Çiğdem Toker

Karanlığa Girdiğimiz Gün

01 Nisan 2015 Çarşamba

Çağlayan Adliyesi’ne girmek, havalimanına giriş yapmaya çok benzer.
Yanınızdaki bütün çanta-paketleri, kamera takibi ve güvenlik gözetimi altında, X-Ray cihazına koyarsınız, ceketinizi çıkarır, ceplerinizi boşaltır ve ihtiyaç duyulursa üst aramasına da tabi tutulursunuz.
Avukatlar ise sade vatandaşı bıktıracak yoğunluktaki bu önlemlerden mu-aftır.
Kimlik göstererek aranmadan içeriye girebilirler.
Yanlarına silah, plastik kelepçe ve propaganda malzemesi alarak, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın odasını basıp kafasına silah dayayan teröristlerin eylemi; ilk bakışta, bu serbestinin bir güvenlik açığına dönüştürüldüğü izlenimini veriyor.
Türk vergi yükümlülerine, 10 yıl öncesinin birim fiyatlarıyla 238 milyon TL’ye mal olan, “Avrupa’nın en büyük ikinci adliyesi”nin dün bir korku ve şiddet platosuna dönüşmesi; sorumluları önce bir “güvenlik açığı” sorunuyla baş başa bırakmalı.
Sonra da oluk oluk para akıttığınız bir kamu binası içinde görev yapan insanlara, o kaynaktan birazını ayırmazsanız, o “büyüklüğün” dönüp sizi vuracağı gerçeğiyle.

***

“Güvenlik açığı”, Çağlayan Adliyesi’ndeki terör eyleminin görünen yüzü.
Hukuk devletinde yaşandığı varsayımıyla sorulmuş “Güvenlik” sorusuna “Ne zaman?” sorusunu eklediğinizde, olayın boyutları tamamen değişiyor.
Henüz 15 yaşındayken, polisin attığı gaz bombasıyla başından vurulan ve hayata tutunamayarak yaşamını yitiren Berkin Elvan davasının savcısı, DHKP-C’lilerce ne zaman rehin alındı?
•Seçime 68 gün kala, rejim değişikliği tutkusu, meydanlara, mikrofonlara sığmazken.
•Devletin başı, daha dün “Parlamenter sistem bekleme odasında” demişken.
•Polise “vur” izni Meclis’ten çıkmış, Saray’ın yolunu tutmak üzereyken.
•Cumhurbaşkanı’na, “kapalı istihbarat”ta kullansın diye anayasaya aykırı biçimde örtülü ödenek yetkisi verilmiş, Saray yolunu beklerken.
•Ülke genelinde, o güne dek benzeri görülmemiş yaygınlıkta bir elektrik kesintisi yaşanırken.

***

Çağlayan Adliyesi eyleminin görünen olası sonuçlarını kestirmek ise güç değil:
•Saray yolundaki İç Güvenlik Paketi üzerinde; gerek söylem, gerekse eylem düzeyinde “meşrulaştırma” baskısı artacak.
•1.5 yıldır adalet bekleyen Berkin Elvan davası, daha çok yara alacak.
•Rejim değişikliğine ve otoriter yönetime itiraz eden, muhalefeti kriminalize etme çabası yoğunlaşacak.
•Polis sertleşecek.
•1 Mayıs eylemleri üzerindeki baskı olağanüstü artacak.
•Avukatların adliyelere girişi zorlaştırılacak. Kitlesel davalarda tansiyon yükselecek.
Takvim zamanından çok daha uzun bir 68 gün bekliyor bizi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları