Kamer Genç olayı, Başbakan ve partisinde yerleşik kimi gerçekleri bir kez ortaya çıkardı. Yararlı oldu.

Olay; iktidar partisinin Genel

Başkanı Başbakan ile AKP milletvekillerinin küfürde, edepsizce saldırıda farkları olmadığını, hatta üstünlük sağladıklarını kanıtladı. Bu bir...

İktidar partisi Genel Başkanı Başbakan ile idrak etme yetenekleri artık gerçeğe kapalı emir eri konumundaki AKP milletvekillerinin; Atatürk’e ve Türk sözcüğüne neredeyse kin tutmuş, düşmanlığa varan görüş, duygu ve söylemlerde ortak bir kültüre sahip olduklarının bir kez daha sergilenmesine vesile oldu. Bu da iki...
Yayımladığı Çanakkale Zaferi ile ilgili makalesinde bu zaferin mimarı Atatürk’ten neden söz etmediğini sorgulayan Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Bakan Fatma Şahin’e sınırı aşan ifadelerle hakaret etti diyelim.
Sözlerindeki içeriği, Atatürk Cumhuriyeti’nde bakanlığa yükselen, üstelik kadın bir bakana yönelttiği eleştirilerin özünü anlatmasına, açıklamasına olanak tanınmayan Genç’e, Başbakan RTE’nin:
“...O şahsa milletvekili ya da adam demeye dilim varmıyor… edepsiz… özür dileyeceği yerde yüzü kızarmayan… seviyesizliğin çukuru içinde…” gibi ifadelerle saldırması ne anlama geliyor?
Yoksa bakanına hakaret ettiği iddiasıyla bir milletvekiline bu sözlerle hakaret eden RTE’nin, sık sık yinelediği edepten yoksunluğunun kanıtı mı?
Fatma Şahin’e, sözlerine açıklık getirmek için kürsüye çıkan Kamer Genç’e, AKP Grubu’nun desteğiyle fiili saldırıya geçen AKP milletvekili Zeyid Aslan; Başbakanının hakaretlerini,“…Senin a… k... soytarı... köpek... şerefsiz p… kurusu... satılık köpek” gibi sözcüklerle tamamladı.
Böylece partide küfürde, saldırganlıkta “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” kuralına da bağlılık belgelenmiş oldu.

Kamer Genç, önceki sözlerine açıklık getirmek amacıyla kürsüye çıktı önceki gün ve sorgusuz sualsiz, gözü, kulakları kapalı RTE’nin peşine takılı AKP Grubu’nu fena halde sinirlendiren bir isimden söz etti, olayları özetledi.
“Yüce Atatürk olmasaydı Gaziantepliler Fransa vatandaşı olacaktı. Yüce Atatürk Cumhuriyeti kurmasaydı, önde fesli bir adam, arkasında kara peçeli 4 kadın yürüyecekti...” dedi.
Ama konuşmasını tamamlayamadı.
Konuşmasını tamamlayabilseydi; ola ki “Atatürk’e özel kinin” ana kaynağından, RTE’den de söz edecekti.

Kulları ve kendisi ne yaparsa yapsın, Atatürk yüzyıllara damgasını vuran eşsiz bir deha, bir komutan ve devlet adamı...
Ya RTE? Türkiye Cumhuriyeti’nin başarılarıyla başarısızlıklarından söz edilen; sıradan, gelmiş geçmiş bir başbakan!..
Alnındaki damga ile laik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni hayranı olduğu Arap-İslam devletlerine benzetmeye çalışan bir siyaset adamı!
İsimlerinin bile yan yana getirilmesi olanaksız bu iki insanı tarih böyle yazacak!..

Londra’da bir konferans düzenleyenler, konuşmacı Fatma Şahin’in çıkacağı kürsünün hemen yanı başına büyük boy Atatürk fotoğrafını neden koydular acaba?
Nedeni açık! Atatürk’ü yok sayan Bakan’a, sessiz ama çok anlamlı bir anımsatma!..
RTE de AKP Grubu hakarete uğradı diye kolluyor, savunuyor.. Şahin ise coştu...
Başbakan Yardımcısı B. Arınç’ın hakaretlerine maruz kalan CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka ile Genç olayı nedeniyle yaptığı söyleşiyi yayımlayan Ayşe Arman’a ta Londra’dan attığı tweet’te; Atatürk’ü ve bu ülkeye, kadınlarına armağan ettiği devrimsel yaptırımlarını içeren söyleşiyi “son derece taraflı buluyor”.
Oysa… Söyleşi kendisine hakaret edildiğini savunan Şahin’in; dünyaya ve Türkiye gerçeklerine partizan RTE gözlüğü ile baktığını kanıtlıyor.
Ayşe Arman’ın; “Peki siz Fatma Şahin’e ( B. Arınç olayından sonra) ‘Neden bana destek vermediniz, siz de kadınsınız’ demediniz mi” sorusunu Aylin Nazlıaka yanıtlıyor:
“Bir uçak yolculuğunda kendisine sitem ettim. Beni dinledi. ‘Haklısınız ama ne yapayım Aylin Hanım, o Başbakan Yardımcısı!’ dedi”

“İşte AKP bu!” dedirtecek değerde bir söylem.
Bu, hakarete uğradığını savunan bir kadın bakanın; hakarete uğrayan bir kadın milletvekiline ibretlik yanıtı olduğu gibi...
…A’dan Z’ye AKP’deki sorumlu kişilerin, görev üstlenenlerin gerçek yüzünü, kişilerin kişiliksizliğini gösteren bir belge-kanıt!