İntihar için yüksek binaya çıkan adama “Atla” diye tempo tutarlar ya. Yapılan insanlık dışıdır ancak oradaki topluluk bilinçsizce böyle bir davranış sergiler.

Sonuçta insanlara tek tek sorarsan, yaptıklarının yanlış olduğunu itiraf ederler elbet.

Ancak bir de “Paramı alır, yazarım” diyen köşe yazarları var günümüzde.

Ne istenirse, onu yazıyorlar.

Yazılan insanlık dışıymış, şiddet içeriyormuş, yalakalıkmış, ne gam.

Engin Ardıç, mensubu olduğu havuz gazetesinde köşesine “Öl de görelim” diye başlık atmış. Açlık grevi yapan HDP’lileri kastediyor ve şöyle diyor:

“Açlık grevi, bu uğurda gerçekten ölmeye hazırsan, hatta ölürsen bir anlam taşır. Gerekirse ölecek misiniz yani? Şaklabanlığı bırakın. Kalkın da bir an önce Meclis’e gidin, yemininizi edip görevinize başlayın.”

Gazetecilik artık bu düzeyde.

 Celal Hoca'nın derdine bak!

Prof. Celal Şengör, Armağan Çağlayan’ın sorularını yanıtlarken, utanç duyulacak şeyler söylemiş:

“Dışkısını yedirmek işkence değil. Ben bal gibi yerim. Niye biliyor musun? Ben bunların yendiğini gördüm. Bir gün San Diego Hayvanat Bahçesi’nde goriller birbirlerine dışkılarını ikram ediyorlardı. Onlar da bizim gibi primatlar. Gayet güzel, hiçbir şey de olmaz. Yani dışkı pis bir şey değil ki. Sen sidiğini içmez misin?”

Prof. Şengör’ün, generallerle telefonda konuşurken ayağa kalkıp düğmelerini iliklediğini bizzat kendisi anlatmıştı. Bu röportajında da generalleri kutsamış, “Kenan Evren’in 12 Eylül’de yaptığı her şeyi onaylıyorum” demiş:

“12 Eylül döneminde yapılan pek çok şeyi rahmetli Tahsin Şahinkaya generalimle konuştum. Kendisi dedi ki ‘Söylenen işlerin çoğunu biz bilmiyorduk bile’. Tutuklamaları kim yaptı? Valiler yaptı, yani siviller. Gerçi askerlere tutuklattılar ama listeler valilerin elinde. Sivil yönetimin elinde. Polisler bu adamlara işkence ettiler. Asker de vardır aralarında, eminim. İçimizde var işkence yapmak. İlkel bir milletiz. Bu, Kenan Evren ‘İşkence edin’ emri verdi demek değildir.”

Prof. Celal Şengör, bazı kişileri kutsayıp, uğurlarına istediği şeyi yiyebilir.

Ancak şunları görmezden gelmesi, en azından bilim adamlığı ile bağdaşmaz:

* 12 Eylül’de 650 bin kişi gözaltına alındı.

* 1.5 milyonun üstünde vatandaş fişlendi.

* 517 kişiye idam cezası verildi.

* 50 kişi idam edildi, 17 yaşındaki çocuk yaşı büyütülerek asıldı.

* 30 bin kişi ‘sakıncalı’ görülerek işten atıldı.

* 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı, 3 bin kişi kaçtı.

* 171 kişinin gözaltında işkenceden öldüğü belgelendi.

* 23 bin dernek kapatıldı.

* 120 profesör, doçent, 476 hâkim atıldı, 31 gazeteci mahkûm edildi.

* Gazeteler 300 gün kapandı. 

* Cezaevinde 299 kişi öldü.

* Açlık grevi yapan 14 kişi yaşamını yitirdi.

Saçı boyalı liderler kim acaba?

ABD Başkanı Obama, saçını boyamadığını söyledi. 54 yaşındaki Obama’ya göre saçlarını boyayan başka liderler var.

Hemen Antalya’daki G-20 fotoğrafına baktık. Saçını boyamış olması muhtemel liderler şöyle:

Kadın liderleri saymazsak, saçı boyalı izlenimi veren iki lider var. Çin ve Japonya. İkisi de simsiyah saçlarıyla dikkat çekiyor.

Herhalde onları kastetti.

‘Kıskananlar çatlasın’ mesajı

Milli futbolcu Arda Turan, sevgilisi Aslıhan Doğan’la Barcelona’da şık bir akşam yemeğine çıktı.

Ancak Aslıhan Doğan, fotoğrafı Instagram’dan yayımlayıp “Aşk ile yemekte” diye paylaştı, altına da “Haters gonna hate” (Nefret edenler nefret etmeye devam etsin) ya da Türkçesiyle “Kıskananlar çatlasın” notu yazdı.

Aslıhan Doğan’ın bu notu, “Acaba kimi kastediyor?” yorumlarına neden oldu. Malum Arda’nın geride bıraktığı Türk sevgilileri vardı.

Takipçileri de Aslıhan Hanım’a “Gösteriş yapıyorsun” diye tepki gösterdi.

Arda Turan, “Fotoğrafı koymasını ben istedim” diyerek durumu kurtarmaya çalıştı.