İktidarın “sürekli gerginlik” politikasının neredeyse doruk yaptığı 2012 yılını bu gece tarihin karanlık sayfalarına uğurlayacağız. AKP adına görüş açıklayanların, oy oranlarını koruma ve mümkün olursa artırma niyetiyle işine yarayacağı kanısına vardığı en küçük olayı bile gerginlik yaratmak amacıyla kullandığı, amaca ulaşabilmek için gerçekleri olduğundan farklı yansıttığı bir yıl yaşadık.

Bu yaklaşımın son somut örneği ODTÜ’de uygulamaya konuldu.

ODTÜ’lü öğrenciler, Göktürk-2 uydusunun fırlatılması için düzenlenen törene katılması beklenen Başbakan’ı protesto etmek üzere toplanmışlardı.

YÖK’ü yeniden yapılandıracak ve akademik bağımsızlığı daha sınırlandıracak tasarıya karşıydılar ve demokratik haklarını kullanacaklardı.

Polis tarafından alınan önlem ise o güne kadarkilerin en abartılmışıydı: 3 bini aşkın polis ve 10 TOMA aracı...

Görgü tanıkları ve te-levizyonlardan yansıyan görüntüler, polisin öğrenci grubu üzerine durduk yerde gaz bombaları attığını ve aşırı şiddete başvurduğunu ortaya koyuyor.

Ancak Başbakan’ın değerlendirmesi, sürekli gerginlik politikasının yılın son örneklerinden birini göstermesi yönünden önemliydi.

Hem seçkin bir bilim yuvası olan ODTÜ, hem yöneticileri hem de öğrencileri neredeyse vatan haini ilan edildiler. Başı dik öğretim üyelerinin tepkileri de çok anlamlıydı.

ODTÜ Rektörü Prof. Acar’ın akılcı yaklaşımı ve öğrencilerin sağduyusu olmasaydı çok vahim bir durumla karşı karşıya kalabilirdik.

*

Uludere’deki bombalamanın, aradan geçen bir yıla karşın açıklığa kavuşmamış ve özür dilenmemiş olması da gerginliği sürdürmenin bir

başka örneğini oluşturuyor.

*

Siyasal iktidarın, hakkının yenildiği izlenimini yaygınlaştırmak için başvurduğu yollardan biri de sanal darbe senaryoları.

Bu nedenle de geçmişte yaşananlardan sorumlu tuttuğu dindar olmayan öğrencileri hedef tahtasına koymaya çalışıyor.

Çünkü bilim insanlarını, gazeteciler ve kimi askerleri Silivri davaları aracılığıyla engellediğine, dahası sindirdiğine inanıyor.

ODTÜ’nün ardından çeşitli üniversitelerde yaşanan öğrencilerin destek gösterileri, Türkiye’deki suskunluk sürecinin sona ermekte olduğunun işaretlerini güçlendiriyor.

Silivri Cezaevi Kampusu’nda 13 Aralık’ta 100 bin dolayında katılımcıyla düzenlenen “Adaleti Arama Günü” ve 23 Aralık’ta Bostancı Gösteri Merkezi’nde Sanatçılar Girişimi tarafından “Reddediyoruz! Ferman Padişahın Ülke Bizimdir” söylemiyle gerçekleştirilen görkemli buluşma, tepkilerin dile getirilmesi yönünden önemli köşe taşlarıydı.

*

İleri demokrasinin sürekli gerginlik siyaseti ile gerçekleşmeyeceği her gün biraz daha belirginleşiyor.

İleri demokrasiye ancak demokratik tepki haklarını ve oylarını bilinçli bir yaklaşımla kullanan yurttaşlar sayesinde geçilebileceği anlayışının yaşama geçirileceği bir süreçteyiz.

31 Aralık 2012 - Cumhuriyet