Bizim medyayı maliye müfettişleri gönderek ya da iktidar borazanı olmaya hevesli savcı ya da yargıç bulursa yazarını hapsederek korkutuyor.
Ama Amerika ya da Avrupa medyasına Kasımpaşalı ağzıyla ne kadar hakaret dolu salvolarla yüklensen nafile bay Cumhurbaşbakanı.
Oradakiler bizimkiler gibi değil, üstlerine gidince pusmuyorlar.
New York Times gibi dünyaca ünlü bir gazete, yayımladığı Hacıbayram'da cuma namazından RTE ile AD'yi çıkarken gösteren birfotografın altına, Ankara'nın bu ünlü camisinin IŞİD'e eleman sağlayan merkez olduğunu yazdı.
Gazete bu yayınıyla IŞİD'e savaşçı tedariki ile Cumhurbaşbakanı ile Başbakan'ı ilişkili göstermek istiyormuş; vay efendim vay!
12 yılda biraz olsun devlet adamlığı terbiyesi kazandığından olacak; gazetenin bu yayınını "en hafiftabiriyle edepsizlik, alçaklık, adilik" diye karşıladı.
New York Times, RTE'nin hakaretlerini, haberinin arkasında olduğunu ve doğru bilgileri içerdiğini yazarak yanıtladı.
Ah ki ah! Sözüm ona dünya lideri olduğunu sineye çekti ya ama Amerikan gazetesine medyamıza yaptığı gibi milyarlık tazminat davaları açamıyor. Amerikalı yargıçlara ya da Başkan Obama'ya gazetenin sorumlularını tutup kolundan hapse neden atmadığını da soramıyor.
Küfrederek rahatlıyor.

***

Ne var ki böylesi hakaret dolu açıklamalarla IŞİD'e Türkiye'den katılanlar olduğu gerçeğini ortadan kaldıramıyor.
Dilovası'ndan IŞİD'e katılanları taşıyan minibüslerin kalktığı haberinden sonra şimdi de İstabul'dan otobüslerle giden katılımcılar ve Ankara'da Hacıbayram Camii çevresinin IŞİD'e katılımcılar sağlayan bir alan olduğu Batı medyasında yer alıyor.
Fakat Cumhurbaşkanı ve Başbakan, Türkiye'den IŞİD'e katılımcılar olmadığını söyleyemedikleri gibi, Batı medyasındaki bu konulu haberleri de yalanlayamıyorlar.
IŞİD'den kaçak petrol satın alındığını aslanlar gibi yalanlıyor da örneğin, CHP Konya Milletvekili Attila Kart'ın seçim bölgesinde terör örgütüne gidenlerin sayısını, adreslerini de veren açıklamalarına karşı her ikisi de, hatta ilgili bakanlar da dut yemiş bülbül sanki, suspus!
Ne hikmetse Türkiye'den katılanların sayısını hükümet de bilmiyor.
Hani neredeyse Müslüman halkımızın IŞİD gibi eli kanlı bir örgüte katılmaktan uzak durduğunu, 400 ile bin arasında değişen rakamlardan söz etmesini, Batı medyasının Türkiye'ye yönelik komplolarından biri diye savunacaklar!

***

Bu olasılığa olmaz olmaz demeyin: Daha dün Cumhurbaşbakanı, örneğin düne kadar övdüğü, ne var ki Türk ekonomisinde olumsuz gidişata dikkat çeken iki yabancı değerlendirme kurumuna söylediğini bırakmadı
Batı, RTE Türkiyesi'ni siyasetle çökertememiş de şimdi tıkırında gittiğini iddia ettiği ekonomisi ile çökerterek bu amacına ulaşmaya çalışıyormuş!
Oysa, Batı Türkiye'yi siyasal ya da ekonomik yollardan çökertmeye karar verse; bu yöntemleri uygulayacak bin bir çeşit senaryoyu tezgâha koyabilir.
Bugün RTE'nin içerdeki Batı'ya dik durduğu fiyakalarına ses çıkarmıyorsa bunun iddia ettiği gibi her açıdan güçlü ülke olduğumuzdan kaynaklandığını sanmasın.
RTE yatsın kalkın Batı'nın dün de bugün de vazgeçemediği coğrafi konumumuzdan kaynaklanan stratejik önemimize dua etsin.
Zira RTE'nin küfürlü açıklamaları Batıya vız gelir tırıs gider!
Öyle bir darbe yer ki, ne yazık ki ulus olarak bizler de altında kalırız.

***

Daha oralarda iken dostu Katar, İhvan'ı kovdu. Pilotumuzu sokak ortasında dövdü Kuveytli diplomatlar. Gözleri bu haberleri görmüyor; kulakları sağır, söylenenleri işitmiyor
Araplara boynu kıldan ince, besbelli Batı'ya düşman!