Coşkun Özdemir

Azgelişmiş ve İlkel Bir Toplumda İleri Demokrasi

12 Kasım 2011 Cumartesi

“İşte ben hep böyle azgelişmişim” diyordu Hasan Hüseyin. Azgelişmişliğimiz ve ilkelliğimiz bütün heybeti ile süregeliyor. Tüm devasa sorunlarımız buna bağlı. Trafik kazalarında bu kadar çok can kaybedişimiz bu yüzdendir. Töre cinayetleri, kadınlara yönelik 25-30 bıçak darbeli cinayetler bu yüzden... Sanat ve çağdaşlık karşıtlığı, heykeller yıkışımız, bale düşmanlığımız bu nedenle... Binalarımızın yıkılması, insanlarımızın enkaz altında can vermesi, organizasyon bozuklukları, yağmalar bu yüzden... 28 kişilik bir vahşi grubun 13 yaşındaki kıza saldırıp cinsel tacizde bulunması, bu ilkellik ortamında, onların iyice insanlık dışına düşmüş olmalarından. Mahkemenin bu vahşete mazeret yaratması da ilkelliğimizden ileri geliyor. Azgelişmiş, ilkel bir toplum olmasa idik Kürt, Türk diye bir sorunumuz da olmayacaktı. Gelişen, uygarlaşan, solcu, emekçi partilerin güç kazandığı bir toplumda Kürt ve Türk kimlikli yurttaşlar bir sınıf bilinci ile birlikte emperyalizme ve sömürüye karşı savaşacaklardı. “Örtünmeyen kadınlar fuhuşu davet ederler” ilkelliği bir başka örnek. “Biz laiklere ancak tahammül ederiz” diyen yine onlardan biri. Tüm cehalet gösterilerini, yolsuzlukları, hırsızlıkları, vicdansızlıkları, sahtekârlıkları, alçaklıkları, deprem kayıplarını takdiri ilahiye havale etmek cehaletimizin, ilkelliğimizin bir sonucudur. Aydınlanmadan, akıldan, bilimden, özgür düşünceden, sormaktan, sorgulamaktan denetimden uzak bırakılmış bir toplumda demokrasinin ne ilerisi ne gerisi olabilir. Bu ortamda okumuşlardan da ancak yalakalar, yandaşlar, çıkarcılar, omurgasızlar, ilkesizler, oportünistler yetişir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları