Ayşe Emel Mesci

Yol bitti sanırız

31 Ağustos 2015 Pazartesi

Gerçek bir demokrattı, Oktay Akbal

Sevgili Oktay Akbal’ı da yitirdik. Bu yıl kayıplar peşpeşe sıralanıyor. Hep biraz daha öksüz kalıyoruz, düşün ve duyarlılık dünyamız biraz daha çölleşiyor.
Ne güzel söylemiş Ali Sirmen: “Bütün seçkin vasıflarının yanı sıra çok içten, candan iyi bir insandı. Marifet ‘Suçumuz İnsan Olmak’ın yazarı kadar iyi bir insan olmaktı. Ölünceye kadar içindeki çocuğu öldürmedi. Ne mutlu ona.”

Akyaka günleri
Oktay Ağabey ile “Akyaka günleri”nde bir arada olma şansını bulmuştum. Hep güzel insanlar bir aradaydı: Oktay Akbal, İlhan Selçuk, Halet Çambel, Nail Çakırhan…
Yaşar Ağabey’in dediği gibi: “O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler, çekip gittiler.”
Işıklı, aydınlık beyinler; sözün, sohbetin hiç zorlanmadan, kendiliğinden akıp giden güzelliği ve yaşam deneyimini edebiyat ile, bilgi ile, kültür ile süzmüş olmanın getirdiği özgüvenli dinginlik...
Hepsinin ortak özelliğiydi bu. Bulundukları yere, ortama, yazdıkları köşeye mutlaka kendilerinden bir değer katarak yaşadılar hep.
Oktay Akbal’ın yazılarında en sevdiğim yan, gündelik olanın içinde birdenbire derine inebilmesi; o dupduru üslubu, kısa, hemen algılanan cümleleriyle yaşamın hepimizin içinde yankılanan sorularını önümüze koyuvermesiydi.
Cumhuriyet’le yaşıttı Oktay Ağabey ve Cumhuriyet’in değerlerini savunmak, onun için kendisini yetiştiren, var eden değerleri savunmaktı. Gerçek bir demokrattı, 12 Eylül rejimini eleştiren zehir zemberek yazıları nedeniyle hapse de atılmıştı.

İlk yazı
5 Ekim 1969 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde çıkan ilk yazısının girişinde, kendisinin ve kuşağının yaşadıklarını da özetleyivermiş gibi geldi bana: “Hep yeniden başlamalarla doludur hayat. Bir şey biter sanırız, sona vardık, amaca ulaştık diye seviniriz. Oysa bir yerde işe sıfırdan başlamak, yeniden yola koyulmak gerekir. Güzel olan da bu belki. Yenileşmek denen şey. Kendimizi yeniden başlamaların heyecanında sık sık duyabilmekte.”
Belki bu memleketin çileli aydınlarının makus talihini de özetliyor bu sözler. Sisyphos gibi kayayı durmadan o tepeye çıkarmaya çalışan aydınlarının tarihini anlatıyor. Acılardan zenginlik üretmeyi, çilenin değil imbikten süzülmüş yaşam derslerinin edebiyatını yapmanın sırrı da bu bakışta gizli belki.
Aynı yazının sonunda, “Evet, dururuz bir yerde, yol bitti sanırız. Oysa yeniden başlar başka bir yol” demiş. Evet Oktay Ağabey, yolun bitti sanıldığı yerden devam ediyoruz yine hep birlikte, tüm yitirdiklerimizle, onların bize bıraktıklarıyla, yapıtlarla, fikirlerle, güzelliklerle...
Yol bitmedi, bitmeyecek...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Buzdağının altı 4 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları