Burası İstanbul’un Gayrettepe metro istasyonu girişi.

Sizce bir tuhaflık var mı?

İlk bakışta istasyon adını sığdıramamışlar diyebilirsiniz.

Aslında öyle değil.

Metro istasyonu girişi yapılırken “Mimari bir deha” ile çok geniş tutulmuş, bu yüzden kaldırımda halka yürüyecek yer kalmamış.

Yıllar içinde jeton düşünce, bu kez kaldırımı genişletip metro girişini daraltmışlar.

Pek görülmüyor ama merdivenler, ilk aşamadan sonra bayağı genişliyor.

Herhalde bu yöntem, kendisi de bir mimar olan “Kadir Topbaş usulü” olarak mimarlık literatürüne girmiştir.

Kasımpaşalı, Kelkitli ve şimdi de Karagümrüklü

MHP’nin resmi hesabından Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu resmi paylaşıldı.

Fotoğrafta Bahçeli, ilk kez başında kasket, omzunda palto ve elinde tespihle poz vermişti.

Bahçeli, fotoğrafın altına da günün modasına uygun bir mesaj ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kasımpaşalıyım”, ona cevap veren Aydın Doğan’ın “Kelkitliyim” sözlerinden sonra Bahçeli de “Karagümrüklüyüm” mesajı verdi ve şöyle dedi:

“İstanbul’un bütün semtlerini iyi bilirim, Karagümrük’e de sevdalıyımdır. Devlet Bahçeli.”

Kasımpaşa, Kelkit ve Karagümrük derken sırada Konya var.

Davutoğlu’ndan “Ben de Konyalıyım” demesini bekliyoruz.

Gazeteciye 48 saat gözaltı ya gazeteciye saldırana?

Türkiye’de adaletin çok hassas bir terazisi var.

Ancak bu terazi, biraz bozuk. Daha doğrusu kefelerinden biri çelikle, demirle dolu, diğeri ise sanki bomboş.

Örnek mi?

Mesela, sanık Ergenekoncu, Balyozcu, paralelci mi?..

Cuma günü gözaltına al.

Hafta sonu polis müdürlüğünde sandalye üstünde yatsın.

Pazartesi olsun. Sonra bir 24 saat daha gözaltı süresi al.

Ya pazartesi geç saatte ya da salı sabahı mahkemeye sevk et.

Belki de tutuklama kararı çıkmadan, serbest.

Ama sanık başka biri mi, o zaman her şeyi jet hızıyla yap. Hemen çıksın.

Bunun çok örneği var da, en sonuncusu Bugün gazetesi yazarı ve avukat Gültekin Avcı.

Avcı, çocuğuyla namaza giderken 18 Eylül Cuma günü gözaltına alındı.

48 saat sonra pazar günü öğlen mahkemeye çıkarıldı, akşam geç saatlerde tutuklandı.

Şimdi Ahmet Hakan’ı takip edip dövenler dün sabaha karşı gözaltına alındılar.

Siz bu yazıyı okurken 24 saat geçmiş olacak.

Bakalım kaç saat daha gözaltında tutulacaklar, hep birlikte göreceğiz?

Oktay Ekşi ve 50 yıllık eşi

Eski gazeteci ve eski CHP milletvekili Oktay Ekşi, 14 Mayıs’ta 50 yıllık eşi Prof. Aysel Ekşi’yi kaybetmişti.

Yarım asırlık hayat arkadaşını kaybetmek kolay değil.

Oktay Bey de “Eşimin yokluğu derin acı. Eşyalarını görünce olabildiği kadar başka bir şeyle ilgilenmeye çalışıyorum. Günlerim sevgili eşimin anıları ve ismini yaşatmakla geçiyor” diye anlatmıştı Reyhan Gül’e Zaman’da.

Yarın akşam “Ustalara Saygı Etkinlikleri” kapsamında Beşiktaş Fulya Sanat Merkezi’nde bir program düzenlenecek.

Önde gelen aydınlar ve yakınları Prof. Aysel Ekşi’yi anlatacak.

Gecenin, Oktay Ekşi açısından bir hayli duygusal geçeceğinden kuşku yok.