaları ve serbest adil seçimin yapılabileceği ortamın yok olması olasılığını düşündürmektedir.

Gel de “Öldüğüm zaman cehenneme gitmekten değil de hiçbir yere gitmemekten korkuyorum” diyen Cenap Şehabettin’i anımsama! 

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023