Ataol Behramoğlu
Ataol Behramoğlu ataolbehramoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Medellin Şiir Demek (2)

05 Ağustos 2011 Cuma

Şiiri hakkında bir değerlendirmede şöyle deniyor: “Onun şiirini bir yolculuk duygusu, zamanların ve mekânların yerini değiştirme duygusu hissetmeksizin okuyamazsınız...”

Rendon bunu şiiriyle olduğu kadar olağanüstü şiir festivaliyle de gerçekleştiriyor demektir...

1991’den bu yana, bu yıl 21.si gerçekleştirilen Medellin Şiir Festivali’yle 21 yıldır neredeyse bütün dünyayı bu pek de büyük sayılamayacak Kolombiya kentine taşıyor.

Bu yıl Afrika şiiri özelinde gerçekleştirilen festivalin kitabında 86 şair saydım...

Kitaptaki İspanyolca çevirilerin mükemmelliği izleyicinin olumlu tepkilerinden anlaşılıyordu.

Ayrıca yine festival kitabında, bu şiirlerden birinin İngilizce çevirisi de yer alıyor, böylece katılımcı şairlerden İspanyolca ya da bir ötekinin dilini bilmeyenler, herkesin şiiri hakkında az çok fikir sahibi olabiliyordu...

***

Medellin’in bana hayatımın ve şair oluşumun en büyük onurlarından birini yaşattığını söylemem gerekiyor.

Açılışta yer alan birkaç şair arasındaydım..

Aslını okuduğum ilk şiirim (“Yaşadıklarımdan Öğrendiğim...”), Türkçe bilmeyen binlerce izleyicinin ciddi alkışıyla karşılandı.

Fakat İspanyolcası okunduktan sonraki alkış, çığlık ve haykırış fırtınası dinmek bilmedi...

Böyle bir olağanüstü izleyici coşkusu, ben de içlerinde olmak üzere herhalde kimsenin beklemediği bir şeydi...

Kendimden söz etmekten hoşlanan bir değilim.

Fakat bunu yazmalıydım...

Şiiri sahnede okuduktan sonra İspanyolcasını dinlemek için oturduğum sandalyeden kalkarak bu sevgi ve coşku selini birkaç kez selamlamak ve teşekkür sözleri söylemek gereği duydum...

Değerli aktör Hulio’nun sadece İspanyolcalarını okuduğu sonraki iki şiirim de sevgi ve alkışlarla karşılandı...

Fakat önce Türkçesini okuduğum “Guevara....”nın İspanyolca okunuşundan sonra, yine herhalde orada bulunan hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir şey oldu...

Alkışların sona ermesinin üzerinden bir kaç saniye geçmemişti ki önce birkaç sesin mırıldandığı “Comandante Che Guevara” şarkısını az sonra binlerce kişi bir ağızdan söylüyordu...

Bu bütün hayatımın, şu anda da gözlerimi yaşartan, sizin de gözlerinizi yaşarttığını tahmin ettiğim en olağanüstü anlarından biridir...

***

Katılımcı bütün şairlerle birlikte kapanışta da şiir okudum...

Biri başkent Bogota’da olmak üzere toplam yedi kez Kolombiyalı izleyici önüne çıkmış oldum...

Kendi şiirim için olduğu kadar Türkçemiz için de (birçok uluslararası şiir buluşmasında olduğu gibi) övgü sözleri işittim...

Ben hiçbir uluslararası şiir buluşmasında, bu kadar çok sayıda, şiire bu kadar duyarlı insanla karşılaşmadım...

Düşünün, Envigado adlı bir banliyö mahallesinde, yoksul, kötü aydınlatılmış ama yine dopdolu bir belediye tiyatro salonunda, program sonrasında yanınıza yaklaşan, en çok ortaokul çağlarında bir oğlan çocuğu, heyecandan tirtir titreyerek “şiirlerinizi çok sevdim...” diyor ve şiirlerinizin bulunduğu bölümün ilk sayfasını imzalatmak üzere üzere festival kitabını uzatıyor...

Buna benzer daha pek çok anı, izlenim, duygu şöleni...

***

Medellin şiir demek olduğu kadar Botero da demek...

Bu büyük ve özgün ressam ve yontucunun Mewdellin’li olduğunu bilmiyordum...

Şehrin büyük bir alanında yontuları, alanın yanı başındaki Antioquia Müzesi’nde resimleri sergileniyor...

Şehrin ve sanatçının mutlu buluşması...

***

Medellin Şiir Festivali ve Kolombiya anılarımdan daha sonra yine söz etmek isterim.

Bu yazıyı ise eğlenceli bir anımla bitireyim.

Kaldığımız Grand Hotel’in cana yakın çalışanlarından hiçbiri, sokaktakiler gibi, İspanyolca dışında zırnık yabancı dil bilmiyordu...

İngilizce bildiğini iddia eden bir resepsiyon çalışanı, bir şişe su isteğimi anlamış gibi yaptıktan az sonra, bir başkası telefon ederek, İspanyolca-İngilizce karışımı bir dille “Koka kolamız yok...” dedi...

Sonunda İspanyolca, telaffuzuyla yazıyorum, “una butey agua pura” yani, “bir şişe gazsız su” demeyi öğrendim...

Fakat bu kez de odama dört şişe su getirildi.

Kabul ederek “gracias” (telaffuzuyla, grasyas, “teşekkür ederim”) demekten başka yapacak şey yoktu...

Şimdi, oradaki dinletilerin öncesinde neredeyse bütün yabancı şairlerin yaptıklarını ben burada yapayım:

Grasyas Medellin, Grasyas Kolombiya; Grasyas bu ülkenin sıcak, barışçıl halkı, unutulmaz şiirseverleri...

Grasyas... Binlerce kez... •


ataolb@cumhuriyet.com.tr

www.ataolbehramoglu.com.tr

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Türkiye kimin? 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları