Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ne Rastlantı Ama!
Balyoz davası sanıklarından emekli Orgeneral Ergin Saygun tahliye oldu. Ağır hastaydı; avukatı sağlık sorunları nedeniyle müvekkilinin tahliye edilmesi için İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurmuş ama bu talep reddedilmişti. Mahkemeye verilen dilekçede, Saygun’un hastalıklarının kronikleştiği, tıbben iyileşmesinin mümkün olmadığı, hastalıkların birbirlerini etkilediği, hastanede çok iyi tedavi ve bakım koşullarında durumunun sabit hale getirildiği kaydedilmişti.
Aradan 45 gün geçtikten sonra olumlu yanıt, Saygun hastanede geçireceği açık kalp ameliyatı için bıçak altındayken geldi. Mahkeme, ona ve yakınlarına “ortak sevinci” çok görmüş olmalıydı.
Ergin Saygun, hastaneye yatırıldığı gün bir mektup kaleme almış, mektubu kızı tarafından kamuoyuna açıklanmıştı. Şöyle diyordu: “Bu ameliyat, hastanenin ‘kapakçık sorunları nedeni ile hastanede kalması uygun değildir, enfeksiyon kapabilir’ şeklindeki raporunun 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dikkate alınmayarak, tutuksuz yargılanmamı kabul etmemesinden kaynaklanmıştır. Vebali de mahkemeye veya bu kararları verenlere aittir. Yüce Rabbimin bana, üzerime atılı bu lekeyi temizleyecek kadar ömür vermesi tek dileğimdir. Mahkemede, ‘Beni öldüremeyeceksiniz’ diye bağırmam bundandır. Çünkü ben doğru taraftayım. Çünkü ben darbeci değilim. 45 senelik askerlik hayatımda devletim, milletim ve TSK aleyhinde tek bir faaliyetim olmadı. Suçsuz olduğumuzu bile bile konuşmayanlar, onlar konuşmadığı ve gerçekleri anlatmadıkları için yıllardır acı çekilmesine, kariyerlerin sönmesine yol açanları da yüce Allah’a havale ediyorum.”
Mahkemenin tahliye kararının, hasta yaşam ile ölüm arasındaki o ince çizgideyken gelmesi, insanın aklına, acaba yargıçlar emekli Orgeneral’in mektubunda geçen, “Vebali de mahkemeye veya bu kararları verenlere aittir” tümcesinden etkilenmiş olabilirler mi, sorusunu getiriyor. Eğer değilse “Ne rastlantı ama!” diyor insan.
Balyoz davasının nasıl bir zemin üzerine yapılandırıldığını Cumhuriyet okurları Orhan Bursalı’nın yazılarından en ince ayrıntılarına kadar biliyorlar. Bu nedenle burada bir kez daha yinelenmelerine gerek yok!
Engin Saygun’un durumu, aynı derecede ağır sağlık sorunları yaşayan Ergenekon davası sanıkları Em. Tuğgeneral Levent Ersöz ve eski Malatya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun durumlarını akla getiriyor. Yalnız onlar mı? Salt bu gibi kamuoyunun dikkatini üzerinde toplayanların yanı sıra daha birçok davada çok sayıda tutuklu, ağır hastalıkların pençesinde ölümle savaşıyor.
Bu tutukluların dava sonucunda suçlu bulunup bulunmayacaklarından bağımsız olarak soruyoruz: Adalet terazisini elinde tutan yargıçların, ölümcül sağlık sorunlarına ilişkin acil tahliye taleplerinde kararlarını yaşamdan yana vermeleri daha doğru, daha çağdaş değil midir?
Üstelik Üçüncü Yargı Paketi kendilerine yaşamdan yana olma olanağını tanımışken…
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Jose Mourinho'dan genç futbolcuya övgü!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü