Tek tesellimiz 367 milletvekili çıkaramayan AKP’nin referanduma götürmeden partisel, hatta kişisel

amaçları doğrultusunda yeni bir anayasa yapma olanağını kazanamamış olması.

Bunun ötesinde değişen bir şey yok. Eski tas eski hamam. Tellakların sayısı ve kimileri değişti. Parlamentoda yine AKP çoğunlukta. Hükümeti yine RTE kuracak. Yargıdan askere kadar her kurumla yine dilediği gibi oynayacak.

2007’den 12 Haziran 2011’e kadar toplumda izlenen gelişmeleri özetlersek:

2007 seçimleri öncesi:

Köylü, işçi, işçi emeklisi, her alanda (fındıktan buğdaya kadar) üretici, memur, memur emeklisi, küçük esnaf, öğrenci, öğrenci velisi AKP iktidarından şikâyetçi. Genelde medya iktidara karşı.

2011 seçimleri öncesi:

Mazottan tohumluğa kadar köylü, yaşam sıkıntılarıyla işçi ve emeklisi, fındıktan buğdaya kadar her alanda üretici, memur ve memur emeklisi ayrılıklarının yaşam ölçekleriyle asla bağdaşmadığından yakınan küçük esnaf, ortadan liseye kadar öğrenciler ve aileleri, sınav sorunlarıyla, üniversiteli YÖK’e karşı üniversiteli… bütün bu kesimler…

…AKP’den şikâyetçi. Konuşmaları açıklamalarıyla iktidar partisine oy vermeyeceklerini en azından duyumsattılar. Yandaşlar dışında medya, AKP’nin yine iktidar olmamasını “temenni eden” yayınlar yaptı.

Sonuç:

2007’de AKP oyu yüzde 47.

2011’de (saat  21.30’larda) AKP’nin oy yüzdesi 50.1!

Oyunu önceki seçimden bu yana en az yüzde 3-4 arttırdı.

Ana muhalefet ise (yine aynı saatlerdeki sonuca göre) yüzde 25.9!

RTE’nin yüzde 10 barajı altına düşmesi için çabaladığı MHP ise yüzde 13.1.

BDP’nin bağımsızları ise yüzde 6.3.

***

Günlerce partilerin alacağı oy yüzdelerini yaptıkları anketlerle duyuran kamuoyu araştırması yapan kuruluşlara gelince:

7-8 kamu araştırması yapan kurumların biri hariç hemen hepsi AKP’nin oy yüzdesini yüzde 44-45 aralığında gösterdi.

Yalnız (AKP’ye hizmet veren) ANAR; AKP oyunun yüzde 50-52 arasında gerçekleşeceğini açıkladı.

Anketler genelde CHP oy yüzdesini üç aşağı beş yukarı aynı ölçekte duyurdular.

KONDA ve ANAR, CHP’nin yüzde 26-28 aralığında dolaşacağını açıkladı.

MHP’nin yüzde 10 barajı altında kalacağı tartışmalarının yapıldığı süreçte anketler MHP oyunun yüzde 11-14 arasında gerçekleşeceğini bildirdiler.

***

12 Haziran maratonu başlarken AKP; yüzde 55’lere yaklaşan bir sonuç almayı (hatta alacağını) öne sürüyor, CHP ise yüzde 40’ı bulacağını, (örgütten sorumlu Genel Sekreter Gürsel Tekin’in ısrarla söylediğine göre) tek başına geleceğini açıklıyordu.

Çok iddialı bir kampanya başlattı CHP. (Kasım Gülek’in 1950’den sonra genel sekreter olarak yurdu bir baştan diğer başa dolaşarak halka yaklaştığı günlerden bu yana) ilk kez Kemal Kılıçdaroğlu’nun doğudan batıya gitmediği il kalmadı.

Kalabalıklar öylesine bir görüntü verdi ki CHP liderine; partiye anketlerin açıkladığı oy oranlarına inanmadığını açıkladı. Söylemedi ama belki tek başına iktidara geleceğine, en azından yüzde 30’u çok aşacaklarına inanıyordu.

CHP’nin bu seçimde yüzde 30’un altında kalmasını başarısızlık olarak niteleyen ve bu durum gerçekleşirse görevi bırakacağını söyleyen genel başkanın konumu tartışmaya açılabilir CHP’de.

Ne ki seçim sonuçlarını irdeleyen konuşmasında Kılıçdaroğlu; görevini bırakmayacağını duyurdu.

AKP’de ise:

Yüzde 95’in açıldığı sandıklardaki gayri resmi sonuçlara göre:

AKP yüzde 49.9 (326 milletvekili) CHP yüzde 25.9 (135 milletvekili) MHP yüzde 13.1 (53 milletvekili) BDP bağımsızları yüzde 6.3 (36 milletvekili).

***

Önümüzdeki dönem yeni sancılara gebe. AKP’de genel başkan sorunu yok. Referanduma götürmeden yeni bir anayasa yapma yetkisi artık elinde değil RTE’nin.

Yeni anayasanın dört partiyle uzlaşarak yapılmasını sağlayabileceği gibi; kimi maddelerdeki dayatmalarını TBMM’deki çoğunluğuna dayanarak geçirebilir.

Başkanlık sistemi özlemini gerçekleştirme olasılığı bile kalmadı.

Kürt sorununa yeni bakış açıları getirip getirmeyeceği… bu sorunun çözümüne nasıl bir katkı sağlayacağı da soru işaretleri arasında.

Yeni dönem hayırlara vesile olur inşallahhhh!