Recep’in heyetleri, Recep’in akıllı adamları, Recep’in bilmem nesi diyen tartışmalar sürüyor.

Heyete katılanların kimlikleri

ayrıntılarıyla açıklandıkça tanımlama yarışı giderek yoğunlaşacak gibi görünüyor..

Recep’in 7 bölgedeki 7 heyet-i akil’i, işbaşı yapsın, Anadolu’da değişik eğilimde insanlarla görüşmeye başlasın...

Öyle masa başında oturup kalemlerinden Recep damlayan yazılar yazmakla, akademisyen namıyla Recep’ten öğütler yansıtan açıklamalarla, halkın çözüm sürecindeki eğilimlerinin, görüş ve düşüncelerinin aynı olmadığını; işte o zaman heyet-i akil adının toplum indinde...

…. heyet-i sakil’e (çirkine) dönüştüğünü görecekler.

***

Medya haberlerini heyet-i sakil’in görevinin ne olacağı merakı sardı.

1919’da Osmanlı’nın son sadrazamı aman işgal kuvvetlerine karşı çıkmayın diye Anadolu’ya saldığı heyet-i nasiha’nın görevleri neyse; Osmanlı’ya baygın Cumhuriyetin son başbakanının oluşturduğu akil-sakil heyetlerinin de benzeri görevler üstleneceklerinden kuşkunuz olmasın.

Heyet-i sakil başkanları tabii çözüm sürecine katkılarının ölçüsünü Başbakan’la sık sık yapacakları görüşmelerde saptayacakları için:

RTE’nin görmek istediklerini görecekler. Görmek istemediklerini görmezden gelecekler.

İşitmek istemediği eleştirilerle karşılaşırlarsa işitmeyecekler!

Kısacası; RTE’nin onurlandırdığı bu adamlar, kadınlar; bilumum icraatına hayran oldukları görüş, düşünce ve fikirlerinin efendisine aykırı görüş, düşünce ve de fikir sahibi elbette olamayacaklarını kanıtlayacaklar...

Ya kanıtlayamazlar, halktan dinledikleri eleştirilere geniş yer verirlerse raporlarında?..

Ayol bunlar 75 milyon içinde cımbızla seçilmiş adedi 63, Recep’in akıllı erkeklerle kadınları...

Efendinin çözüm süreciyle ilgili görüşlerine aykırı olmanın neye mal olacağı, o saat, o anda aforoz edileceklerini bilmezler mi?

***

Recep’in akıllı mı akıllı, sakil mi sakil askerleri bunlar.

RTE’nin başbakan olduğu için söyleyemediklerini söyleyen askerler bunlar…

Örneğin babadan anadan Kürt sanatçı Yılmaz Erdoğan, “sadece askerimizin değil dağdaki kardeşlerinin de şehit” olduğunu söylüyor.

Beyazperdede kabadayı rolleri kesen Kadir İnanır adındaki sanatçı, zamana ve zemine pekâlâ uyuyor.

Başbakanı Araplara kardeşim diyor ya, Kadir Bey de “PKK’liler neden kardeşimiz olmasın” diyor.

Necati Doğru, Osmanlı’yı yeniden yaşatmaya azmetmiş, kafada gerici, karakteri dinci bir başbakanla el ele vermiş heyet-i sakil üyelerini dünkü yazısının başlığında şöyle tanıtıyor:

“Cumhuriyet düşmanları akil adam oldu.”

***

Bu Başbakan var ya, bu Başbakan; misli görülmemiş öyle bir siyaset adamıdır ki bir kez söyledi, söz verdi mi, uygulayacağı, izleyeceği siyaseti açıkladı mı kes başını asla geri dönmeyeceğini ilan eder durur ve lakin...

….sözünün eri olmadığını, asla güvenilmez bir adam olduğunu, TV’lerden açıkladığı siyaseti üç beş gün, bilemediniz bir hafta on gün sonra tam tersini uygulayarak kanıtlar!..

İmralı+Kandil+BDP üçgeni; PKK’nin Türkiye’yi terk etmesi olayının yaşama geçebilmesini Meclis’te kurulacak bir komisyonun denetlemesi ve izlemesine bağladı.

Başbakan, günlerce komisyon ne demek? Sorumlu ve muhatap hükümettir yani benim dedi. Hatta bu dayatmanın PKK’yi meşrulaştırmak, resmen tanınmasını sağlamak olduğunu birçok kez söyledi.

Fakatttt… bir süre sonra, önceki akşamüzeri yaşanan bir olay; elin mi (İmralı mı) büyük beyin mi (Başbakan mı) büyük olduğunun ortaya çıkmasına neden oldu.

RTE, İmralı ile sık sık hükümet ve devlet adına konuşan MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile uzun bir görüşme yaptı.

Anlaşılan o ki, Hakan Fidan, RTE’ye, İmralı’nın “komisyon kurulmaz ise PKK’nin Türkiye’den çekilmesini sağlayacak gerekli talimatı vermem mümkün olmaz” diyen mesajını getirdi.

Bunun üzerine BDP heyeti alelacele ve gizlice İmralı’ya yola çıkarıldı. Ellerinde akil adamlar listeleri vs… Başbakan’ın selamlarıyla birlikte, “İmralı merak etmesin. Çekilmeyi denetleyecek, sözüm ona terör sorununun çözümüne yönelik araştırmalar yapacak komisyon kurarak dayatmalarına olumlu bakacaklarını” bildirdi.

***

RTE, böylece karakterinin, siyasal kimliğinin gereğini yerine getirdi. Söylediklerine, açıklamalarına inanılmayacak, güvenilmeyecek bir adam olduğunu bir kez daha kanıtladı.

İmralı kaynaklı dayatmaya bal gibi boyun eğdi.­­­­­­