Bağış Erten

Avrupa’da kaldı

27 Haziran 2016 Pazartesi

Önce şunu kabul edelim. Türkiye elendi. Bizsiz play-off turu başladı. Böylece Avrupa Futbol Şampiyonası çocukluğumuzun turnuvasına döndü. Artık geniş spektrumlu bir menüden istediğimiz takımı seçip tutabiliyoruz. Bu da bir futbol kültürüdür. Enseyi karartmamak lazım. Bu maç öncesi kafalar karışıktı. Şampiyona ikinci turda acı reçetesini sunuyordu. 24 takım olmasının ceremesini kötü maçlarla çekiyorduk. Oysa futbol ibadetinin iyisi kötüsü olmazdı diyen de bizdik. Ne güzeldi, Galler vardı. İrlanda da olsa mıydı? Hem Henry’nin ‘elinden geleni ardına koymadığı’ o maçı unutan yoktu. Ama futbol kalitesi diye de bir şey vardı sonuçta. Maç bu karmaşıklığı ve hesabı çözmek istercesine başladı. Daha birinci dakika dolduğunda İrlanda net olmayan bir penaltı kazandı. Böylece yılların rövanşı alınmış oldu. Artık iyi olan kazansındı.

Şirinlik bir yere kadar
Fakat ne yazık ki Deschamps’ın ilk 11’i yine iyi olmak nedir bir türlü bilmiyordu! Simeone’nin dünya futboluna armağan ettiği önde baskıyla rakibi oyaladıkça oyalıyorlardı İrlandalılar. 58. dakikada gol biraz daha gecikse gidecekti maç. Coman girdiği için değil oyun algısı farklılaştığı için art arda goller buldu Fransızlar. Orta saha ferahladı, kanatlar hareketlendi derken goller geldi. Doğrusu kötü de olmadı. Hayır Frankofil değilim. Fransa da bu turnuvada tuttuğum takımlardan değil. Ama böyle bir rakibe karşı elenmeyi hak etmediler. Asılacaklarsa İngiliz sicimiyle asılsınlar, İrlanda değil! İrlanda’ya yazık değil mi diyenlere de son sözüm şudur: Şirinler falan da, bu oyunla şirinlik de bir yere kadar. Doğru, ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Ama yemeğin hazırlanışında emek çok olunca lezzet de otomatik olarak gelmiyor. Maharet şart.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları