Aylin Öney Tan

Yemek ve Gezmek

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Kıbrıs’a ne zaman gitsem, dönüşte bavulum bir türlü kapanmamış, elim kolum torbalarla dolu olmuştur. Yanlış anlaşılmasın, hiçbir zaman eskiden pek moda olduğu üzere pyrex fırın tepsileri, porselen takımlar taşımadım. Kozmetik, parfüm ya da İngiliz kumaşlarının derdinde de olmadım. Ama Kıbrıs’a her gittiğimde ufak çaplı bir bavul turizmi rekoru kırdığımı ifade etmeliyim. Her seferinde bavulum kadar, anılarım ve damağım da Kıbrıs lezzetleri ile dolu oldu. Mevsimine göre bavulu dolduran enginar da oldu, patates de... Limon, turunç, portakal, bergamut gibi narenciyeler, kavanoz kavanoz macunlar, paket paket hellim, envai çeşit baharat, çiçek suyu ve elbette lingo lingo şişelerle soslar, içkiler, şuruplar... Her gittiğimde alışveriş listesi kabardı, son seferinde ise bagajım bir yolcu hakkının iki misli kiloya ulaşınca havayolu görevlisinin bile sabrı taştı. Bavulun kenarından birkaç ayrelli sapı dışarı fırlamış, beni utandırmak istercesine dışarı taşıyordu.Ayrelli, Kıbrıs ağzında yabani kuşkonmaza verilen ad. Kıbrıs’ın en güzel mevsimi ilkbaharda heryerde bitmeye başlıyor, özellikle Lefke, Karpaz tarafında yol kenarında satılıyor veya Lefkoşa Bandabulya’da demet demet bulunabiliyor. Bandabulya, Belediye çarşısına verilen ad. Kasaplar, manavların bir arada toplandığı bir yer.Lefkoşa’daki çarşı şu aralar UNDP katkısıyla onarıldığı için, geçici olarak biraz ötede geçici bir barınak altına taşınmış durumda ama gene de sebzenin taze ve ucuzunu buradan almak mümkün. Çarşıya dalınca bir yemek meraklısı için taşımak isteyeceği çok malzeme çıkıyor. Son dakikada birkaç demet golyandro ve lezzetli Kıbrıs patateslerinin en miniklerinden almak için uçağı kaçırma riskine girmiş biri olarak hazırlıklı olmanızı tavsiye edebilirim. Kıbrıs bir zamanlar Türkiye’de az rastlanan kalitede otellerin olduğu klas bir yerdi.

Bugün terkedilmiş vaziyette hazin bir çelişki abidesi gibi duran Ledra Palas, adanın tam kalbinde efsanevi bir oteldi. Kıbrıs, Türkiye’nin yokluklar ülkesi olduğu dönemde bir alışveriş cennetiydi. Sonra yerini kumar aldı. Maalesef kumar için Kıbrıs’a uçanlar, Kıbrıs’ı anlayamadan, tadına varamadan döndüler. Oysa Kıbrıs son derece keşfedilesi bir lezzet paletine sahip. Sadece lokantalarda tatmak için değil alışveriş için de yemek meraklılarına bol bol heyecan ve fazla bagaj tehlikesi sunuyor.Kıbrıs’tan yiyecek taşımak biraz tuhaf kaçsa da inanın tam da bunun için insanın Kıbrıs’a gidesi geliyor.

Hellim, Nor ve Macun

Kıbrıs’ın keşfedilesi müthiş lezzetleri var. Kıbrıs’ta yer gök hellim. Hellim, sadece bir peynir değil adeta bir yaşam biçimi. Evde kolayca yapılan, çoğu Kıbrıslının doğruca üreticiden temin ettiği, neredeyse her öğün sabahtan akşama kadar tüketilen bir lezzet. Koyun hatta keçi sütünden yapılanını, içine tazecik nane veya ot koyulanını bulursanız daha da iyi. Çoğu kez hellim uzun dayansın diye çok tuzlu yapılıyor ama az tuzlularını da bulmak mümkün. Hellim yaparken çıkan peynir altı suyundan mutlaka nor peyniri yapılıyor. Son derece hafif olan nor peynirini hemen kullanmak gerekiyor. Nor ve hellimi birarada tatmak için mutlaka mantıya benzer pirohu yemek gerekiyor. İpek gibi incecik hamur içine nor peyniri konuyor, haşlanan pirohunun üstüne hellim rendeleniyor ve kızdırılmış mis gibi tereyağı dökülüyor. Hellim, Kıbrıs’ta çay saatinin kaçınılmaz lezzeti pilavunanın da ana maddesi. Sakızla tatlandırılan hamurun içine hellim, nor veya talar peyniri, kuru üzüm, kenevir tohumu, yumurta ve bol kuru nane katılarak yapılan harç konarak üçgen veya dörtgen kapatılan bir tür poğaça olan pilavuna en gözde ikramlardan biri. Tazesini bulmak için fırınları kollamalısınız. Fırınlarda kırma çakızdez zeytin ve hellim ile yapılan ekmekler de bulabilirsiniz. Bunların yanı sıra simit gibi yuvarlak peksimet, kafes şeklinde gevrek “kafes”, çitlembikli bidda, içi balkabağı, üzüm ve pirinç dolu tatlı “kabak böreği”, ıspanaklı üzümlü börek “dirihti”, tahınlı açma gibi lezzetler de kaçırılmamalı. İçi badem dolu çiçek suyu ve baharat kokulu “içi dolu” diye adlandırılan kurabiye ise bambaşka bir alem. İyisi bulunursa “kayık pasta” da tadılası lezzetlerden. Tatlı tuzlu fırın lezzetlerinin yanına Kıbrıs reçelleri, daha doğrusu yerel deyişiyle macunları da başka bir dünya... Ceviz macunu en bilineni, ancak bergamut, turunç, patlıcan, karpuz ve kış kabağı macunlarını da unutmamak gerek. Lefke’de markette bulunabilen ev yapımı Gümüşhan macunlarından alıç murabbası, ayva mucunu ve çiçek macunu bulursanız asla kaçırmayın. Bu olağanüstü lezzetleri taze süt kokulu nor peyniri ile muhteşem bir ziyafete dönüştürebilirsiniz.Tatlı lezzetleri harnup(keçboynuzu) pekmezi ve Kantara balı ile tamamlamak gerek.

Alışverişten yorulunca kendinizi tipik yemekler yapan bir lokantaya atarak dinlenebilirsiniz. Kıbrıs’ta etin tadı unuttuğunuz kekik kokulu et, Kırnı pilicinin tadı unuttuğunuz tavuk tadı gibi doğaldır. Izgara hellimin üstüne antik dönemden beri yapılan “karayağ” gezdirerek tarihin damıttığı lezzeti hissedebilirsiniz. Artık sadece Kıbrıs’ta yaşayan bir yöntemle elde edilen zeytinyağına karayağ deniliyor. Sos gibi azar azar kullanılabilecek bu yağı seven bayılıyor, alışamayan sevmiyor ama denemeye değer. Kıbrıs’a gitmişken kuzu gömleğine sarılmış köfteden yapılan “şeftali kebabı”, bulabilirseniz ev yemeklerinin şahı olan “molehiya”, kuru keçi eti “samarella” gibi lezzetleri keşfedin. Girne limanında bir aşağı bir yukarı salına salına yürürken “basadempo” çitleyin. Son bir keyif olarak Girne sırtlarındaki Bella Pais’te manzaraya dalarak Con kahvenizi yudumlayın, hatta yanına bir tek zivaniya atın. Lawrence Durell’in meşhur eseri Acı Limonlar’ın yazdığı Bellapais (Beylerbeyi) Kıbrıs’a veda etmek için son durağınız olsun.Kimbilir, bavulunuzda yer kaldıysa Kıbrıs’ın kafa gibi kocaman limonlarından bir tanesini dalından koparıp hatıra alabilirsiniz.

Kıbrıs Yiyecek Sözlüğü

Kıbrıs’ta yemek ısmarlamak veya yiyecek alışverişi yapmak için zaman zaman tercümeye ihtiyacınız olabilir. İşte size kendi tecrübelerimden derlediğim lezzetli bir cep sözlüğü. Aynı zamanda alışveriş listesi olarak da değerlendirebilirsiniz:

Ayrelli: Yabani kuşkonmaz.

Babutsa: Kaktüs meyvesi.

Bahar: Tarçın.

Bandabulya: Belediye Pazarı; Hal.

Basadempo: Tuzlu kabak çekirdeği.

Badadez: Patates.

Bikla: İngiliz Piccalilli turşusunun Kıbrıs çeşidi.

Bullez: Kolokasın küçüğü.

Bulli: Tavuk, piliç. Kırnı pilici meşhurdur.

Con Kahvesi: Kıbrıs’ın en eski kahve markası.

Çakızdez: Kırma yeşil zeytin. İçine kişniş tohumu (golyandro) konur.

Çiçek suyu: Turunç çiçeğinden yapılan gülsuyu gibi kokulu su.

Gannavura: Kenevir çekirdeği.

Golyandro: Kişniş. Tazis ot olarak, tohumu baharat olarak kullanılır.

Kolakas: Taro olarak da bilinen kök bir sebze.

Macun: Reçel.

Mezdeki: Sakız.

Molehiya: Jüt bitkisi (molehiya) ve kuzu veya tavuk eti ile yapılan ekşili yemek.

Nor: Lor peyniri.

Samarella: Tuzlanarak kurutulmuş bol kekikli keçi eti.

Talar: Hellim ve nor yapmak için kullanılan sazdan örülmüş sepet.

Zivaniya: Kuru üzümden yapılan grappa benzeri sert içki.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Zeytin acısı... 10 Kasım 2014
Kavanoz dipli dünya! 27 Ağustos 2014

Günün Köşe Yazıları