Böyle demiş; Samsun’daki 19 Mayıs kutlamalarında kendisinden küçük erkek partneriyle gösteri güreşi yapan güreşçi kızımız. Doğru söylemiş. Spor geçmişi olanlar bilirler. Ferdi ya da takım, sporun hemen her branşında kadın ve erkek sporcuların birlikte antrenman yapmaları normaldir. Sakatlanmamak ya da zarar vermemek için sporu ve tekniğini bilenle yapılır. Yeri gelir tutulur, itilir, çekilir. Yani temas vardır içinde. Temelinde gelişmek, geliştirmek yatar. \n

Sporun olağan antrenman türü, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları sırasında, güreş tekniklerinin gösteri olarak sunulduğu bölümde yer almış. Partneri gelmediği için sahada yalnız kalan kızımız, mahcup olmamak için erkek sporcuyla güreşmiş. Garipsenecek, ayıplanacak bir durum yok normalde. \n

Ancak, işlerini yapmanın yanı sıra öküz altında buzağı aramak üzere görevlendirilen kameraman ve fotoğrafçı arkadaşlarımızın kadın-erkek güreşini görüntüledikleri anlaşılınca; durumdan vazife çıkaranlar devreye girmiş ve şov amaçlı güreş olay olmuş. Vali hemen talimat vermiş. Gençlik hizmetleri il müdürlüğü, programda olmayan güreşle ilgili soruşturma başlatmış.\n

Gelişmeler, geçen hafta içinde ulusal gazeteler, televizyon kanalları ve internet sitelerinde haber/yorum/röportajlarla yer aldı. Öyle ki Türk kadını ile erkeğinin bin yıl önce de güreş tuttuğu başlığa taşındı. Dede Korkut destanlarından örnekler verildi. \n

Spor Bakanı da açıklama yaptı. O fotoğraf karesinin 19 Mayıs kutlamalarına gölge düşürdüğünü söyledi. Onaylanmasının, tasvip edilmesinin asla söz konusu olmadığını belirtti. Çağdaşlık adına ya da “Ne olacak canım, spor” diyerek meşrulaştırılamayacağını ekleyerek sporcularımızın “Suat Abi”si olduğunu kanıtladı. \n

Sonuçta, iki sporcu “Anlık bir olaydı. Üzgünüz, herkesten özür diliyoruz” demek zorunda kaldılar. Gelecekleri, yaptıkları spora bağlı iki gencimizin psikolojileri olumsuz etkilendi. Öğretmenlerinin, arkadaşlarının tepkilerinden çekinir hale geldiler ve sokağa çıkmaktan korkar oldular.\n

Bu arada, gelişmelere sinirlenen kızımız, Facebook hesabındaki duvarına; “Ensar Hocam, 2010 yılında İstanbul Mersinli Ahmet Spor ve Kamp Eğitim Merkezi’nde bir yıl boyunca 70 tane erkek güreşçinin içine neden bir tane bayan güreşçiyi aldınız, idman yaptırdınız, yatma yeri verdiniz. Soruyorum size. Benim durumumdan tek farkı gizli saklı olması mı” yazdı. 2011’de dünya şampiyonasına katılacak bayan milli takımına antrenman vermesi için kaç erkek güreşçinin tahsis edildiğini sordu. “Camianızı korumak için bana çamur atarsanız; ben de susmam” diye ekledi. \n

Yine bir çuval inciri berbat ettik. Tebessümle izlenebilecek sportif şovu bir anda “ön sevişme” haline getirdik. İki genç sporcumuz perişan oldu. Gelinen noktada medya mensupları olarak kendimize batırmamız gereken bir çuvaldız da var elbet. Basit bir gösteriyi gereksizce gündemde tuttuk. Bu gençler olimpiyat şampiyonu olsalardı, bu kadar yer vermezdik başarılarına. Ayıp ettik. Hem de çok.