Şiddet kader değil, çözümü ‘şikâya’

Şiddet kader değil, çözümü ‘şikâya’

31.03.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bugün, Rusların alçak saldırılarını veya Türkiye’deki seçim perspektiflerini yazmayacağım. Yazım, hayatımızı, sokaklarımızı, evlerimizi, parklarımızı, trafik alanlarımızı tehdit eden ve her gün onlarca vatandaşımızı en önemli anayasal hakkından mahrum ederek onları “öldüren” şiddet hakkında. Şiddetin korkunç bir şey olduğunu biliyoruz; ama bunu kadermiş gibi yıllardır izlemekle yetiniyoruz. Halbuki öyle yasalar konabilir ki biz bu şiddet melanetine hızla üç beş ayda çok büyük bir darbe vurarak önemli bir yol kat edebiliriz. Bu nedenle, iktidar veya muhalefet gözetmeden bu sorunu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları adına çözmek isteyen bir yazarın kararlı önerisi olarak bu yazıyı okumanızı rica ediyorum. Bu sorunu ister Erdoğan çözsün ister iktidar değiştiği zaman yerine gelecek yeni lider veya kolektif güç... Hangisi olursa olsun, halk sonucu alkışlar!

ÖFKE PATLAMALARI VE KONTROLÜ KAYBEDENLER 

Biliyorsunuz artık birçok ana haberin malzemesi sokaklardaki, işyerlerindeki ve evlerdeki güvenlik kameraları. Sürekli olarak, kimin sokakta yürüyen tanımadığı hangi insanı bıçakla öldürdüğünü, kimin trafikte kendisine korna çalan adamı tabancayla vurup yok ettiğini, kimin karısını balkondan attığını, kimin gürültü yapan komşusunu oğluyla beraber basıp kafasını kırdığını, kimin bir köpeği tüfekle öldürdüğünü, kimin bir yaşındaki çocuğunu ağlıyor diye kafasını taşlara vurarak canını aldığını, neredeyse canlı yayın gibi dehşet içinde izliyoruz. Caddeler, arabaların içi, sokaklar, evler, her yer canice ortaya dökülen şiddetin sebep olduğu kaybolmuş masum hayatlarla dolu. Gerekçeler hep aynı: “Bir anlık öfkeye kapıldım”, “Öfke kontrolü sorunu yaşıyorum”, “Önce o bana küfretti, tahrik altında vurdum”, “Evet, eski karımı öldürdüm çünkü başka biriyle gezdiği kulağıma geliyordu, ağır tahrik vardı”, “Erkekliğime laf etti, mecburen öldürdüm”, “Kocamı öldürdüm çünkü metresi varmış”, “Çocuk iki saattir ağlıyordu, dayanamadım”, “Bana yan baktı”, “Çıkma teklif ettim reddetti, onu başkasına yâr edemezdim”, “Öldürdüm çünkü çok seviyordum.”

Benim burada saydıklarımın yüz mislini her gün haberlerde görüyorsunuz veya çevrenizde maalesef tanıdığınız biri bu alçakça şiddetin kurbanı oldu bile...

‘ŞIKÂYA’ YASALARININ BU ÖLÜM OYUNU ÇILGINLIĞINI DURDURACAĞI KESİN

Tek formül var: İktidar, hatta iktidar ve muhalefet bir araya gelecek ve bu konuda en ağır yasaları, saldırganlara acımadan çıkaracaklar. Şiddete karşı yeni bir mantıkla düzenlenecek olan ağır yasanın, kısa adıyla “şikâya”nın, artık bir an önce çıkmasını istemek her yurttaşın ana görevi.

Öncelikle, bugünkü yasalarda bu cinayetlere veya insan yaralamalarına verilen her cezanın tam 10 misli artırılması lazım. Örneğin, yaralamaya normalde iki yıl veriyorlarsa, en az 20 yıla çıkarılacak. Eşini, sevgilisini veya bir fahişeyi öldürmek doğrudan müebbet hapsolacak. Sözde bir anlık öfkeyle, sokakta veya trafikte işlenen bir cinayet beş yıl yazıyorsa bu 50 yıla çıkarılacak. Trafik kavgalarında insan döven magandaların veya düğünde, sünnette, asker uğurlamada göğe silah sıkanların alt cezası 20 yıldan başlayacak. Dolayısıyla kimin kurbanı olduğu belli olmadan ölen vatandaşlar hayata tutunabilecekler. Toplum yaşadığı çaresizlikten bu sayede kurtulacak!

Tabii ki abartılı ve bonkörce yapılan iyi hal indirimi, kravat takma indirimi, tahrik indirimi, namus koruma indirimi kesinlikle olmayacak. Buna eklenecek en önemli yeni kanun madde, önerimi söyleyeyim size: Herhangi bir sözde yoruma dayalı buna benzer suçlardan iyi hal indirimi veya farklı gerekçelerle bir kolaylık sağlama peşine düşen hâkimler, o andan itibaren soruşturma başlatılarak meslekten men edilecek, yerlerine bu yasaların dokunulmazlığını bilen başka meslektaşları gelecek!

Bu yasalar çıktığı andan itibaren tüm medya organları canlı yayınlarda, haberlerde, gazetelerde en yoğun şekilde bu bilgiyi yaymaya mecbur bırakılacaklar. Dolayısıyla hiç kimse “Hâkim Bey ben bu cezaların artırıldığını bilmiyordum, lütfen beni affedin” diyemeyecek. Tüm ailelere de verilecek tek tavsiye var: Artık pahalı avukatların saçma sapan indirim kovalamacalarına yer olmayacağı için yaşanacak felaketlerden önce öfke kontrolü yaşayan çocuklarınızı psikologlara gönderin!

BU KONU İKTİDAR-MUHALEFET ÇEKİŞMESİNİN ÖTESINDE

Bazılarınız bana diyecek ki, “Bu çok sert, suç ve ceza arasında orantısızlık olur”. İyi de öbür türlüsünü denedik olmadı, herkes herkesi öldürdü, yaraladı, sakat bıraktı ve sonra birkaç ay içinde hapisten çıktı, güle oynaya suç işlemeye devam etti! Bu dönemin artık kapatılması şarttır.      

Bu dediğim gerçekleşirse, şiddet bağımlılarına, “adamlık/erkeklik onuru” denen suiistimal aracı üzerinden şiddet yayan sokak serserilerine ülke teslim olmaktan kurtulacak! 

Demokrasinin, insan haklarının, özgürlüklerin ve vatandaşların en temel hakkı olan yaşama haklarının korunması için en ağır cezalar gerekiyorsa, bu yasaların artık yaşama geçirilmesinden başka hiçbir çare yoktur.

Tekrar ediyorum, bu bir sağ-sol, laik-antilaik, iktidar-muhalefet konusu değil. 83 milyon vatandaşı ve herkesin yaşamını ve ailesini ilgilendiren en önemli ve en temel konumuz. Yazının başlığında okuduğunuz gibi şiddet kader değil çünkü çözümü var. Bugüne kadar çözülmediyse gerekli yasalar çıkarılmadığı ve hatta acılı aileleri kahredercesine var olan yasalarda tamamen şiddeti kullanandan yana yorumlar öne çıkarıldığı için biz bu belanın ortasında yüzmeye devam ediyoruz! Artık kurban ve mağdur ailelerin feryatları “şikâya” sayesinde her şeyin önüne geçmeli! Yoksa alınan tüm tedbirler göstermelik ve hiçbir sonuca ulaşılamıyor.  

Bu yazının ulaştığı her milletvekilinin önceliği, en ağır yasa tasarısını dönemdaşları ile parlamentoda hazırlayarak günlük yaşamımızı ve sevdiklerimizin can güvenliğini her an tehdit eden toplumumuzun bu en büyük vebasından bir an önce kurtulmamız olmalıdır. Dolayısıyla siz okurların, meslektaşım köşe yazarlarının ve duyarlı kitle örgütlerinin de bu projeye ivedi olarak destek vermelerini, bu sesi partilerine, milletvekillerine, derneklerine yaymalarını bekliyorum. Başta kadına, çocuklara ve hayvanlara şiddetten yola çıkarak, işlenecek her türlü şiddete karşı en deneyimli ceza hukuku profesörlerimizin bu yasaların düzenlenmesine bugünden tezi yok başlayacaklarını umuyorum.

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025