TMOK Başkanı Prof. Uğur Erdener belki bu yorumu pek beğenmeyecek ama, Türkiye’de spor denince akla futbol geliyor. Özellikle de pandeminin bir türlü sonlanmadığı şu günlerde. Baksanıza, 12 Dev Adam, son 2 maçını kazanıp Euro 2022 bileti aldı, kimsenin haberi olmadı. Üstelik yeni bir kadroyla. Beşiktaşlı Alperen’i izlerken bundan 40 yıl önceki Erman Kunter’ler, Efe Aydan’ları anımsıyoruz. Ama Beşiktaşlı kardeşlerimizle basketbol meraklısı grup dışında bu genç oyuncu hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olan yok. Ki, dünyanın en popüler 2-3 branşından söz ediyoruz. Diğer 60 branşa Allah acısın! Peki en çok ilgi çeken, en çok konuşulan futbolun Türkiye’deki durumu ne? Vahim! Özellikle de futbol yönetiminde her hafta bir skandal yaşıyoruz.

Geçen hafta da 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılım hakkı kazanan A Milli Futbol Takımımız’ın bu başarısından konuyla hiç alakası olmayan kişilerin başarı primi istediğini duyduk. Milli Takım teknik direktörü, antrenörleri, futbolcuları, malzemecisi, ulaşım sorumlusu, hatta iletişim birimi başarıdan dolayı ödüllendirilebilir, ama TFF çatısı altındaki profesyoneller, Milli Takım’ın başarısından niye nemalanmak ister anlaşılır gibi değil. Hele bu şahıs(lar) 100 bin TL üstünde maaş alıyor, kendilerine tahsisli lüks makam aracını beğenmeyip bir de VIP minibüs istiyorlarsa. Futbolun idaresindeki  sorun yönetim ve etrafındakilerin tavırlarından kaynaklanıyor. İşin garibi TFF Başkanı Nihat Özdemir, her şeyi görüyor ya da duyuyor ama düğmeye basmıyor. O yüzden MHK, Alanya-G.Saray maçına deneyimsiz bir orta hakem Zorbay Küçük atanmış, daha deneyimsiz yüzme antrenörü Emre Malok’un VAR odası sorumlusu ilan edilmiş tartışmaları bence çok boş. TFF’de Nihat Özdemir yönetimi hemen altındaki profesyonel yöneticilere hakim olamazsa, MHK’ye, PFDK’ye Tahkim’e iki çift söz bile edemez. O yüzden eğer göreve devam edecekse Nihat Özdemir, ekibindeki Servet Yardımcı, Hamit Altıntop, Ali Düşmez, Mehmet Baykan, Selim Soydan’ın yıpranmasını da istemiyorsa, yakın çevresindeki profesyonellere çekidüzen versin. Futbolun kötü yönetilmesi elbette salt TFF ile ilgili değil. Örneğin Türkiye’nin dev holdingleri görünümündeki borsada işlem gören Süper Lig takımlarının, hâlâ 1930’lardan kalma dernekler kanununa göre yönetilmesi, yılan hikâyesine dönen spor yasasının 3-5 milletvekili dışında bilinmesi de büyük sıkıntı. Yeni spor yasası maddi konularda seçilen yöneticileri dönemsel olarak bağlıyor. Ancak bu maddeye büyük kulüplerden şiddetli bir muhalefet olduğu söyleniyor. Hatta büyük kulüplerden birinin başkanı Cumhurbaşkanına, “Kulüp yönetecek üye bulamayız, bu madde yumuşasın” demiş. Bir başka rivayet yeni yasanın siyasi güç tarafından denetleme adı altında baskı altında tutulabileceğini ilişkin. O yüzden Sayın Spor Bakanı’ndan yeni yasa ile ilgili acil bilgilendirme istediğimizi anımsatmakta fayda var.